"O zaman bu hafta sonu kadını etkisiz hale getiriyoruz. Shadow'da gelince görev dağılımı yaparız." diyerek konuşmayı sonlandırdım. Mutfağa gidip kendime bir kahve hazırladım.
"Luna birşey sorabilir miyim?" Arkamda duran Sonic'e baktım. "Tabi."
"Haddim değil biliyorum fakat... Amy nasıl?" Ah belliydi sorunun bu olacağı. Konu Amy olunca yüzünde pişman olduğuna dair bir ifade oluyordu.
"Eğer sana birşey dersem ve bu Shadow'un kulağına giderse beni çiğ çiğ yer. O yüzden üzgünüm cevap veremeyeceğim."
"Anlıyorum" diyerek salona geri geçti. Eğer söyledikleri doğruysa eğer gerçekten Sonic'e acıyorum...
--------------------------
Evde olan sessizliği kapının çalmasıyla ara verildi. Ayağa kalkıp kapıyı açtım.
"Hoşgeldi--"
Shadow'un yüzünde herzaman ki gibi ciddi bir surat yerine hafifte olsa bir gülümseme vardı. Aynı şey Amy için de geçerliydi.
"Ahem... Hoşgeldiniz!" diyerek içeri davet ettim.
"Hoşbuldum Luna." diyerek Amy gülümseyip içeri yöneldi. Shadow'a yaklaştım. "Sence iyi olacak mı?"
"Bana söz verdi. Kendini yıpratmayacağına. Ayrıca gelmek için ısrar etti. Ne yapabilirdim ki?"
Kafamla onayladım. "Haklısın" diyerek Shadow'un ardından kapıyı kapattım.
Sonic kendi odasındaydı. Bu yüzden Silver onu Amy'i karşıladıktan sonra çağırmaya gitti.
Amy şaşırtıcı derecede gayet iyi gülümsüyordu. Sonic ile karşılaşacak olmasına rağmen.Sonic salona girerken bile gülümsemesini yüzünden eksik etmemişti. Sonic tam karşısına oturmuştu. Ani bir şekilde Amy ayağa kalkıp önüne geçti.
"Amy?..."
Elini Sonic'e uzatmasıyla yüzüne yapıştırması bir oldu.
"Üzgünüm elim kaydı." diyerek Sonic'e olan gülümsemesini sürdürdü.
Bu beklenmeyen tepkiye karşı bende dahil herkes baka kalmıştı. Amy, Shadow'un yanına geri oturup konuşmayı başlatmamızı işaret etmişti.
---------------------
"Yani o zaman kaba şiddetle mi kadını kaçıracağız?" diyen Knuckles'a baktım.
"Kaba şiddetden çok gizlice olmalı. Kadın eğer olurda bizi fark ederse önlem alabilir." diyerek ona cevap verdim.
"Ne yapabileceğini bilmiyoruz tam olarak. Önlemleri bilgisayar sistemi içermiyor. Ben ve Tails geçen aylarda gittiğimizde teknolojik bir cihaza rastlamamıştık tarayıcı ile. Bu yüzden tuzakları veya bir diğer deyiş ile kendini koruması için alacağı önlemler hazırladığı karışımlardan başka birşey olamaz." diyerek Silver cümlemi devam ettirdi.
"Ve de mümkünse kadına zarar vermeyelim. Her ihtimale karşı diyorum." diyerek Blaze şimdilik konuşmayı sonlandırdı. Ara vermeye karar verip herkes biryerlere dağıldı. Bugün kaçıncı kahvemdi emin değildim ama bir kez daha kendime kahve hazırlamaya giriştim. 5 dakika sonra kaynayınca fincanıma döküp salona yöneldim.
"Şimdi sadece pişmanım mı diyorsun Kirpi Sonic?" cümlesini duymamla salona kalan son iki adımımda duraksadım. Demek o gün bugündü. Amy ve Sonic'in yüzleşmesi... Amy'i çok iyi anlıyordum. Benim bile Sonic'e karşı duygularım devam ediyordu. Ama Amy'i geçmişiyle yüzleşmiş ve kendine yeni bir hayat çizmişti. Kesinlikle onun gibi olmak isterdim...
