(umarım güzel bir kurgu olur, kafamda güzeldi yazıya nasıl dökeceğime pek emin olamadım. Neyse vote ve yorum yaparsanız çok sevinirim!)
Clint ve Avengers
Günün erken saatlerinde kulenin kırmızı alarmı ile ayağa fırlamıştın. S.H.İ.E.L.D size ekip kıyafeti hazırlamıştı. Siyah ve rahat edebileceğin kıyafetini giydikten sonra hızla odandan çıktın. Bütün ekip salonda toplandığında konunun ne olduğunu öğrenmiş oldun. Yarı robot yarı canlı olan şeyler, neredeyse bütün New York'u sarmışlardı.
Belirlenen konuma geldiğinizde her biriniz ayrı bir yöne dağılmıştınız. Önüne gelen o şeyleri öldürmeye çalışıyordun. Ellerini kendine çevirdin, küçük kıvılcımlar çıkmaya başladı. Fazla sürmeden o kıvılcımlar ateşe dönüştü. Sana doğru ilerlediklerinde ellerini onlara doğru çevirdin ve her birini yakmaya başladın. Bazıları patlıyor bazıları kaçmaya çalışıyordu. Ne kadar uğraşsalar da kaçmalarına imkan yoktu. "Çocuklar o güzel kıçlarınızı kaldırıp yardıma gelmeye ne dersiniz?"Tony'i duyduğunda kıkırdadın ve hızla yanına koştun. Etrafı sarılmıştı ve zırhı zarar görmüştü. Tony'e doğru ilerledin. Önüne çıkan robotik canlıları hızla öldürüyordun. Tony'e ulaştığında önüne geçtin. "Tony, iyi misin?" Başını salladığında tekrar savaşmaya başladın. Ortalığı temizledikten sonra diğerlerine yardıma gidiyordun.
Hızla Wanda'nın yanına ilerliyordun, Wanda'nın çığlığı ve vücudundan akan kan ile bedeninin her hücresini korku sarmıştı. Daha da hızlandın ve düşen vücudunun yanına oturdun. "Wanda, ne olur dayan. S-sakın ölme." Sesin titriyordu. Fakat şuan kendini düşünmenin zamanı değildi. Wanda sana gülümsedi ve gözleri bir anda kapandı. "Olamaz, hayır. Wanda, hayır ölemezsin. Wanda!" Sesin o kadar çok çıkmıştı ki bütün Avengers üyeleri size yaklaşıyordu. Gözlerinden süzülen yaşlar ile isyan etmeye başlamıştın. Sesinin çıktığı kadar bağırdın ve ellerini sert bir şekilde yere çarptın. Ellerinden alevler çıkıyordu, yer yüzündeki bütün robotik canlılar bir anda yanmaya başlamıştı.
•••
Wanda'yı hastaneye götürmüştünüz yanında Clint ve Vision vardı. Diğerleri ise ortalığı toparlamak için orada kalmıştı. Sen stresli bir şekilde ameliyathanenin önünde dolaşıp duruyordun. Aslında ağlamamak için yürümeyi tercih etmiştin. Clint gözlerini senden ayırmıyordu, sana birşey olacak diye korkuyordu. Ellerini saçlarına geçirdin ve derin bir nefes aldın. Ne yapacağını, elinden ne geleceğini bilmiyordun. Ağır bir darbe almıştı Wanda ve 1 saattir ameliyattan çıkmamıştı. Clint ayaklandı ve bir elini beline doları ve diğer eli ile de kolunu tutuyordu. "Y/N, sakin ol. Wanda iyi olacak, biraz dinlenmelisin. Seni böyle görürse üzülecek." Şuan yapacak bir şey olmadığı için kabul etmiştin. Dinlenmem için seni bir odaya götürdü ve yatağa uzandın. Gözlerini kapadığında Clint basındaki tekli koltukta oturuyordu.
