^Her zamanki gibi erkenden bölüm attım biliyorum. Neyse okuyun işte.
Yorumlarınıza sabah cevap verebilirim anca. Bugün fazla yoruldum.
Sizi seviyore fındıklar.
SAKIN VOTE ATNAYI UNUTMAYIN.
^^^^^^^^^^^^
---3 Haziran---
Bugün Sinan ve Simay'ın doğum günüydü. Dördüzler etrafı süslerken Asel ve Mert ikizleri oyalıyordu. Trabzon'dan dönelide 2 hafta olmuştu. Biraz maceralı biraz da sakin bir tatil olmuştu onlar için.
"Sizin karın ağrınız ne? 2 haftadır bir durgunluk var sizde." dedi Duman şüpheyle Duru ve Derin'e bakarken. İki kız birkaç saniye bakıştılar ve Duru gözlerini kapatıp açtı.
"Size anlatmam gereken bir şey var. Ve bunun yalnız olduğumuz bir zaman olması için bekliyorduk." dedi Derin açıklayarak.
"Neymiş bakalım o?" dedi merakla sandalyelerden birine otururken Deniz. Duman da onun yanındaki sandalyeye oturdu. Kızlarda karşılarına oturdu. Duru oturduğu gibi Derin'in elini tuttu.
"Ölü olarak kabul edildiğim gün bir şey yaşandı. Öyle bir şeyki üzerinden 8 ay geçse bile ilk günki acısını koruyor." dedi Derin yere bakarken. Kardeşlerine bakıcak cesareti yoktu. "Her ne kadar üzerimde çelik yelek olsada kurşunlardan biri çok tehlikeli bir yere geldi. Bunu biliyorsunuz zaten. Gelen yer ise rahmimim olduğu yer. Rahmim baya bir zarar gördüğü için almak zorunda kalmışlar." dedi ve sustu. Duru'nun elini sıkmaya başlamıştı.
"Na-nasıl yani? Biz şimdi şurda koşan senin küçük kopyalarını göremiycek miyiz?" dedi Deniz şaşkınlıkla.
"Üzülmene gerek yok Kraliçe. Senin zaten bir kopyan aramızda. Kendisi Ayperi oluyor." dedi Duman. Deniz'e kötü kötü bakmayı da ihmal etmemişti.
"Sen ne zaman öğrendin?" dedi Deniz Duru'ya dönerken.
"Sinanla tartıştığımız gün." dedi Duru kısaca. Gözünü bir saniye bile Derin'den ayırmamıştı.
"Siz o yüzden o gün o kadar geç kaldınız." dedi Duman olayları çözerek. Duru sadece evet anlamında başını aşağı yukarı salladı. Duman Derin'e baktığı zaman gözünden birkaç damlanın düştüğünü gördü. Hemen oturduğu yerden kalkıp kardeşine sarıldı.
"Neden bize anlatmadınız gibi bir şey demiycem. Vardır bir bildiğiniz." dedi Deniz üzerindeki şaşkınlığı atarak. Derin duman ona sarıldığı zaman sımsıkı ona sarıldı. Şuan ona en iyi gelecek şeyin kardeşinin kolları olduğunu biliyordu. Deniz ve Duru da onlara bir süre sonra katıldı ve hep beraber sarıldılar.
"Tamam yeter bu kadar duygusallık. Daraldım aranızda. Ayrılın hemen benden." dedi Derin azarlarcasına.
"Heh bizim Kraliçe ne zaman gelicek diye bekliyordum bende. Geldiğine göre biz işimize devam edelim." dedi Deniz dalga geçerek. Hepsi tek tek ayrıldılar. Duman ayrılmadan önce sonra konuşucaklarını belirtmeyi ihmal etmedi.
Süsleme işini bitirdiler. Misafirlerde tek tek gelmeye başlayınca her şeyin tam olduğundan emin oldular. Asel ve Mert ise ikizleri getirdikleri zaman hiçbir sıkıntı kalmamıştı. Pastayı üfliycekleri zaman Duru araya girdi.
"Dilek dileyin üflemeden önce." diye bağırdı Duru. İkizler gülerek dileklerini dilediler ve mumları üflediler. Pasta kesildikten sonra herkes kendi kafasına göre takılmaya başladı. Derin kendi dilimini alarak tenha bir yere geçip yemeye başladı. Bir süre sonra yanına Mert geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhteşem Dörtlü İkinci Round
Randomİlk kitabı okunmayanlar için spoilerlı alandır. Gidin ilk kitabı okuyup öyle gelin. Kitap bitti ama özel bölümler gelecek:))) Mafyanın elinde büyüyen bir kız, Laz bir ailede büyüyen bir oğlan, Sakin bir hayatı olan bir kız, İngiltere'de büyüyen bir...