(Dahi, milyoner, zampara, hayırsever. Evet işte Tony Stark. Bfwkbdkwbf sunucu gibi hissettim.)
Tony Stark
Üniversiten bitmiş ve üzerinden 2 buçuk yıl geçmişti, sana sunulan işler pek ilgini çekmediği için hacker olmak daha heyecanlıydı gözünde. Neredeyse çoğu şirketin bilgilerine erişebiliyordun. Yeni şeyler arıyordun, daha gizemli türden. Hani şu Sherlock olayları gibi bir şeyler ama bilgisayarı başında. (Asla Benedict'e gönderme değil hfkabdka) lapton'una bir e-mail gelmişti. Birkaç dakika sonra e-mail'i açtın ve ilgini çeken cümleleri okuman ile gözlerin parlamıştı. E-mail'i gönderen kişiye bilgileri ve nerede buluşacağınızı sorduktan sonra hazırlanmaya başladın. Hayatının fırsatı belki şimdi ayağına kadar gelmişti. Stark endüstrisi sana teklif gönderiyor. Normal olmayan tek şey ise şirket yerine bir kafede iş görüşmesi yapacaktın. Nasıl bir insan kaynakları müdürü bunu ön plana sunar ki? Çok fazla düşünmek istemesen de bunun içinde bir şey olduğuna emindin. Araştırmaktan zarar gelmeyecekti, belki de yararı olurdu. Laptop'un başına geçerek 5 dakikada e-mail sahibini bulmuştun. Tony Stark, bu adam neden çalışanlarına emretmek yerine kendi uğraşsın ki. Öğrenmek istiyordun, birazcık aksiyon fena olmazdı. Sırıttın ve kapşonlunu üzerine geçirdin onun üzerine ise deri ceket. Dar pantolonun ile gerçekten harika görünüyordun. Sana gönderilen adrese geldiğinde büyük, gösterişli bir yer yerine karşında küçük, sıcak bir yer görmen seni şaşırtmıştı. İçeriye girdiğinde etrafına bakındın ve Tony Stark'ı otururken gördün. Ona doğru ilerlediğinde heyecanın biraz daha artmıştır. Boğazını temizleyerek sana yönelmesini sağladığın adam başını kaldırarak sana baktı.
Bir adama küçük bir gülücük bu kadar çok mu yakışırdı diye düşündüm içinden. Senin zeki biri olduğunu iyi biliyordu, çünkü seni gerçekten iyi takip ediyordu. Tam 1 senedir senin yaptığın işleri takip ediyor, özellikle de seni takip ediyordu. Oturmanı işaret etti, "Y/N bu kadar güzel olduğunu öğrenmiş olsaydım seni çoktan kollarıma alırdım." Çatık kaşların altındaki sinirli fakat hoş gözlerin onun gözlerini bulmuştu. O muzip bir kahkaha ile seni daha da yatıştırmıştı. Neydi bu adam, kahkahası neden bu kadar yumuşaktı. "Bay Stark, açıkçası sizin neden buraya herhangi bir çalışanınızı göndermediğinizi merak ediyorum fakat bahsettiğiniz şu işi daha çok merak ediyorum." Başını salladı, karşısında kendi gibi birini görmeyi bekliyordu ve tam da öyle birini bulmuştu. Sana işten ayrıntılı bir şekilde bahsetmişti fakat profesyonel olan sen sadece onun tek bir cümlesine odaklanmıştın. "Bu işte uzun süre beraber çalışacağız, ve ben bundan onur duyacağım. Ah tabi sende." Son cümlesi ona gıcık olman gerçeğini bir kez daha hatırlatmıştı. Derin bir nefes aldın, işe hemen başlayacağınızı söylediğinde hızla kafeden uzaklaşarak Stark endüstrisine gelmiştiniz. İşe başladığınızda Tony'in 2 kadehi hızla devirmişti. Sana uzattığında reddetmiştin. Gecenin geç saatlerinde bitkin düşmüştün fakat bu işten oldukça keyif alıyordun. Mutfağa ilerleyerek sert bir kahve yapmayı planlıyordun ki planların pek de o doğrultuda gitmemişti. Nazik ellerini belinde hissettiğinde irkildin ve hızla arkanı döndün. Tezgaha dayanmıştın, Tony ise dudaklarına dayanmıştı. Birkaç saniye karşılık vermedin çünkü şaşkındın, kendine geldiğinde alt dudağını dudaklarının arasına alarak emmeye başlamıştın. Onun sırıttığını fark ettiğinde gülümsedin. Seni kucağına alarak tezgaha oturmanı sağladı ve üzerindeki tişörtü bedeninden sıyırarak beğendiği güzellikleri ortaya koydu. Dudaklarından aşağıya inerek boynuna gelmişti, küçük morluklar bırakarak dudağına tekrar yöneldi. Seni tekrar kucağına aldı ve hızla odasına ilerlediniz. Hafif fakat vahşi bir şekilde seni yatağa attığında sırıtmıştın. Dar pantolonunu bedeninden sıyırarak seni elde etmeye başlamıştı.
(Nasıl oldu bilmiyorum, pek emin değilim. :'(..)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
《𝐌𝐔𝐋𝐓İ𝐅𝐀𝐍𝐃𝐎𝐌 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓》
FanfictionBütün kurgu kɑhrɑmɑnlɑrı ile hɑyɑl zɑmɑnı. Fɑrklı kurgulɑr ile hɑyrɑn olduğunuz kɑrɑkterle hɑyɑl kurun! Mɑrvel hɑyɑl et kitɑbındɑn mutliye dönmüştür!