Alın size bölüm. Okuyun güzelce.
Sizi seviyore canolar.
SAKIN VOTE ATMAYI UNUTMAYIN.
^^^^^^^^^^^^^^^^
Kerim ve Derin havaalanına vardıklarında içeri girip beklemeye başlamışlardı. Kapıda gördükleri kişiyle şaşkınlıkla birbirlerine bakmışlardı. Çünkü giren kişi daha önce bulaştıkları Alex'ten başkası değildi.
"Şimdi sıçtık mı?" dedi Derin şaşkınlıkla kuzenine.
"Hem de büyük sıçtık. O yüzden koşmaya başla." dedi Kerim ve koşmaya başladılar. Arabanın oraya vardıklarında etraflarına bir sürü adam toplanıp çember oluşturmuşlardı. Alex birkaç dakika sonra çemberin içine girerek karşısındaki iki kişiye bakmaya başladı. İtalik yazılar Fransızca konuşmalardır.
"Vay vay vay. Burda kimleri görüyorum. Çok sevgili müstakbel karıcığım ve onun biricik kuzeni." dedi Alex sırıtarak.
"Ben senin bir yerden karın olmuyorum. Uydurmayı bırak." dedi Derin sinirle.
"Hadi ama karıcığım yapma böyle." dedi Alex. Kerim o an sinirle Alex'in üzerine yürümeye kalktı ama onu adamlar engelledi.
"Ona bir daha karıcığım de. Bak bakalım ben seni ne hallere sokuyorum." dedi sinirle Kerim.
"Arkadaşları arabaya alalım." dedi Alex. Derin ve KErim'in kafasına siyah çuval geçirdiler ve arabaya koydular. Nereye gittikleri hakkında pek bilgileri yoktu ama neler olacağını tahmin ediyorlardı. Sonra ise enselerine yedikleri darbe sayesinde bayıldılar.
~~~~~~~~~
Üçü de gelen kişiyle şok içinde birbirlerine bakmışlardı. Çünkü gelen kişi Nazlı'dan başkası değildi. Nazlı onların suratına bakmadan aceleyle içeri girdi. Diğerleri neye uğradıklarını şaşırarak Nazlı'nın peşinden salona girdiler.
"Bir şey sorucam. Hızlıca cevap verin. Kerim ve Derin geldiler mi?" dedi Nazlı tek nefeste.
"Daha gelmediler. Önemli bir şey yok di mi?" dedi Duru endişeyle.
"Az önce bir telefon aldım. Sinan ve Murat amcanın uçağa binmedikleri bilgisi geldi. Sonra ise haberleri gördüm." dedi Nazlı kendini koltuğa atarken.
"Ne varmış haberlerde?" dedi ve televizyonu açtı Deniz. Herhangi bir haber kalanı buldu. Sesini de açtı televizyonun.
"Şuan aldığımız haberlere göre ünlü işadamları Göktürk kardeşler Sinan ve Murat Göktürk'ten 32 saatten fazladır haber alınamıyor. Bugün öğle saatlerinde Türkiye'ye gelicekleri bilgisi elimizdeydi. Onları almak için giden çocuklarının ise son görüntüleri geldi." dedi spiker kadın ve görüntü değişti.
Görüntüde Derin ve Kerim gözüktü. Koşarak arabaya geliyordı ama etraflarını saran adamlar yüzünden arabaya binememişlerdi. Sonra ise bir adamla konuştuklarını gördüler. Kerim'in adama doğru hareketlendiğini görünce Nazlı hemen ayağa kalktı. Deniz de onun peşine kalkarak destek verircesine sarıldı. En son da kafalarına geçirilmiş siyah çuvallarla arabaya götürülen Derin ve Kerim'i gördüler. Nazlı dayanamayarak Deniz'in sarılışına karşılık verdi ve ağlamaya başladı.
"Bir kere ya. Bir kere şu kıçınızı tehlikeden uzak tutsanız ölürsünüz sanki." dedi Nazlı hıçkırıklarının arasından.
"Sakinleş. Bak biz burdayız. Bulucaz onları." dedi Deniz Nazlı'yı sakinleştirmek adına. Duman çoktan Tolga'yı aramak için salondan çıkmıştı bile. Hemen yerlerini öğrenip kardeşini kurtarmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhteşem Dörtlü İkinci Round
Acakİlk kitabı okunmayanlar için spoilerlı alandır. Gidin ilk kitabı okuyup öyle gelin. Kitap bitti ama özel bölümler gelecek:))) Mafyanın elinde büyüyen bir kız, Laz bir ailede büyüyen bir oğlan, Sakin bir hayatı olan bir kız, İngiltere'de büyüyen bir...