Neredeyse 2 saatlik uykunun ardından ağlayarak uyanmıştın. Şuan Clint'in kollarında aglamanı dindirmeye çalışıyordun. Clint elleruni yumuşacık saçlarında gezdiriyor sakin olman için iyi şeyler söylüyordu. Sakinleşmeyeceğini anlayan Clint bir şeyler düşünmeye çalışıyordu. Aklına gelen şeyle ise sırıtmaya başlamıştı. Seni tuttu ve yüzünü kendine çevirdi baş parmakları ile ıslak olan yanaklarını sildi. Seni kendine yaklaştırarak dudaklarını öptü sen nefesini tutarken sakinleşmiş gibi duruyordun, yani sakinleşmenin anlamı kalbinin göğüsünü parcalayacakmış gibi atmasıysa evet sakinleşmiştin. Clint dudaklarını dudaklarından ayırdığında susuyordun, zaten ne söyleyebilirdin ki. Kapı aniden açıldığında Clint ile hızla ayrılmıştın. Kapının önünde soğuk kanlılığını koruyan sarışın adama dikkatlice bakıyordun. "Wanda uyandı." dudaklarından çıkan iki kelime ile Steve iterek odadan çıkmıştın. Natasha ve Tony'in bir odanın önünde durduğunu gördüğünde hızla odaya girdin. Yatakta halsiz ve bembeyaz bir yüz ile karşılaştığında yutkundun, iki adım daha atarak yatağın baş ucuna geldin ve Wanda'nın elini tuttun. Gözyaşlarını akmaması için engellemeye çalışırken buruk bir gülümseme sundun güzel kıza. "Aptal kız, o kadar korkuttun ki." biraz daha yanında kalmana izin verildikten sonra çıkmanı istemişlerdi.
Wanda'nın sağlam bir şekilde ameliyattan çıkmasıyla rahatlamıştın. Clint üstünü değiştirmen ve temizlenmen için seni kuleye götürüyordu. Arabada soğuk bir sessizlik vardı. Kuleye geldiğinizde ise odana çıktın ve ılık bir duş alarak üzerini giyindin. Islak saçlarını öylece bırakarak salona ilerledin. O sırada Clint tezgaha dayanmış merdivenden inişini izliyordu. Buzdolabının önüne geçtiğinde Clint'in ayak seslerinin sana yaklaştığını duyabiliyordun. "Y/N" kulağına nefesini vererek ismini fısıldamıştı. Ürpermiştin, döndüğünde dolabın kapağını sert bir şekilde kapadı ve sana daha çok yaklaştı. Bedenleriniz bir olmuş dudaklarına yaklaşıyordu. "Seni seviyorum." söylediği kelimeden sonra hızla dudaklarına yapıştı.
Arkadaşlar sonrası smut!
Şokunu atlattıktan sonra karşılık vermeye başlamıştın. Clint daha da cesaretlenmiş ve seni kucağına alarak tezgaha oturmuştu. Bir yandan üzerindeki gömleği çıkarmaya çalışırken bir yandan da seni öpmeye devam ediyordu. Bir eli kalçanda dolaşıyorken diğer eliyle ise hala acemice gömleğini çıkarmaya çalışıyordu.
Salona giren kişinin ayak seslerini duymamıştınız bile, kızıl saçlı kadın gördükleri karşısında şok olsa da artık bu durumdan bıkmıştı. "Hey siz lanet olasılar, ne halt yapıyorsanız odanızda yapın." sesini duyman ile Natasha'ya dönmüştün. Söylediği kızgın cümlenin ardından sinsice sırıtıyordu. Clint seni hızla kucağına alarak odasına çıkardı. (Pü azgın nflsmfls) seni yatağa fırlatmasıyla ona küçük ve çapkın bir sırıtış sundun. Tişörtünü çıkararak üzerine geldi. Sana zevkin doruklarını yaşatırken kendisinin de senden bir farkı yoktu. Artık sevdiği kadınla birlikteydi.
(Bölüm iğrenç oldu değil mi? Sırf kaç gündür yazamıyorum diye yazdım. Affedin :'(.. )
Galiba bundan sonra Strange yazacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
《𝐌𝐔𝐋𝐓İ𝐅𝐀𝐍𝐃𝐎𝐌 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓》
FanfictionBütün kurgu kɑhrɑmɑnlɑrı ile hɑyɑl zɑmɑnı. Fɑrklı kurgulɑr ile hɑyrɑn olduğunuz kɑrɑkterle hɑyɑl kurun! Mɑrvel hɑyɑl et kitɑbındɑn mutliye dönmüştür!