Bölüm 7

367 37 47
                                    

Sabah kalktığımda güneş çoktan doğmuştu ve aşağıdan kızların sesi geliyordu.

Aşağı indiğimde kızlar kalvaltı masasını topluyordu.

Gülümsedim. "Bensiz ha?"

Blaze yüzünü bana dönerek "Kaldırmak istemedik rahat duruyordun. Ama şimdi kalktıysan hazırlayabiliriz."

"Yo gereke yok kasabaya gideceğim. Orada yerim."

Rouge birden telaş yapmış gibiydi. "Olur mu öyle şey. Ne gerek var para vermeye biz mis gibi sofra hazırlarız şimdi."

Tek kaşımı kaldırıp "Peki... Nasıl isterseniz. Ben lavaboya gidiyorum."

---------------------------

Blaze derin bir nefes alıp çekmeceden makası aldı ve daveteyi küçücük parçalara ayırdı.

"Prenses Sally ve Prens Sonic'in kasabaya geri dönmesi şerefine düzenlenen maskeli balo..." yazılarını en ince şekilde param parça etti.

Cream sanki onu yatıştırmak için konuşmaya çalışıyormuş gibi "Onu yakabilirdin de." dediyse de Blaze parçalara ayırmaya devam ediyordu. Arkadaşı için endişeleniyordu.

Birkaç yılda herşey o kadar bozulmuştu ki... Sonic ilk başta ekibi dağıttını söyleyip ardından hiçbir şey olmamış gibi ekibi toplamış ve kahramanlığa devam etmişti... Ve en sonunda ekip param parça olmuştu...

Şimdi ise her kutlamada sanki Amy'i üzmeye darbeler atıp onu yıkmaya çalışıyordu.

"Bundan Amy'nin haberi olmayacak anlaşıldı mı!?" Blaze sorduğu sorunun cevabını biliyordu ama ancak birine bağırarak ağlamasını saklayabileceğini düşündü.

Rouge, Cream'a biraz atıştırmalık verip eve gitmesinin daha iyi olacağını söyledi. Cream çıktıktan hemen sonra Amy aşağı indi. Rouge ve Blaze ne yapmaları gerektiğini gayet iyi biliyordu. Sahte gülümsemeler...

--------------

Blaze ile Rouge'un neyi vardı? Cidden çok sıkıcı davranıyordular. Odadan çıkmak için bir nedenim yok gibiydi resmen. Bilgisayarı açtım ve ekranla boş boş bakınmaya başladık.

5 dakika daha boş boş ekrana baktıktan sonra bilgisayarı kapattım ve yatağa uzandım. Birden içimi kötü bir his sarmaya başladı. İçimdeki ses kasaba meydanına acilen gitmem gerektiğini söylüyordu. Yataktan kalktım ve kapıya yöneldim ama açamadım. Duyduğum bağırma sesi elim kapıyı açamayacak duruma geldi.

"Ne demek Sonic, Shadow'u öldürmek üzere?"

Az önce duyduğum şeyde neydi? Aşağıdan Rouge'ın Balze'e bağırdığı için kızdığını duyuyordum. Ne tepki vereceğimi bilmiyordum.

"Sonic, Shadow'u öldürmek üzere."

Cümle kafamın içinde yankılanıyordu. Merdivenden ses duyduğum an kulaklığımı telefonuma takıp müzik dinlermiş gibi yaptım. Blaze kapıyı açıp beni süzdüğünü ardından bir nefes verdiğini gördüm.

"Amy tatlım bizim kasabaya gitmemiz gerekiyor. Biz yokken yalnız kalsan sıkıntı olur mu?"

Hiç düşünmeden kulaklığı çıkarıp "Hayır olmaz" dedim ve gülümsememi takındım. Onlarda gülümseyip çıktılar. Pencereden onlar uzaklaşana kadar izledim. Ardından hızlıca birşeyler giyinip evden çıktım. Kestirme bir yol olduğundan koşar adımlarla kasabaya oradan gitmeye başladım.

Bu yolu sen göstermiştin... Çiçekli herzaman ilkbahar havası taşıyan bu yolda bana "Amy seni seviyorum. Buradaki çiçekler şahidim olsun." demiştin. Çiçekler bile senin kuklanmış. Gururumu, sevgimi, duygularımı sanki değersiz bir çöp parçası gibi attın ve arkanda sadece bana söylediğin yalanlar kaldı...

Kasabaya yaklaştığımda etraf hiç olmadığı kadar kalabalıktı. Seslerin geldiği yöne doğru giderken kalbim hiç durmadan atıyordu... Peki neden? Sonic'i bir kez daha görecek olmamdan mı? Yoksa Shadow'un durumunu bilmediğimden mi?

Şapkam ile yüzümü kapatıp kavgayı izleyenler arasına girip Sonic ile Shadow'un yanına doğru yürümeye başladım.

"Neler oluyor burada?"

"Prens Shadow'u mu öldürecek?"

"Shadow prense laf atmış yani prensin onu öldürme hakkı varmış."

"Prens Shadow'a bir hak vermiş. Yani ölmeme şansıda varmış. Ama bu şansı kaybetmiş gibi duruyor."

Bunlarda neydi böyle. Ne şansından bahsediyordular. Kendimi kalabalıktan savaş alanına attığımda Shadow yerde teslim olmuş gibi bir halde Sonic ise kılıcı Shadow'un kalbine saplamak için havaya kaldırmıştı.

Yüzünde... pis bir gülümseme ve kan lekeleri vardı...

Kılıcı kalbine geçirmek için bir hışımla kılıcı Shadow'un kalbine doğru hızlıca indirdi....

HAYIR! Hayır Hayır...

"SHADOW!"

Son düzenlenme 16.11.20


555 kelime

TAMAMLANDI「 BİR GÜL ve KARANLIK BİR ZÜMRÜT 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin