Draco
"Hey Blaise !" diye seslendim. Bana döndü. "Evet, Malfoy ?"
"Yok bir şey. Hadi sınıfa gidelim." dedim ve ensesine vurdum. Bunu uzun zamandır yapmıyordum. Aslında Luna ile takılabilirdik. Ne de olsa ders Rawenclaw ile ortaktı. Ama insanlar benim Luna gibi biriyle takılmamı çok garip karşılarlardı. Ayrıca biz arkadaş değildik. Sadece birkaç kez konuşmuş, birbirimize yardım etmiştik o kadar. O yüzden bunu boşverip Blaise ile takılmaya karar vermiştim. Sersem Blasie. Neden onunla takılıyordum ki ? Güzel bir soru. Cevap yok.
Beraber Sihir Tarihi sınıfına girdik. Boş bir yere oturduk. Bay Binns sınıfa girdi. Herkes gibi ben de kafamı sıraya koyup uyuklamaya başladım. Bu öğretmen -daha doğrusu hayalet öğretmen- gerçekten aşırı sıkıcıydı. Bütün yaşam enerjisi yıllar önce yok olmuştu sanki. Hayalet olduğuna göre bu normal.
En sonunda hiç fark etmeden uyumuşum. Rüya görüyordum. Hermione. Weasley ile birlikte. Sarmaş dolaşlar. Ve en kötüsü -lanet olsun- çıplaklar. Ben de Hermione'yi zorla izliyorum. Benden iğreniyor. Weasley gülmeye başlıyor. Sonra Hermione'yi orada bırakıyor ve yanıma geliyor. Birden üzerinde giysiler, cüppesi falan beliriyor. Ben nedense hiçbir şey yapamıyorum. Asasını bana doğrultuyor. "O benim Malfoy. Sen daha çok bekleyeceksin." diyor. Sonra Hermione ile yiyişiyor. İğrenç. Ve üzücü. Ve sinir bozucu. Bütün kötü duyguların hepsi. Ama Hermione "Seni cidden sevdiğimi mi sandın Malfoy ? Sen bir ölüm yiyensin sersem! Ancak Voldemort'la sevgili olursun !" diye bağırıp son nokayı koyuyor. Weasley ile gülüşüp yiyişirken ben çığlık atıp uyanıyorum.
Herkes bana bakıyor. Bay Binns yavaşça bana dönüyor. "Ne oldu Bay Malfoy ? Kabus görmüş gibisiniz." diyor. Uyuduğumu vurgulamaya çalışıyor herhalde. Yutkunuyorum ve yumruklarımı sıkıyorum. Malcolm bana bakıp gülüyor. "Hey Malfoy ? Ne oldu rüyanda Granger bulanığını mı gördün?"
Ayağa kalktım. "Kapa çeneni Malcolm !" diye bağırdım. O da ayağa kalktı. "Kapamazsam nolur ?" dedi yavaşça. Bay Binns araya girmeye çalıştı ama hayalet olduğu için peki işe yaramadı.Herkes bizim yumruk yumruğa olan kavgamızı izlerken tek bir kişi ayırmaya çalıştı. Luna.
"Kavga.." dedi ve benimle Malcolm'un aramıza atladı. Tam o sırada Malcolm onun omuzuna bir yumruk attı.
"Çözüm değildi Malcolm." dedi ve ona baktı. Sonra omuzunu ovuşturdu. "Sana ne ki Lovegood ? Hemen çekil yoksa bir yumruk daha yersin !" diye bağırdı. Luna gözlerini kapattı. "Çekilmeyi düşünmüyorum. Ama belli ki sen bir kızı yumruklamayı düşünüyorsun." dedi. Sınıftan bir uğultu yükseldi.Bay Binns geldi ve "Bayan Lovegood, Bay Malfoy. Siz çıkabilirsiniz. Bir hava alıp gelin. Bay Malcolm, cezalısınız." dedi. Malcolm'un sızlanmalarını dinlemeyip hemen sınıftan çıktık. Bahçeye gittik. Hava ılımandı. Tatlı bir rüzgar esiyordu. "Bunu neden yaptın ?" diye sordum yere oturduğumuzda. Omuz silkti "Sadece sana yardım ediyordum. Seni koruyordum."
"Neden peki ?" diye sordum ve ona baktım. Gülümsedi. "Çünkü arkadaşlar böyle yapar Malfoy." dedi. İstemsizce yüzüm kızardı. Ben onunla arkadaş bile olamayacağımızı, asil Malfoy'un onun gibi bir kızla dostluk kuramayacağını düşünürken o beni korumuştu. "Teşekkürler Luna." dedim. Başıyla onayladı. Ders bitmişti ve herkes dışarı çıkmıştı. Biz de sınıfa gidip kitaplarımızı aldık. Sessizce koridorda yürürken Luna sordu "Neden çığlık attın ? Kabus falan mı gördün ?"
"Hermione ve Weasley falan. Anlarsın işte." dedim. Başıyla onayladı. "Neden onunla konuşmuyorsun ?" diye sordu. Güldüm. "Selam Hermione. Ben rüyamda seni ve Ron'u öpüşürken gördüm. Öyle birşey yaptın mı acaba ?" dedim alaycı bir sesle.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dramione~
FanfictionDraco ve Hermione yıllardır birbirlerine düşmanlardı. Ne olduysa bu son yıl olmuştu. Birbirlerini artık düşman olarak görmüyorlardı. Her şey onlar için daha farklıydı artık. Çevrelerindeki insanlar onların bu durumuna ne diyecekti ? Şüphesiz hepsi...