YB Geç geldiği için üzgünüm. İğrenç bir şekilde internetim kesildi. Bu arada medya da o kadar güzel değil. Neyse size iyi okumalar.
Bütün ders zehir gibiydi. Pansy sürekli konuştu. Hiç susmadı. Çok sıkıldım. Dersin ortasında olmasak ona büyü yapabilirdim. Veya büyüyle bile uğraşmaz hemen ona bağırır, ne kadar aptal olduğunu söylerdim (ama Pansy o kadar gerizekalı ki ona ettiğim küfürleri bile anlamıyor). Avada Kedavra bile yapabilirdim ama Azkaban'a gitmeyi istemiyorum.
Dersin bittiğinde Hermione ile bakıştık. Pansy ders bitmesine rağmen yanımda oturuyordu.
"Çekilsene."
"Bana hiç ilgi göstermiyorsun Dracomm. Üzülüyorum."
"Pansy, küçükken seni radyoaktif atığa mı atmışlar ? Neden bu kadar gerizekalısın ?"
"Tamam Dracom geçmene izin veriyorum ama bana daha ilgili davranacaksın, söz mü?"
"Sen neyin kafasını yaşıyorsun ya ?" dedim ve kızı ittim. O da kitaplarını kucakladı vee sınıftan çıktı. Ginny ve Hermione konuşuyorlardı "Son zamanlarda bizim yanımıza hiç gelmiyorsun Hermione.Canını sıkan birşeyler mi var ?"
"Hayır, hayır hiçbir şey yok. Ben gayet de mutluyum merak etme Ginny."
"Hm. Pekala Herm. Ama eğer birşey varsa söyle tamam mı ?"
"Tamam." dedi. Ginny çıktı. Sınıfta sadece ikimiz vardık. "Obliviate ha ? Sonra da cisimlenmek. Sen gerçekten harikasın Granger." dedim. Güldü.
"Teşekkürler Draco. İstersen bir kere de sen bana adımla seslen. Granger veya bulanık demekten vazgeç."
"Hm. Bakarız." dedim. Ona Hermione demem. Prensip meselesi. "Eee napıyorsun ?"
"Kitapları bırakıcam."
"Eee ?"
"Henüz başka bir fikrim yok, önerilere açığım."
"Birilerine büyü yapmaya ne dersin ?"
"Nasıl yani ? Durduk durmadık yerde mi ?"
"Evet. Şaka yaparız. Var mısın ?" diyerek sırıttım. Biraz düşündü. Sonra o da güldü. "Varım."
***
"Üç dediğimde tamam mı ?" diye sordum.
"Tamam." dedi. Asalarımızı Pansy'e doğrulttu.
"Bir.. İki.. Üç !" dedim ve sonra ikimiz de aynı anda Pansy'yi nişan alıp "Aqua Erecto !" (asadan kaynar su çıkarma büyüsü) . Pansy çığlık attı. "Yanıyorum ! Yardım edin ! Ah ! Yanıyorum !!!" diyor ve üzerindeki cübbesini çekiştiriyordu. Kahkahalar atarak bahçeye çıktık.
"Onun halini gördün mü Draco ?"
"Hahah evet ! Yiniyirim, yirdim idin !!" diye taklit ettim. İkimiz de gülmeye başladık. "Bu çok zevkliymiş.Başkalarına da büyü yapmaya ne dersin ?"
"Vay canına Granger, senden bunu beklemezdim. Ne kadar da kötü birisin." dedim ve sırıttım.
"Hadi ama Draco. Son bir şaka." dedi ve yavru köpek suratı yaptı.
"Tamam, olabilir." dedim. Hemen koridorlarda birilerini aradık. "Fred ve George. Ne dersin ?"
"Şakacıları şakalamak ha ? Çok zekisin Draco." dedi. Şimdi beni öpmesi için neler vermezdim. "Tabi zekiyim. Hadi."
Fred ve George'nin yakınlarına bir sütunun arkasına saklandık. "Dewod büyüsüne ne dersin ?" (yapılan kişi kendisine bıçak saplanıyormuş gibi hisseder ve acı çeker.) diye sordum.
"Çok ağır. Sadece şaka yapacağız.Anteoculatia yapalım mı ?" (kurbanın saçlarını boynuza çevirir)
"Tamam sen bilirsin. Arkadaşlarına zarar gelmesini istemiyorsun."
