Louis fileli çorabını bacaklarından geçirirken aynada kendisine bakıyordu. Tamamen giyindiğinde aynaya arkasını döndü ve görmek için başını çevirdi. Kalçalarının nasıl göründüğüne bakıyordu ve memnun olmuş bir şekilde tekrar önüne döndü.
Yatağın üzerinde olan siyah eteği ve uzun kollu ince siyah tişörtü giydiğinde tekrar kendisine baktı. Güzel göründüğünü düşünüyordu. Daha önce aldığı zincir kolyesini de boynuna taktı. Tek istediği Harry'nin de beğenmesiydi.
Aynasının önüne geçtiğinde az sayıdaki makyaj malzemelerine baktı. Parlatıcı sürmek istemiyordu. O an her yere bulaşıyordu ve bu biraz rahatsız ediciydi.
Eline kararsızlıkla göz kalemini aldı ve aynaya daha çok yaklaşarak dikkatli bir şekilde gözlerinin etrafında gezdirdi. Geri çekildiğinde aynadan tekrar kendisini süzdü. Çok siyah olmuştu ve bu onluk değildi. Belki de biraz abartıya kaçmıştı.
Silmek istedi ve eline pamuk aldı. Tam o sırada zil çaldığında elindeki pamuğu yere düşürdü. Daha hazır değildi!
Pamuğu yerden alıp rastgele çekmeceye attı ve kapıya koştu. Kendisini rahatsız hissediyordu. Daha hazırlanmamıştı ve kombini hakkında saatlerce düşünmemişti. Louis'nin uzun uzun düşünmesi, her şeyi planlaması gerekiyordu.
Louis kapıyı açtığında Harry'yi rahat kıyafetler içinde gördü. Karşısındaki adam ona bakarken aynı zamanda içeri girdi. Louis tedirgindi.
"Eğer beğenmediysen... değiştirebilirim ben sadece değişiklik olsun di-"
"Kapa çeneni." Harry onun sözünü kesti. Louis ne kadar güzel olduğunu bilmiyordu. Ne kadar değerli ve olduğunu ve Harry'nin ona taptığını bilmiyordu. Ve bunu anlayamıyordu.
Harry onun göz kalemiyle çekilmiş gözlerine baktı. Rengi daha çok ortaya çıkmıştı ve gözleri çok yoğundu.
Harry onun vücudunu baştan aşağıya süzdü. İstemeden aklından ona az sonra yapacağı şeyleri düşündü ve bu onu fena derecede tahrik etti.
Harry ona yaklaştı ve belinden kavradı. "Bugün ne olmak istiyorsun?" Dudaklarına doğru konuştu. "Bir kedicik mi, benim minik bebeğim mi, yoksa... benim sürtüğüm mü, hm?"
Louis ihtiyaçla ona baktı. Kısa bir an düşündü. Ardından cevapladı. "Senin sürtüğün." Harry memnuniyetle başını salladı.
"Beni... vücudumu istediğin gibi kullanabilirsin." Louis kirli bir şekilde konuştuğunda Harry daha fazla dayanamazdı.
Harry onun kalçalarını kavradı ve dudaklarına yapıştı. Louis büyük bir istekle onun öpüşüne karşılık verdi.
Harry ondan ayrıldı ve onu geriye doğru itti. Louis ona gülümserken, aynı zamanda geri geri giderek odasına gidiyordu. Harry ise yavaş adımlarla onu takip ediyordu.
Louis'nin sırtı kapıya geldiğinde kapının kulpunu tuttu ama açmadı. Onun yerine Harry'nin ona doğru yaklaşmasını büyük bir zevkle izledi.
Harry durmadan ona yürüdü ve kapıyla arasına sıkıştırdı. Belinden tutup tekrar öperken, Louis onun alt dudağını ısırdı. Harry geri çekildiğinde Louis yaramazca ona bakıyordu. Louis beklemeden kapıyı açtı ve içeri adımladı.
Harry onu yavaşça yatağa yatırırken Louis'nin elleri onun ensesindeki yerini almıştı. Harry kısa bir süreliğine ayrıldı ve onun ince tişörtünü çıkardı. Louis de elini onun tişörtünün eteklerine uzattı ve Harry çıkartması için ona yardım etti.
Harry onun boynundaki yerini aldı ve ona ıslak öpücüklerini verdi. Göğsünü öperek yavaşça aşağıya kaydı. Göğüs ucuna geldiğinde pembe çıkıntıyı dişlerinin arasına aldı ve hafifçe dişlerini sürttü. Louis ellerini onun saçları arasından geçirdi ve hafifçe çekiştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fearless
FanfictionLouis, öğretmeni Bay Styles'a aşık oluyor ve onu kendisine aşık edeceğine neredeyse emin. 17! Louis 26! Harry