37.Bölüm

104 15 0
                                    

Bu bölümde biraz duygu karmaşası yaşayabilirsiniz. En baştan uyarmak istedim.

Sizi seviyore fındıklar.

^^^^^^^^^^^^

Derin ve Duman uyandıkları zaman saat çoktan öğlene geliyordu. Hemen kalkıp hazırlanmaya başladılar. Aşağıya indikleri zaman onlara merakla bana üç çift göz vardı. Onlar pek takmamıştı. Derin saçını at kuyruğu yaparken bir yandan da buzdolabından viskisini çıkarttı. Duman ise kendine kahve yapıyordu. Derin saçını topladıktan sonra viskiyi açıp kafasına dikti. Bir iki yudum içmişken Duman ağzından şişeyi çekmişti.

"Sabahları ortaya çıkan viski aşkından nefret ediyorum." dedi Duman homurdanırcasına.

"Bende her içtiğimde şişeyi ağzımdan çekmenden nefret ediyorum." dedi Derin sinirle. Sonra ise tezgaha oturmuştu.

"Bunlar hangi ara klasik hallerine döndü?" dedi Deniz merakla.

"Dün gece ne yaşadı bunlar?" dedi Duru.

"Bunlar hep böyle miydi?" dedi merakla Sinan Göktürk.

"Böyleydiler baba." dedi ikisi aynı anda. Sinan Göktürk çocuklarının hepsine 'bunlar olmamış' bakışları attı.

"Size dün gece ne oldu? Bir anda ortadan kayboldunuz." dedi merakla Sinan Bey.

"Hastaneden aradılar beni. O kadar yani." dedi Derin omuzlarını silkerek.

"Benim sonuçlarım mı çıktı?" dedi Duru lafa atılarak.

"Siz o yüzden garip davranıyordunuz." dedi Deniz. Üzerinde sanki önemli bir çözmüş edası vardı.

"Sonuçlar nasılmış?" dedi Duru merakla.

"Doktor açıklıyacakmış. Bana sadece öğlen gelip doktorla görüşmemiz gerektiğini söylediler." dedi Derin. Duman tam bir şey diyecekken Derin'in uyarı dolu bakışlarını görüp sustu.

"O zaman niye burada duruyoruz. Kalkın hastaneye." dedi Sinan Bey son noktayı koyarak.

Herkes hazırlanmaya giderken Duman hazır olan kahvesini fincana dökmüştü. Bir yudum alıp fincanı tezgaha bıraktığı zaman Derin fincanı eline alıp kahveden içmişti. Duman bu durumu takmadı bile. Bu eve taşındığı ilk günden beri böyleydiler. Fincanına el koyulacağını bildiği için ketılda kalan suyla kendine başka kahve yapmıştı. Kahveleri bittikten sonra arabaya binip hastaneye gitmişlerdi.

Derin, gidecekleri doktorun odasını ezbere bildiği için kimseye sormadan yürümeye başlamıştı. Diğerleri de onu takip ediyordu. Doktorun odasına geldikleri zaman Derin kapıda yazan ismi okudu. 'Uzman Doktor Osman Yavuz' yazıyordu kapıda. Kapıyı çalıp içeri girmişlerdi. Sinan Bey doktorun karşısındaki koltuğa oturmuştu. Duru da onun karşısına oturmuştu. Deniz ve Duman yanlarında dikilirken Derin oda da bulunan sedyeye yatmıştı.

"Hoş geldiniz. Ben onkoloji doktoru Osman Yavuz. Derinle daha önce tanışmıştık. O yüzden sizi bana yönlendirdiler direkt." dedi doktor sevecen bir şekilde.

"Kızımın acaba nesi var?" dedi Sinan Bey endişeli bir şekilde.

"Derin size söylemedi mi?" şaşkınlıkla Osman Bey Derin'e bakarken.

"Söylemedim. Sen söyleyecen nasıl olsa. Neyse siz burada oturun konuşun. Hastaların gene aynı yerde yatıyordur umarım. Biraz morallerini yerine getirelim." dedi ve odadan çıktı Derin.

Osman Bey arkasından göz devirdi sadece. "Bunu açıklamanın kolay bir yolu yok. O yüzden direkt söyleyeceğim. Kızınız Duru kan kanseri. Şanslısınız ki daha başlangıç evresinde. İlik nakli şansı var. Kemoterapiden önce ilaç tedavisine başlayacağız. Uygun ilik bulunduğu zaman direkt olarak nakil yapabiliriz böylece." dedi.

Muhteşem Dörtlü İkinci RoundHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin