Doctor Strange
Ehehe best karakterlerimden birini yazıcam.
En sevdiğiniz karakter kim?
"Odaklan Y/N!"
Başına aldığın hamleyle gölerin kısa süreliğine kararmıştı. Kendine geldiğinde karşında duran sarışın adama ateş saçan gözlerle bakıyordun. Elindeki sopayı hızlı hareketlerle çevirerek ona doğru koşmaya başlamıştın. Darbe alacağını düşünerek savunmaya geçmişti ki sen yükselerek arkasına zıplamış ve sopayla ense kısmına sertçe vurmuştun. Bir anlığına sendelediğinde karın boşluğuna tekme attın ve tekrar sopayla vurdun. Bu sefer sendelemek yerine yere düşmüştü.Kısa bir alkış sesi duyduğunda başını kapıya çevirerek Natasha'ya odaklandın.
"Kaptanı devirmek zordur Y/N."
Ona gülümseyerek ilerledin.
"Biliyorum Nat, defalarca söyledin."
Natasha sana küçük kızıymışsın gibi davranıyordu ve bu senin hep hoşuna gidiyordu. Elini omzuna atarak seni salona yönlendirdi. Steve ayaklanmış ardınızdan ilerliyordu. Salona girdiğinizde bütün takım toplanmış bir şeyler konuşuyorlardı, Tony ise her zamanki gibi içiyordu. Masaya yaslanarak eldivenlerini çıkarıyordun, Steve ise yüzündeki kanı temizliyordu.
"Şöyle bir bakıyorum da Cap, bizim küçük kız seni iyi pataklamış."
Tony sırıtarak Steve'yi sinirlendirmeye çalışıyordu her zamanki gibi. Steve ise sakinliğini koruyarak işine devam ediyordu.Salona Wanda ve Pietro da geldiğinde Nat ayaklandı.
"Yeni bir görevimiz var."
Pietro omuzlarını düşürerek Nat'a yaklaştı.
"Umarım sıkıcı değildir."
Takıma katıldığından beri, yani bir senedir Pietro ile yakın arkadaş olmuştunuz. Biliyordun ki Pietro yavaş adamlarla uğraşmayı sevmiyordu. Bazen görevlere katılmayıp senin yanında kalıyordu. Görevlere gitmediğin için binada kalırdın her zaman. Daha hazır olmadığını söylediklerinde 'zırvalamayı kesin, bir yıldır eğitim görüp güçlerimi kontrol edebiliyorum.' desen de seni pek dinlemiyorlardı.
"Sıkıcı olmayacağını söyleyebilirim, bu sefer Y/N da orada olacak."
Şaşkın gözlerle Natasha'ya bakıyordun ki bir itiraz geldiğini duymuştun.
"Gelmemesi daha iyi olur. Ne de olsa güçlerini tamamen keşfetmedi."
Sinirli gözlerle cam kenarında oturan Strange'ye döndün. Bir senedir güçlerin için yardım etmek yerine psikolojik bir baskı yaratıyordu üstünde. Yardım etmediği için tüm güçlerini, bildiğin tüm güçlerini kendin keşfetmiştin."Strange, benim üzerimde baskı kurmak yerine yardımcı olaysaydın şuan güçlerimi daha iyi kullanıyor olabilirdim."
Sen konuşurken yüzüne bir kere bile bakmaması seni daha da sinirlendirmişti.
"Natasha, o bu göreve gelmemeli."
Doğrulduğunda bu sefer gözlerini sana sabitledi.
"Geliyorum."
Strange ayağa kalktı ve ellerini umursamaz bir şekilde cebine soktu.
"Benim sorumluluğunda olduğunu unutuyorsun galiba, ben ne dersem o."
Burnundan solumaya başlamıştın, Pietro yanına gelerek kulağına eğildi ve sakinleşmeni söyledi. Hızla yanlarından ayrıldın ve odana çıktın. Daha fazla tartışmak istemiyordun belki de. O göreve gitmeyi kafana koymuştun."Strange, onun hazır olduğunu söyleyen sendin. Güçlerini kullanmadan bile kendini koruyabilir."
Strange derin bir nefes aldı, o kıza bir şey olmasını istemiyor ve göreve onu götürmek istemiyordu. Ona sert davrandığını biliyordu, herkesten çok farkındaydı. Ama onu koruduğunun farkına varan kimse yoktu.
"Şuan da hazır değil."
Natasha bıkkın bir şekilde göz devirdiğinde Steve hazırlanmalarını söylemişti. Her biri hazırlanmak için odalarına dağıldı. Yaklaşık 10 dakika sonra uçağa binerek binadan ayrıldılar. Tabi uçağı takip eden kızı kimse fark etmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
《𝐌𝐔𝐋𝐓İ𝐅𝐀𝐍𝐃𝐎𝐌 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓》
FanfictionBütün kurgu kɑhrɑmɑnlɑrı ile hɑyɑl zɑmɑnı. Fɑrklı kurgulɑr ile hɑyrɑn olduğunuz kɑrɑkterle hɑyɑl kurun! Mɑrvel hɑyɑl et kitɑbındɑn mutliye dönmüştür!