"Evet.Dur gidiyorlar sanırım çabuk olmalıyız."
"Tamam.Bir..İki..Üç.."
"Anteoculatia !" diye aynıanda bağırdık. Ben Fred'i, Granger da George'yi nişan almıştı. Çocuklardan bir çığlık duyduk. Bu tarafa doğru döndüler. Çok komik görünüyorlardı. Yine kahkahalarla bahçeye koştuk. Granger'ın ayağı takıldı ve üzerime düştü. Yine çok yakın mesafe. Çok hoş bir durum. Kısa bir süre öyle kaldık. "Yüzlerindeki ifadeyi gördün mü Hermonie ?"
"Evet." dedi. Sonra yanağımdan öptü. Çok güzel bir duyguydu.
"Oha." dedi bir ses. Hemen oraya baktık.Ron bize ağzı açık bakıyordu. Hermione hemen kalktı. Ben de kalktım ve üzerimi silkeledim. Ona nişan aldım.
"Bizi mi izliyordun Weasley ?"
"Hayır. Denk geldi." dedi. Hermione ağzını oynattı bir şey diyemedi. "Ron.. Ben.. Oblivi.."
"Hadi durma. Hafızamı sil. Bunu hatırlamaktansa kendi kendime Dewod büyüsü yaparım daha iyi."
Hermione'nin gözleri sulandı. "Ron bak açıklayabilirim."
"Açıklamanı istemiyorum bulanık. Hafızamı sil yeter." dedi sertçe. Hermione hemen "Obliviate.." dedi ve cisimlendi. Ron gözlerini kırpıştırdı. "Malfoy ?"
"Weasley ?"
"Ben neden buradayım ?"
"Neden bana soruyorsun sersem ? Ben burada duruyordum sonra da geldin."
"Sanki.. Sen ve Hermione buradaydı."
"Sen ona mı aşıksın kanı bozuk ? Peh hiç şaşırmadım. Geçen gün benimle oturduğu için kıskançlıktan çatladın."
"Ağzını topla Malfoy. Geçen günkü gibi kavga etmek istemiyorum."
"Oww ama ben belki kavga istiyorum. Ne dersim Weasley ? Şöyle güzel bir düello. Senin kemiklerini kırmak için ideal bir büyü ? Hm ? "
"Defol git Malfoy. Seninle uğraşamam."
"Demek korktun. Ühühüh hadi Potter'ına koş." dedim ve güldüm. Arkasını döndü. "Hermione asla seni sevmez biliyorsun di mi kanı bozuk Weasley ?" dedim. Hemen bana döndü "Sersemle !" dedi. Yere düştüm. "Demek böyle oynamak istiyorsun.." diye mırıldandım. Zorla yerimden kalkıp Weasley'i nişan aldım.
"Sectumsempra !" (Karanlık bir lanettir. Uygulanan yerden kılıç geçirilmişçesine bir yara açıp uygulanan kişiye büyük bir şok ve yara verir. Ayrıca uygulanan yeri parçalamaya yarar. Yara iyileştirilebilir ancak kişinin kesilen yeri tekrar düzeltilemez. Severus Snape tarafından bulunmuştur.) dedim.
Weasley yere yıkıldı. Karnından kanlar akmaya başladı.Canı aşırı yanıyor olmalıyıd. Bu büyü o lanet Potter tarafından bana da uygulanmıştı. Tamam onu öldürmek istiyorum ama o zaman Hermione benimle bir daha konuşmazdı.
"Bu kadar acı sana yeter değil mi Weasley ?" diye dalga geçtim. Çocuk yerde sürükleniyordu.
"Ya-yardım et !" diye bağırdı zorla. "Tamam sakin ol. Ne acelen var ?" dedim ve sırıttım. "Corpus Medicor." (Lanet yaraları da dahil bütün yaraları iyileştirir). dedim ve onu orada bırakıp gittim. Keşke geberse.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dramione~
FanfictionDraco ve Hermione yıllardır birbirlerine düşmanlardı. Ne olduysa bu son yıl olmuştu. Birbirlerini artık düşman olarak görmüyorlardı. Her şey onlar için daha farklıydı artık. Çevrelerindeki insanlar onların bu durumuna ne diyecekti ? Şüphesiz hepsi...