Bölüm 17

174 29 21
                                    


"S-Sonic..." dedim boğazımı sıkan elini ittirmeye çalışırken.

"Sen ölmeden olmaz." dedi ruhsuz gözleri ile bana bakarken. Sonra güldü. 

"Sakin ol Ames." dedi diğer eli saçımı okşarken. "Acımayacak." ama acıyordu hemde çok. "Bunların hepsi rüya bu yüzden bu ölüm canını acıtmayacak."

Yatağımdan sıçyarak uyandım ve saate baktım. 5.47 ha? Nefes almakta zorlanıyordum. Uzun süredir hiçbir rüya bu kadar gerçekçi gelmemişti. Lavaboya gidip yüzümü yıkadım. Tüm vücudumun kasıldığını hissediyordum. Üstümü giyinip yürüş yapmak için evden ayrıldım. Hava daha yeni aydınlanıyordu. Geceden kalan serinlik güneş açtıkça uzaklaşıyordu. Ormanın içine doğru yürüme kararı aldım. Zaten eve dönsemde uyuyamazdım. 

"Bana o kokudan daha fazla vermek zorundasın!" sesi duyduğum an irkildim. Sahibini nerede olsam tanırdım. Sally... Fakat kokudan kastıda neydi? Merakımı uyandırıyordu çünkü Sally'nin isteklerinin nedenleri her zaman göründüğü gibi çıkmıyor sürekli bir arka sahnesi oluyordu. Yutkunarak onlara biraz daha yaklaştım. Kapşonlu bir kadın ile konuşuyordu. Olduğum yerden kadının yüzünü görmem imkansızdı. 

"Elimde şuan yok. Hepsini size sattım." 

"Bir şişenin etkisinin uzun süreceğini söyledin!  Fakat 1 ay olmadan hepsi etkisini yitirdi. Yalandan idam mı edilmek istiyorsun."

"Birşey tetiklemiştir Kraliçem. İlacıma güvenebilirsiniz. Eskileri hatırlayın lütfen." 

Sally daha da sinirlenmiş gibi duruyordu. Hatta kendini tutuyordu. "Ne olursa olsun Sonic şuan kaçtı! Senin işe yaramaz ilacının kontrolünden çıktı ve o en değer verdiği kişiyi korumak için gizlenmeyi seçti. Eğer planlarım başarısız olursa her gününü ölecekmişsin gibi yaşamanı öneririm." diyerek hızlıca uzaklaştı. Kadın kafasını iki yana sallayıp kulübesine geri girdi. Az önce olanlarda neyin nesiydi? İlaç, etki... Üstelik Sonic ne alakaydı? Bugünüm cidden daha ne kadar berbat başlayabilirdi ki? Kafa dağıtmak için çıkıyorum ve kafam çorbaya dönmüş bir şekilde eve dönüyorum. Ne harika!?

------------------------

"Ahh cidden sinir bozucu!" diyerek elimdeki tası tezgaha koydum. Ne Sonic'miş be! Her çukurun içinden Sonic çıkıyor. Yeter ama! Sonic'i elime geçirip kesinlikle döverek haşatını çıkarmak istiyorum.

Aklımdan işkence fikirleri geçerken kapının çalmasıyla kendimi durdurdum. Kapıya yönelirken kendi düşüncelerimden tedirgin olmuştum. 

"Amy Rose bazen kendini bile korkutabiliyorsun." dedim kendi kendime kapıyı açarken. Postacı elinde bir mektupla kapımda duruyordu. "Amy Rose sizin için." dedi ve elime verip gitti. Her zamanki postacı değildi ve bu postacı sinir bozucuydu. "..." Amy, Amy sakin ol ne bu vahşilik diyerek düşüncelerimi dağıttım. Mektuba yönelip koltuğa oturup açtım.

"Sevgili Amy...
   Ben sevgili arkadaşın Sally. Çok üzülerek diyorum ki Sonic rahatsızlandı.
Ah ve bu durumda üzülerek davetine gelemeyeceğimi yazıyorum. Tatlım lütfen üzülme.
Seni en yakın zamanda ziyaret edeceğim bu yüzden üzülmen gerekmiyor.

Prenses Sally"

Üzülmek mi? Şuan muhtemelen mutluluktan ağlayacağım... Kağıdı girişteki dolabın üstündeki kelebek figürünun önüne koyup kendimi koltuğa attım. En azından bugün güzel birşey olmuştu ha? Ama yinede...İçimdeki bu huzursuz his hiç hoş değildi... Hışımla doğrulup ayağa kalktım. Bugün boş gibi duruyordum. Hazırlık yapmak zorunda değildim. Bunun için kesinlikle dışarı çıkacağım! Odaya çıkıp üstümü değiştirip evden hızlıca çıktım. 

TAMAMLANDI「 BİR GÜL ve KARANLIK BİR ZÜMRÜT 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin