Klaus Mikaelson'ın kızı

2.4K 114 46
                                    

Hellü ben geldim!

Bu bölümde aşk olmayacak, bu bölümde aile dramı olacak. Klaus Mikeolsun ve Caroline Forbes'in kızısınız!

Umarım kafamdaki kurguyu dökebilirim.

Msüden sonra kafa dağıtmak amaçlı yazıyorum. Tam bir baş ağrısı, son 10 dakika kala fen yaptım yahu.

Neyse neyse,

Keyifli okumalar. 🍬

Sessiz bir şekilde odamdan çıkmış ve aşağıya inmiştim. Her gün olduğu gibi erkenden kalkmış olmalıydım. Mutfakta kendime bir kahve hazırlayarak bahçeye ilerledim. Boş banka yerleşerek kulaklıklarımı takmış ormanı izliyordum.

Bir süre sonra omzuma dokunan el ile irkilmiştim. Rebekah yanıma yerleşirken gülümsemişti. Bedenimi ona çevirdim.

"Günaydın minik cadı." Ona karşı gülümsemiştim. Beni bu şekilde sevmesi hoşuma gidiyordu.

"Günaydın Bex." Cebinden bir kutu çıkarmış ve bana uzatmıştı. Gülümseyerek elinden almıştım, her zamanki gibi yine o hatırlamıştı.

"18.yaşın kutlu olsun bebeğim." Kutuyu açmadan önce ona sıkı bir şekilde sarılmıştım. Geri çekildiğimde mor kutuyu açtım. İçindeki gümüş kolyeyi elime almış ve şaşkınca Rebekah'a dönmüştüm.

"Bu senin kolyen." Şaşkınlığıma gülümsemişti. Kolyeyi aldı ve boynuma taktı.

"Artık senin." Ona tekrar teşekkür etmiş ve sarılmıştım. Bir süre sonra yanımdan ayrılmıştı, yüzümdeki gülüş ile ayaklandım ve eve ilerledim. Mutfaktan gelen sesler ile o tarafa yöneldim. Kapıya dayanarak onları izledim, bensiz mutlu olan ailelerini. Babam, minik kurdu ile şakalaşıyordu, Hayley onları izliyordu. Elijah da Hayley'i. Fazla karmaşık bir aile yapımız vardı. Düşüncelerimi bölen sese döndüm.

"Hey Y/N gelsene." Kol'un daveti ile masaya ilerliyordum. Daha sonra babamın bakışlarını fark ettim. Hep gördüğüm o bakışları, yutkundum ve olduğum yerde durdum.

"Benim çıkmam gerek, işlerim var." Hızla arkamı dönerek evden çıkmıştım. Derin bir nefes aldım ve yanaklarımdaki ıslaklığı elimin tersiyle sildim. Bir baba kızını neden sevmezdi ki? Hope'u seviyor ama beni sevmiyordu. Ve bunu gizlemeye çakışmıyordu. Her gün yaşadığım anlardan biri daha. O evde mutlu bir şekilde kahvaltıya oturmamıştım hiç.

Düşüncelerim arasında annemin evine varmıştım. Kapıyı çaldım ve açmasını bekledim. Açtığında ise büyük bir gülümseme ile bana sarıldı. Kollarımı bedenine yerleştirerek sıkıca sarıldım ona. Ayrıldığımızda yüzümü elleri arasına almıştı. Gülen yüzü düştüğünde ağladığımı anlamış olduğunu fark ettim.

"Bebeğim, ne oldu sana?" Derin bir nefes verdim dışarıya. Böyle şeyleri hep yaşardım fakat hiçbirini anneme anlatmazdım. Bu sefer onun desteğini istiyordum, doğum günümde bile üzülmemi umursamıyordu.

"Anne, canımı neden bu kadar acıtıyor?" Anlamamıştı, sorgulayıcı bakışları üzerimde gezerken devam ettim.

"Beni neden sevmiyor? Benden neden nefret ediyor?" Titreyen sesim karşısında yutkunmuştu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
《𝐌𝐔𝐋𝐓İ𝐅𝐀𝐍𝐃𝐎𝐌 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin