Dramione \\ 26

6.3K 324 257
                                    

Draco  

"Hermione benimle neden konuşmuyorsun ?" diye sordum tekrar. En sonunda cevap verdi. 

"Nedenini sen de benim kadar iyi biliyorsun Malfoy !" diye bağırdı. Haklıydı. Pansy'nin beni öpmesine izin vermiştim. "

Ama Pansy birden yapışmıştı.Benim suçum değildi. " dedim.  "Biliyor musun Draco ? En iyisi biraz ara vermek. BU SEFER CİDDİYİM." dedi. 

"Hayır Granger beni dinle-" 

"Dinlemek istemiyorum Malfoy." dedi. Başkanlar Binasına geldik. Odasına girdi. Kapıyı da kapatıp kilitledi. Alahamora büyüsü ile kapının kilidini açtım. İçeride eşyalarını topluyordu. "Çık odadan!" diye bağırdı. Elindeki eşyaları alıp yatağına fırlattım. 

"Hiçbir yere gitmiyorsun Granger ! Beni anladın mı?" diye bağırdım ona. Eşyalarını bir büyü yardımıyla valizine tıktı ve ben engel olamadım. Valizini eline aldı ve odadan çıktı. 

"Nereye gidiyorsun ?" diye sordum sert bir sesle. Bana daha sert bir sesle karşılık verdi, "Kızlar yatakhanesine gidiyorum." dedi. Elindeki valizi aldım ve şömünenin yanına fırlattım. 

"Sen ne yaptığını sanıyorsun Malfoy ? Senin ne haddine ?" diye çıkıştı.

"SEN BENİM SEVGİLİMSİN GRANGER! HİÇBİR YERE GİTMİYORSUN !" diye bağırdım. Ama bu sefer gerçekten sert olmuştu. Gözünden bir damla yaş aktı.

"Sevgilim değilsin Malfoy. Ve bence yine eskisi gibi düşman olalım." dedi. Sonra asasını valizine doğrultup "Accio Valiz." dedi. Valiz hemen onun yanına geldi. O da valizini aldı ve odadan çıktı. 

Gitti. Sevgili değilmişiz. Düşmanmışız biz. Hiçbir şey olmamış. 

Sinirlenmiş miydim, üzülmüş müydüm bilmiyorum ama o an elime ne geçtiyse yere fırlattım. Odaların kapılarını tırmaladım. Küfürler savurdum. Vazoları kırdım. Bazı yastıkları şöminede yaktım. 

Ayrıca ilk kez bir kız için ağladım. İlk ve son kez. Çünkü bu bir daha olmayacaktı. Orrak Salonu o dağınık halinde bıraktım. Granger'in odasına girdim. Etrafa bakındım. Yatağın altında bir tişörtünü unutmuştu. Eğilip aldım. Acaba ona geri mi vermeliydim diye düşünüdüm. Sonra vazgeçtim. Bu bende kalacaktı. 

Odama gidip tişörtü yastığımın içine tıkıştırdım. Hala onun gibi kokuyordu tişört. Bu ne kadar sinirlerimi bozsa da atmak istemiyordum. 

*iki hafta sonra* 

İki hafta geçmesine rağmen hala Hermione ile konuşmuyorduk, bakışıyorduk. Ve bu durum beni her gün daha da çok rahatsız ediyordu. Ben onu geri istiyordum.

Bu hafta başkanlar binasında Hermione ve Hannah'ın kalması gerekiyordu ama Hannah öldüğü için lanet olası Owen Claudwell Hufflepuff bina başkanı seçilmişti. Ve şu anda bir Hufflepuff erkeği benim Granger'ımla aynı yerde kalıyor. Bu çok iğrenç bir şey. 

"Hey Malfoy!" diye seslendi biri. Arkamı döndüm. Malcolm Baddock. Sıradan bir arkadaşım işte. 

"Ne var Malcolm ?" 

"Neden Granger'la konuşmuyorsun sen ?" diye sordu ve güldü. 

Granger. Granger. Granger. Neden? Granger. Granger. Granger. Böyle anlamsızca düşündüm. 
"Cevap versene Malfoy. " dedi ve daha çok güldü. 

Granger. Malfoy. Hermione Malfoy. Draco Granger. Delirdim sanırım. 

Hala cevap vermemiştim. Anlamsızca suratına baktım. Malcolm'un siniri bozulmuş ve sıkılmıştı. 
"Ne oldu Malfoy ? Yoksa hala onu mu düşünüyorsun ? Oww Hermione Granger.. Neden benimle evlenmiyorsun ? Hıhıhı.. " dedi ve sinsice sırıttı. 

Ben de suratının ortasına bir yumruk attım. 

