《𝐌𝐔𝐋𝐓İ𝐅𝐀𝐍𝐃𝐎𝐌 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓》

Elijah Mikaelson

Hello ben geldim!

Bir arkadaşımız daha çok Elijah istemişti bende hemen yazmaya koyuldum.

Bölüm aralarındaki yorumlar beni çokça keyiflendiriyor!

Keyifli okumalar. 🎈

Sargıları elime sararken etrafı inceliyordum. Vampir olalı birkaç gün olmuştu ve ben şimdiden çalışmaya başlamıştım. Torbaya doğru ilerledim, ellerimi sıkarak torbayı yumruklamaya başladım. Yumruklar, tekmeler sertçe torbayı bulurken sesi boş salonda yankılanıyordu.

Bir süre sonra torbayı bırakarak kafese ilerledim. Eskiden burada kafes dövüşleri olduğunu duymuştum ve bu aletler de duyumumu doğruluyordu.

Yumruk ve tekmelerimi savurmaya başladım. Evet, kimse yoktu fakat benim yine de bunu yapmam gerekiyordu. Yani Elijah böyle söylüyordu.

Beni dönüştüren vampir, kökenlerden biriydi. Elijah. Nasıl dönüştüğümü hatırlamıyordum, Elijah'ın söylemine göre beni dönüştürmesini istemiştim. Ve şuan vampir olmaktan gayet memnundum. Tek sorunum kan tüketememekti. Bunu hala Elijah'a söylememiştim. Benden umudu kesmesini istemiyordum.

Hareketlerime devam ederken bir anda kendimi yerde bulmuştum. Beni iten kişiye doğru hızla atıldım. Bedenini tellere yaslarken o kişinin Elijah olduğunu görmüştüm. Yüzümü incelemiş ve gözlerime odaklanmıştı.

"Hızlanmışsın."

Halimden memnun bir şekilde sırıttım, tabii ki hızlanacaktım. Kollarımı onun bedeninden çekerek ilerlemeye başlamıştım fakat kendimi bu sefer tellerde bulmuştum. Aynı şekilde Elijah beni teller ve kendi arasına almıştı. Dövüşüyor gibi değildik, ne olduğunu pek anlayamamıştım. Gözleri dudaklarıma kaymıştı, bir süre dudaklarımdan ayırmadı bakışlarını. Yüzünü bana daha çok yaklaştırdı, kalp atışlarım hızlanmıştı. Duyduğunu biliyordum. Bense onunkileri duyamıyordum. Çok iyi gizliyor olmalıydı. Dudakları dudaklarıma deyecekken onu ittim ve bulanan midemi boşaltmaya başladım.

İçtiğim tüm kanı boşaltırken Elijah'ın bakışlarını hissedebiliyordum. Doğrulduğumda hızla bana yaklaştı.

"Y/N ne oluyor?"

Yutkundum ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım.

"Elijah, vücudum kanı kabul etmiyor."

Bakışlarındaki korkuyu fark etmiştim. Beni kaybetmekten korkuyor muydu? Elini yanağıma yaklaştırdı. Hafifçe okşadıktan sonra geri çekildi.

"Bundan kimseye bahsetmeyeceksin."

Neyden bahsediyordu ki? Başımı salladım hafifçe. Bileğini dişleyerek bana yaklaştırdı. Anlamaz bakışlarımı fark ettiğinde beni rahatlatmaya çalıştı.

"İç, bu iyi gelecektir."

Kolunu ellerim arasına almış ve kanını içmeye başlamıştım. Yüzümdeki damarlar belirginleştiğinde kendimi fazlasıyla iyi hissetmiştim. Bir süre sonra ondan ayrıldım. Cebindeki mendili çıkararak kolunu silmişti. Daha sonra yüzüme yaklaştı ve dudağımın kenarını sildi.

"Teşekkürler Elijah."

Yüzüne memnun bir gülümseme yerleştirerek yanımdan ayrıldı. Bu iyi hissettirmişti fakat böyle devam mı edecekti? Anlamıyordum, neden böyle olduğumu anlayamıyordum.

Dinlenmek istiyordum, buna ihtiyacım olmasa bile. Düşüncelerimi toparlamalıydım.

Neden hiçbir şey hatırlamadığımı bilmiyordum, neden kan içemiyordum bilmiyordum. Ve tüm bu bilinmezlik beni kötü etkiliyordu.