Black Panther
Bir S.H.I.E.L.D ajanısın, Natasha ve Clint ile beraber eğitim görmüş ve kısa süreliğine onlarla yaşamıştın. Ne zamandır takipte olduğun adam atağa geçmiş ve dünya dışı silahları satmaya başlamıştı. Birkaç delil elde ettikten sonra adamı suç üstü yakalamaya karar vermiştin. Gece için kendine bir şeyler bulman gerekiyordu. İçinde oldukça rahat edebileceğin siyah uzun bir elbise giymiştin. Göğüs dekolteli, bacağında yırtmacı olan bir elbise. Silahlarını vücudunda sakladıktan sonra evden çıktın ve siyah motoruna atladın. Hızla Fury'in attığı konuma gelmiştin. Motoru bar'ın ilerisine park ettikten sonra kaskını çıkararak saçlarını savurdun.
Bar'a girmiş Ulysses'i izliyordun. Alışverişe başladıklarını fark ettiğinde adımlarını hızla onlara çevirdin. Elin yırtmacına gidiyordu ki siyahi bir adam senden önce davranmış ve Ulysses'e saldırmıştı. Ulysses kaçmaya başladığında hızlı bir şekilde peşinden ilerledin. Bir arabaya bindiğini görünce koşarak arkasından ateş açmaya başladın. Hızla motoruna bindin, takip etmeye başlamıştın. Ardından gelen kişileri fark ettiğinde motoru fren yaparak önlerini kestin. Kostümlü adam motorun tepesinden atlayarak ilerlemişti ki sen bacağını tutmuş ve onu zemine düşürmüştün. Adam hızla ayağa kalkmış ve sana ateş saçan gözlerle bakmıştı. "Yolumdan çekil, kedicik." üzerine doğru gelmeye başlamıştı. Hızla motorundan sopalarını aldın ve dövüşmeye başladınız. Uzun bir dövüşün ardından Okoye aranıza girerek sizi durdurmuştu. "Kralım, adam kaçıyor." ikisi de sana sinirli gözlerle bakıyordu, sense ne olduğunu çözmeye çalışıyordun.
Yaklaşık iki saat sonra Wakanda olduğunu duyduğun yere gelmiştiniz. Tabi gelirken binlerce kez bağırışmalar da dinlesen kendine hakim olmuştun. Bir Kral, Kraliçe, Prens, Prenses ve birkaç asker arasında bulmuştun kendini. Kendi aralarında tartışan ikiliye doğru iki adım attın. "Siz ikiniz aile tartışmanızı bölmek istemem fakat bir çözüm bulmaya ne dersiniz?" İkili sana dönmüştü. "Pekala, seni dinliyoruz." İlk defa sesini yükseltmeden konuşmuştu, omuz silkti ve yanlarına ilerledi. "Kuzeninizin bahsettiği şey Majesteleri, akıllıca. Teknolojinizi dünyaya göstermemek isteminizi anlıyorum fakat siz hala bu konuşma sonunda bizi reddederseniz birçok insan ölecek. Sizin insanlarınız olsun ya da olmasın önemli mi gerçekten? Konuşma sonunda ısrarla reddederseniz ne düşüneceğim bilmek ister misiniz? Sizin aptal ve bencil bir kral olduğunuzu düşüneceğim ve pek de haksız olmayacağım." Okoye üzerine doğru geliyordu ki T'Challa başı ile durdurdu. Yan bir şekilde sırıttın, istediğin olacaktı. İnsanları etkilemeyi iyi biliyordun fakat tek bilmediğin şey T'Challa'yı sadece sözlerinle etkilememiştin. Resmen sana büyülenmişti. Duruşunu koruyarak bunu belli etmiyordu. Küçük kardeşi bunu fark etse de bu defa susmayı deniyordu. Senin istediğini düşüneceklerini söylemişlerdi. Sana bir oda vermiş ve rahat edebilmen için kıyafetler getirmişlerdi. Bu kıyafetler pek tarzın değildi. Sen daha çok siyah kot, tişört ve deri ceket giyerdin. Uzun mor elbiseyi üzerine geçirdin. Tozlanmış kıyafetlerinden daha iyiydi. Yorgun olsanda etrafı incelemek istemiştin. Sarayın en alt katına indiğinde etrafında mor çiçekler olduğunu gördün. Güzel oldukları ve seni etkiledikleri her halinden belliydi. Omzuna değen elle hızla eli tuttun ve ters çevirdin. Bu bir refleks olsa da mahçup olmuştun. Çünkü bunu yaptığın kişi T'Challa'ydı. Elini bıraktın ve bir adım geriledin. "Özür dilemen gerekmez miydi?" Tek kaşını havaya kaldırdın, zorla özür dilemek istemiyordun. "Sinsice yaklaşmamalıydın." Ters tepkine şaşırmıştı fakat kendini hızla toparladı. "Buraya girmek yasaktır." Yasaksa kapıda bir nöbetçi neden yoktu? "Nedeni nedir?" Sorunla dikleşmişti. "Bu bitkiler bizim gücümüzü emer, bir süre boyunca." Kaşlarını çattın. "Yani zayıf noktanız sadece bir bikti mi? O zaman sizi alt etmek istersem kendimi yormama gerek kalmayacak." Omuz silkerek etrafına bakındın. O sırada T'Challa küçük bir kahkaha attı. Yumuşak bir tondu ve seni etkilemişti. Gülümsediğini hissettiğinde neden yaptığını düşünmüştün.