Yere yapıştı. Burnu kanıyordu. "AHH ! SERSEM HERİF !" diye bağırıyordu. Bir tane de tekme attım. Sonra hiçbir şey olmamış gibi sınıfıma gittim. Tanrım. Neden bu ders Gryffindor'la ortak ? Ben Hermione'yi görmeye mecbur muyum ? 

Sonra fark ettim ki Ron ile el eleydi. Onlara baktım. Yutkundum. 

İlk ve son kez. İlk ve son kez. Bir daha bir kız için ağlamayacaksın. İlk ve son kez.   

O sırada bu tarafa baktılar. Hermione de Ron da gülümsüyordu.Elimdeki kitapları yere düşürmüştüm. Bunun farkında değildim.

Hermione gülümsüyordu. Beni kıskandırmak için yapmıştı. Çok belliydi. 

 Ben yavaş yavaş gerilediğimde ve yutkunduğumda benim ciddiyetimi anlamıştı. Gülümsemesi bir anda silindi. "Draco." dedi. 

Luna yanıma geldi. Kitapları yerden topladı. Karşımda dikildi. "Al. Kitapların." dedi. Ona baktım. "Granger'dan nefret ediyorum." dedim. Gözlerimin içine baktı. "Draco-" 

"Granger'dan nefret ediyorum." diye sözünü kestim. "Ama Dra-" 

"Granger'dan nefret ediyorum." dedim ve Luna'nı elinden kitaplarımı almadan sınıftan hızla ayrıldım. 

Bir daha bir kız için ağlamayacaktın Draco. Kendine bunu söylemiştin. Sadece güçsüzler ağlar. Sen güçlü birisin.   

Şu an güçlü değilim. Sinirlenmiştim. Hem de çok sinirlenmiştim. Gözlerimden akan yaşları hızla sildim. Draco Malfoy bir kız çocuğu gibi ağlamayacak. 

Hermione    

Draco. Draco. Draco. Draco. Draco. 

"Hermione sen-" 

"Draco." dedim. Bunu sesli söylemiştim. Ron bana baktı. "Ne dedin sen?" diye sordu. 

"Ben bir şey demedim." dedim ve omzuna başımı yasladım. Ama bunu zor söylemiştim. Boğazımda bir yumru var gibi hissediyordum. Dersin hemen bitmesini istiyordum. Arada Luna bana bakıyordu. "Ron." dedim. Bana baktı. "Ders bittiğinde Luna'yla birlikte konuşmak istiyorum. Sen Harry ile takıl." dedim. Olur anlamında başını salladı. 

Sonunda ders bitmişti. Hemen Luna'nın yanına koştum. "Luna. Draco." dedim. O anlamış olacak ki hemen eline Draco'nun kitaplarını aldı. Beraber sınıftan çıktık. Bahçeye gittik. Hava gerçekten inanılmaz soğuktu bu yüzden kimse yoktu. Etrafa bakındık. Draco da yoktu. "Üst kattaki erkekler tuvaleti.Orada olabilir." dedim. Luna başıyla onayladı. Koşarak oraya gittik. Kapı yine kilitliydi. Alohomora ile açtık ve içeri girdik. Tahmin ettiğim gibi oradaydı. Yerde oturuyordu. Hemen kapıyı kapattık. 

Draco bize baktı. "Neden geldin ?" diye sordu, "Weasley anlarsa sana kızar." dedi. Ben hiçbir şey diyemedim. Öylece gözlerine baktım. Kızarmıştı yine. Yanaklarının ıslak olduğunu da gördüm. Bunun kadar kötü bir duygu daha hissetmemiştim. 

Luna Draco'nun yanına gitti. Yere oturdu. "Yerler pis olabileceğini düşünüyorum. İstersen kalk." dedi ve kitaplarını ona uzattı. Draco hızla kitapları aldı ve kalkıp üstüne oturdu. "Sorunu çözdüm." dedi sinirle. Luna gülümsedi. Ben ağlamaya hazırdım. Yavaşça yanlarına gittim.

"Ne istiyorsun Granger ?" diye sordu. "Özür dilerim Draco. Biz, belki barış-" 

"Üzgünüm Weasley buna izin vermeyecektir." dedi ve kalkıp kitaplarını aldı. Tam kapıdan çıkarken bana baktı. "Görüşürüz," 

"Görüş-" diyordum ki sözümü kesti.

"Ben Lovegood'a söyledim." dedi ve çıkıp gitti.

Luna da ayağa kalktı. Kollarını açtı. Ağlayarak ona sarıldım. "Luna ben ne yapacağım?" diye sordum. Luna gözlerini kırpıştırdı. 

"Seçim yapacaksın Hermione." 

Dramione~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin