Özel bölüm!
Bu bölümde hikayede geçen isimler liseli olacaktır! Güçlerini çok az kullanacağım, belki de kullanmam.
Bölümün hangi karakterle ilgili olduğunu belirtmek istemiyorum. Anlayacaksınız zaten.Keyifli okumalar. 🍬
"Natasha! Acele eder misin!" Neredeyse 10. Kez onu uyandırmaya çalışmıştım. Sonunda sinirle yüzüne bir kova su dökmüştüm. Tabii yaptığım şeyden sonra evin içinde 10 tur atmıştım ondan kaçmak için. En sonunda pes etmiş ve duşa girmişti. Zaten ıslanmıştı, neden duşa girdi ki?
Kahve makinasının çıkardığı sesle sıcak kahveyi ay desenli kupama boşaltım. Natasha hazırlanmaya devam ederken mutfak masasına oturmuş ve kahvemi yudumluyordum. Eğer biraz daha yavaş hareket edecek olursa okula geç kalacaktık. Okulu çok sevdiğimden değildi bu acelem. Eğer artık okula gitmiyorsunuz, dersleri evde göreceksiniz falan deselerdi sevinçten dans falan ederdim. Tabii nerede bu şans...
"Y/N ne oyalanıyorsun? Geç kalacağız hadi." Sorduğu cümle ile gözlerim kocaman açılmıştı. Neredeyse 1 saattir hazırlanan oydu ve onu beklerkende oyalanan bendim öyle mi? Ah bu kız son zamanlarda fazla sinir bozucu olmuştu. Kupayı masaya bırakarak kapıya ilerledim. Yerdeki çantamı aldım ve evden çıktım. Yeni aydınlanmış sokakta yürürken Natasha heyecanlıydı. Heyecanının nedeni ise neredeyse 2 senelik ilişkisinin yıl dönümü gibi bir şeydi. Arkadaş grubumuzdan olan Bucky ile uzun zamandır çıkıyorlardı. Nat fazla heyecanlıydı, kendisi Bucky'e küçük bir hediye almıştı. Fakat ben Bucky'nin unuttuğunu düşünüyordum. Ona söylemek istesem de ilişkilerine burnumu sokmamam gerektiğini düşünüyordum.
Okul bahçesine girdiğimizde etrafıma bakındım. Bizimkileri göremediğimde önüme döndüm ve girişe ilerledim. Saniyeler ardından omuzumda hissettiğim el ile irkildim.
"Naber güzelim?" Clint'in erkeksi sesini duyduğumda başımı hafifçe kaldırarak ona döndüm. Yüzündeki çapkın gülümseme bir türlü yerinden silinmiyordu. Diğerlerinin de yanımıza geldiğini anladığımda enerjiyle bağırdım.
"Günaydın aptallar!" Tony kaşlarını çatarak bana döndü. Ardından işaret parmağıyla kendini gösterdi.
"Ben mi aptalım? Bebeğim, aklın yerinde değil galiba." Ona gülümseyerek cevap vermiş ve içeriye ilerlemiştim. Kantine ilerleyecekken zilin çalmasıyla yüzümü astım. Omuzlarımı düşürmüş bir şekilde sınıfa girdim ve yerime oturdum. Clint sırama yaklaşmış ve gülümsemişti.
"Birileri kantine uğrayamadı galiba." Başımı sallayarak onaylamıştım onu. Her sabah kantinden sevdiğim limonlu keki alırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
《𝐌𝐔𝐋𝐓İ𝐅𝐀𝐍𝐃𝐎𝐌 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓》
FanfictionBütün kurgu kɑhrɑmɑnlɑrı ile hɑyɑl zɑmɑnı. Fɑrklı kurgulɑr ile hɑyrɑn olduğunuz kɑrɑkterle hɑyɑl kurun! Mɑrvel hɑyɑl et kitɑbındɑn mutliye dönmüştür!