GÖRKEM
Bu yaptığının cezasını çok fena şekilde ödeteceğimin farkında, değil miydi? Hangi akla hizmet bana sormadan, kendi kafasına göre iş yapıp da buraya kadar gelebilmişti? Gideceğimiz yerin adını söylemediğimden emindim. Tabii Merve ile olan konuşmamı dinlediyse öğrenmiş olması o kadar da zor değildi. Onu yanımdan ayırmamın zamanı belli ki gelmişti. Kalabalığın içinde olmamızı ya da arkadaşlarımın olmasını umursamadan ona haddini bildirebilirdim. O minicik aklıyla boyundan büyük işlere kalkışırken benden göreceği tepkiyi hesaba katmış olması gerekirdi. Nasıl olurda kardeşimin olduğu bir yere gelebilirdi! Yalnızca bana ait olan birinin yakınına kendini sokacak kadar büyük bir cesarete mi sahipti? Şeytan diyordu, tut kolundan sürükleyerek çıkar, at dışarı.
"İyi misin Görkem?" Nerede olduğumu unutmamalıydım. Arkadaşlarımla olan diyaloglarım ayrı, özel hayatım apayrıydı. Asla ama asla ikisini birbirine karıştırmaz, asla her iki tarafın aynı ortamda olmasına müsaade etmezdim. Dilan'ın bok yemesine kadar!
"İyiyim. Biraz başım ağrıyor yalnızca. Biliyorsun, böyle yerleri pek sevmiyorum."
"Geçen sene doğum gününde sana ulaşamadık. Ama bu sene aynı şeyi yapman mümkün değildi. Mevsim'i biliyorsun." Ona değer vermiyor olsam kabul etmem imkânsızdı zaten. Hiçbir şekilde ortadan yok olmamamı söylediğinde onu kırmamayı tercih etmiştim. Şirket için yaptıkları tartışılamazdı. Beni istemediğim bir yükten kurtarıyordu. Bunun yanında da özel hayatıma burnunu sokmuyor, buna rağmen arkadaşlığını sunuyordu. Az önce durumu bir şekilde anlamış ve sorun çıkmaması için bana sakin olmam gerektiğini hatırlatmıştı. Bunu neyi düşünerek söylediğini bilmiyordum ama Dilan'ı gördüğüm ilk an öfkem patlayacak kadar yükseklerde geziniyordu. Mevsim nadir bulunacak cinstendi. Herhangi bir sorun çıkaran bayan arkadaş kategorisine sokmuş olmalıydı. Eh, çok da haksız değildi.
"Bilmez miyim hiç..." Gözüm Merve'yi aradı. Ve onu... Pistte olmadığını fark etmem yalnızca saniyelerimi aldı. Hızla her yeri taradım. Çok uzaklaşmam gerekmedi onu bulmak için. Bar masasında oturuyordu. Çok yakınında duran bir adamla konuşuyordu. Kimdi o? Burada tanıştığı biri miydi? Aynı dışarıdan göründüğü gibi cüretkâr olmasından başka ne beklenirdi ki... Baş belasının tekiydi. Ağzının ayarı olmayan, hayata hâlâ pembe gözlüklerle bakan, her şeye burnunu sokan baş belasının teki... Ne dediğini bilmediği kelimelerle beni sinirlendirdiği her an, ağzıyla yapabileceklerimin gözümün önüne geldiği ve lanet olsun ki şu an olduğu gibi kaskatı kesilmemi sağlayan bir baş belası!
Adam elini tutup öptü. Azra, önce gülümsedi, sonra her ne konuştularsa kahkaha attı. Sağa doğru yatan kafasıyla incecik boynu gözlerimin önüne serildi. Tek elimle boynunu rahatlıkla kavrayabilirdim. İnce ve zarif boynunu...
Dikkatimi dağıtmak için Hakan ve Tamer'in konuşmalarına odaklanmayı denedim, işe yaramayacağını bile bile. Beni kendime getirecek tek şey onu altıma almak olurdu. Kendimi onun derinliklerine gömmek... Onun da gözlerinde o seks kokan pırıltıları görmüştüm. Benden uzak durması için ona fırsat tanımıştım ama o ne yapmıştı? O bal gibi akışkan gözlerini üzerimden çekmeyi başaramamıştı. Ona neler yapabileceğimin farkında bile değildi. Belki de farkındaydı. Olabilir miydi? Dilan gibi kadınlar karşısındakinden neler alabileceğini bilirlerdi. Bunu kabul eder, hatta bunu isterlerdi. Ya Azra? Bardaki adamla konuşmasına bakılırsa çok da masum değildi. Belki de ona istediğim her şeyi yapabilirdim.
"Bir içki daha alabilir miyim?" Dilan gereksiz varlığını yeniden hatırlatırken sinirime hâkim olmak oldukça zordu. Zihnimde beliren her bir görüntünün uygunsuzluğuyla git gide daha çok sertleşirken bunu sağlayan kişi Dilan değildi. Artık değildi. Kolumu saran elini silkelerken diğerlerinin dikkatini çekip çekmediğini dahi umursayacak durumda değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAL KÖPÜĞÜ / YENİDEN YAYINLANIYOR
General FictionSoğuktu. Teni kadar soğuktu bakışları. Ardındakileri gizleyen, kendine dair en ufak bir iz taşımayan koyu kahve gözler... Vurulmuştum. Kendi iyiliğim için ondan uzak durmamı istemişti. Ardından beni öperken tüm benliğimi ele geçirdiğini fark edememi...