Muhteşem Dörtlü İkinci Round

38.Bölüm

Ağlamak istiyorum ya. Bölümleri yazmak iyicene zor gelmeye başladı. Final yapmak istemiyorum. İlk göz ağrılarımın hikayesi bitmek üzere. Ve ben buna dayanamıyorum :'( 

Hadi okuyun. Bol bol yorum yapın. Yorumlarınıza cevap vermeyi özledim. 

Sizi seviyore fındıklar.

^^^^^^^^^^^

"Bakın şimdi beni geri zekalı kardeşlerim. Ben Duru'ya ilik verebilirim ama kullandığım ilaçlar yüzünden bu imkansız." dedi Derin açıklamaktan bıkmış bir şekilde. 

Duru'nun kanser olmasını öğrenmelerinin üzerinden bir hafta geçmişti. Duru ve Sinan daha barışmamıştı. Mert ve Derin'in arası daha da iyiye gidiyordu. Şimdi ise oturmuş Duru için ilik arıyorlardı. Derin ve Duru'nun kan grubu aynı olduğu için iliklerinin de uyuşacağını düşünüyorlardı. Duru dışındakiler düşünüyordu. 

"Ama kan grubunuz aynı olduğu için daha şanslı olmuyor musunuz?" dedi Deniz anlamayarak. 

"Daha şanslı olabiliriz ama ilaçlar yüzünden Derin'den ilik alamazlar. Derin ilaçları bırakırsa da burada ağrıdan duramaz. Kızın tedavisi hâlâ devam ediyor asalak." dedi Duru artık dayanamayarak. Bu muhabbetten sıkılmıştı. 

Akşam 8'i çoktan geçmişti. Yemek yemek için babalarını bekliyorlardı. Sinan Göktürk resmi olarak onların yanına taşınmıştı. Hem Duru'nun tedavisini yakından takip etmek için hem de çocuklarıyla daha fazla vakit geçirmek için taşınmıştı. Derin'in ev cezası hâlâ sürüyordu. Bir hafta içinde hiçbir haylazlık ya da ona benzer bir şey yapmamıştı. Evden birine de silahta çekmemişti. 

"Kerim'in kan grubu neydi lan? Belki onunki uyar." dedi Duman merakla. 

"Babam gelsin sorarız. Ve bu adam nerde kaldı? Açlıktan ölücem." dedi Derin. 

"Gelir şimdi. Gelmeyecek olsa bizi arardı." dedi Duman. 

"Yarın sevgililerinizi çağırın. Akşam yemeği için. Babamla tanışma zamanları geldi bence." dedi Derin. Yüzünde istemsiz bir şekilde beliren sinsi bir sırıtış vardı.

"Sen böyle sırıttıktan sonra nah çağırırım." dedi Deniz. Eliyle 'nah' işareti yapmayı ihmal etmemişti. 

"Nasıl sırıtıyormuşum?" dedi Derin. Aynı zamanda yüzündeki sırıtışı silmeye çalışıyordu. 

"Çok sinsi bir sırıtışla. Böyle sırıttığın zaman işin içinden bir bokluk çıkıyor her zaman." dedi Duru. 

"Şimdi ne sakladığını açıkça söyle." dedi duman tehditkar bir sesle. 

Derin ilk baş bir tereddüt etti ama sonra açıklamayı uygun buldu. "Babam ve amcamın bir huyu var. Eğer sevgili yapıp onlarla tanıştırırsan bir takım testler yaparlar kendi kafalarından. Asla nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum. Sadece yapıyorlar." dedi.

"Sinan sıçtı desene. Deniz'in kopyası resmen. Babam onu parçalar. Ben varım." dedi Duru heyecanla. 

"Asel'e bir şey yapmaz belki. Daha yeni hastaneden çıktı ayağına." dedi Derin Duman'a bakarken.

"Şu an rahatladım." dedi Duman. 

"Peki benim domatesli kekim?" dedi Deniz.

"Senin domatesli kekin, havuç ve benimkinin hiç kaytarma şansı yok. Onlara felaket yüklenecekler." dedi Derin. 

"Amcamı çağırmasak?" dedi Deniz yalvaran bir sesle.

"Biz çağırmasak babam çağırır. Kaçarı yok Şarlatan." dedi Derin.