Bu bölümde mitleri karıştırmayın düşünüyorum. Sonra yanlış anlaşılma olmasın.
Loki bu sefer filmlerdeki gibi olmayacak mitolojide ki gibi güçlü olacak fakat çok da değil.
Umarım aklımdaki gibi olur, bölüm biraz uzun olabilir.
Keyifli okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kaos ile beraber doğmuş gecenin Tanrıçası olan Niks'in tek başına yetiştirdiği kızıydı o.
Tüm tanrılar Niks'in gazabından korkarken kızından da çekiniyorlardı.
Zeun'un dahi karşısına almak istemediği aileydi onlar. Fakat Loki diğer Tanrılar gibi değildi. Korkusuz, sinsi ve zekiydi. Niks'in huzuruna çıkacak kadar cesurdu o.
Tanrıları birbirine düşürmek için planlar kurmuştu Loki. Bunu elbette kendi gücüyle yapabilirdi fakat yanına Tanrılara korku salacak birilerini bulması gerekiyordu.
Niks'in huzuruna çıkmaya hazırlanıyordu Loki. Kapıdaki muhafız Loki'ye girmesini söylemiş ve onun için kapıyı açmıştı.
Loki içeriye girdiğinde kendinden fazlasıyla emin görünüyordu. Niks yanına kızları ve oğulları duruyordu.
Loki en çok Eris'ten çekiniyordu, uyumsuzluk Tanrıçasıydı o.
Apate'yi kandırmak da kolay olmayacaktı onun için. Loki kadar olmasa da o da bir hilebazdı.
"Loki burada ne işin var?"
Niks'in kudretle çıkan sesi Loki'yi ürpertmişti. Selam verdi ilk önce, iyi görünmesi gerekiyordu.
"Yüce Niks sizden yardım istiyorum."
Niks kaşlarını çatmış ve söylemesi için başıyla Loki'ye işaret etmişti.
"Biliyorsunuz ki Tanrılar arasında büyük bir tartışma var ve bu yakında bir savaşa dönüşecek. Odin'in ya da Zeus'un yanında olmak hiç birimizin işine yaramayacak. Size bir teklif sunmak istiyorum, bu savaşa beraber katılalım ve onların hükümlerine son verelim."
Niks sessizce onu dinlemişti. Cevap vereceği sırada Eris'in sesi duyulmuştu.
"Bu saçmalık, bu savaşa katılmamalıyız."
Eris'in konuşmaya devam edeceğini anlamıştın ve dudaklarından bir kaç kelime dökülmüştü. Eris dudaklarını dahi kıpırdatamıyordu artık.
Loki bunu yaptığına sevinmişti fakat belli etmedi. Bunu onun için yapmamıştın, bunu doğru kararı bulmak için yapmıştın.
Niks memnun bir şekilde sana bakıyordu.
"Eğer bu savaşa katılırsak bir çok kaybımız olacak."
Moros ve Keres bu ölümlere seviniyor gibiydiler.
Herkes biriliyordu savaş ölüm getirecekti.
"Kabul etmeliyiz."
Bakışlar şaşkın bir şekilde seni bulmuştu. Senden bunu bekleyen olmamıştı.
Odin ve Zeus'un krallığı son bulmalıydı. İki acımasız adam ölmeliydi.
Niks her zaman güvendiği kızını inceledi. Kararlı görünüyordun.
"Loki eğer bize ihanet edecek olursan seni oğlum Thanatos'un ellerine bırakırım ve bilirsin ki o ölümün vücut bulmuş halidir."
Loki ölümden korkuyordu, Niks bunu biliyordu ve onu en büyük korkusu ile tehtid ediyordu.
Loki sana minnettar hissediyordu. Bakışları seni bulduğunda onda farklı bir şeyler hissetmiştin. Büyü gibiydi fakat büyüden daha güçlüydü.
Yutkunarak bakışlarını ondan çekmiştin. Niks bunu fark etmiş ve şaşırmıştı. Senin herhangi bir varlıktan çekindiğine hiç şahit olmamıştı.
"Şimdi gidebilirsin Loki. Plan yapmak için yer ve zamanı sana bildireceğim. Kimseyi şüphelendirme. Zaten böyle bir şey mümkün de değil."
Loki gururla gülümsemişti. Oyunbaz bir Tanrıydı o. Herkesi kandırabilirdi.