"Biliyorum... Yaptıklarım affedilemez Ames... Ama bana inanmak zorundasın. Başka şansım yoktu!"
"Nasıl başka şansın yoktu!? Bana bunları evde de diyebilirdin. Neler olup bittiğini, nelerin döndüğünü..."
"Düşünmedim mi sence? Ama her konuşmamızdan haberdardı. Üstelik seni öldürmek ile tehdit ediyordu!"
"Sende ona inandın?"
"Bir keresinde trafik kazası geçirmiştin. Ve gözlerini 3gün boyunca açmamıştın. Sence bu kimin işiydi? Sıradan bir kaza mıydı?"
"..."
"Ames... En son üzmek isteyeceğim kişiydin. Seni herzaman canımdan çok sevdim. Takıma ve sana zarar vermemesi karşılığında onun yanına geçtim. Fakat sonrasında bunu yaptığıma pişman oldum. Belki de ondan öncede ilaç vermişti. Bilmiyorum... Fakat bunu takımca halledebilirdik. Ama birkez onun tuzağına düştükten sonra kafeste olmandan bir farkı yoktu. Hergün, her gece o karışımı, ilacı, veriyordu. Her ilacı aldıktan sonra beni sizin üstünüze atıyordu. Görünmeyen iplerle bağlanmış bir kukla gibiydim. Sanırsam bir zaman sonra verdiği ilacın dozu az gelmeye başladı. Kim bilir belkide vücudum alışmıştı. Her seferinde kaçıp seni görmeye geliyordum. Fakat ilacın etkisindeyken yaptıklarımı hatırladıkça asla karşına çıkmaya yüzümün olmadığını anlıyordum. Sen benim yüzümden acı çekerken ben elim kolum bağlı oturuyordum resmen. Birçok kez Sally'i buradan uzak tutmaya çalıştım. Ama en sonunda bazı şeylerin garip olduğunu hissederek yavaş yavaş dozu arttırdı ve en sonunda buraya geri geldik..."
Amy sadece Sonic'in dediklerini dinliyordu. Sadece dediklerine odaklanmış şeklindeydi.
"Ames... Affetmek zorunda değilsin. Çünkü sana yaşattıklarımı düşününce yaptıklarım affedilecek şeyler değil biliyorum. Tek istediğim şey... Gerçekleri bilmen..."
Uzun bir sessizlik olmuştu. Onları dinlerken kahvem bile soğumaya durmuştu.
"Anladım..." diyerek Amy ayağa kalktı. Kapıya yönelmişken Sonic'e döndü. "Evlendiğimi biliyorsun değil mi?"
"Evet biliyorum... Benim gibi bir pislik yüzünden hayattan vazgeçmeyip mutluluğu bulduğun için mutlu oldum. İkinizi de tebrik ederim."
"Teşekkür ederiz..." diyerek kapıya yöneldi. Sonic ise koltuğun yanındaki camdan dışarı bakmaya yöneldi.
"Sonic..."
Hızlıca Amy'e dönmüştü. "Evet!?"
"Senia affetmedim. Fakat eskisi gibi olamasak da yeni bir sayfa açmayı düşünebilirim. Yaptıklarını unutmak gibi bir düşüncem yok şimdilik. Bu yüzden yeni bir sayfa açsak da yaptığın şeyleri göz ardı etmeyeceğim."
"Tabiki Amy! Teşekkür ederim... Teşekkürler..." derken Sonic, Amy kapıdan çıkmıştı bile.
Kim bilir belki planlar umduğumuz gibi giderse hepimiz için yep yeni sayfalar açılması için bir umut olacaktı.
Yazılma tarihi 11.03.21
716 Kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAMAMLANDI「 BİR GÜL ve KARANLIK BİR ZÜMRÜT 」
Fanfiction"Benim en çok canımı acıtan şeyin ona hala aşık olmam sanırdım. Meğersem yanılmışım. Canımı acıtan şey eski günlerin özlemiymiş..." Başlama tarihi: 2018 Bitiş Tarihi: 11/04/2022