~~~~
Etrafta Wakanda'ya ait silahlarla savaşan birçok kişi vardı. Sana da bir silah vermişlerdi fakat sen kılıç ile daha iyiydin. T'Challa'ya yaklaşan adamı görünce hızlı davrandın ve onu korudun. Sana döndü ve gülümsedi. Sende yandan bir şekilde sırıtarak savaşa devam ettin. Büyük insan dışı yaratık sana doğru geliyordu. Bir kaç darbe alsa da yıkılmamıştı, hatta onu hiç duraksatmamıştı. Omzuna merme denk gelmişti fakat savaşmaya devam ediyordun. Yorgun düşmüştün ama sen buna alışmıştın. Kılıcı bırakarak adamın kafasını ayaklarının arasına aldın. Boğazını sıkmaya çalışıyordun, adam tek eliyle seni yere çarptı. Kaburgalarının acılarını hissetmiştin. Seslerini de duymuştun belkide. Adam seni ayağa kaldırdı ve büyük bıçağını karnına saplamıştı. Ağzından kanlar gelirken dizlerinin üzerine çöktün. Görüşün bulanıklaşırken T'Challa'nın sana doğru geldiğini gördün. Ellerin bıçağın açtığı yaraya doğru ilerledi. "Y/N lütfen dayanmalısın! Seni iyileştireceğiz." Elini tuttun ve ona gülümsedin. Sen gülümsediğinde o içinde bir acı hissetmişti. Ölüyormuş gibi hissediyordu. "Zamanı geldi..." Zar zor konuşmuştun fakat hala gülümsüyordun. Seni kolları arasına aldı. "Hayır zamanı olamaz, bırakmaman gerekiyor. Beni... Bizi bırakmaman gerek." Kısa sürede sana büyük bir ilgisi oluşmuştu. Belki de ilk görüşte aşk. Ona doğru yaklaştın. Acın artsada bunu yapmak istiyordun. Bir elini yüzüne yerleştirdin ve dudaklarını dudaklarına bastırdın. Acından dolayı gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Onunsa seni kaybedeceği için. Geri çekildiğinde ona son bir şey söyleyebileceğini hissetmiştin. "Her zaman seninle olacağım." Elin yanağından düştüğünde gözlerin hızla kapanmıştı. T'Challa sana sıkıca sarıldı. Gözlerinden süzülen yaşlar kalbindeki acının birazını bile yansıtmıyordu. Dudaklarını son bir kez öptü ve seni narince yere bıraktı. Ayağa kalkacak gücü bulmuştu kendinde. Yavaşça ilerledi ve arkasını döndü. Içindeki acı öfkeye dönüşmeye başlamıştı. Kaybetmek istemediği ve yeni bulduğu o kişiyi kaybetmişti...
D
oğum günü karantinaya gelen biri olarak üzgün bir ben size bölüm attım. İyiki doğdum ben! Hadi bays ndaldnalmz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
《𝐌𝐔𝐋𝐓İ𝐅𝐀𝐍𝐃𝐎𝐌 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓》
FanficBütün kurgu kɑhrɑmɑnlɑrı ile hɑyɑl zɑmɑnı. Fɑrklı kurgulɑr ile hɑyrɑn olduğunuz kɑrɑkterle hɑyɑl kurun! Mɑrvel hɑyɑl et kitɑbındɑn mutliye dönmüştür!