6

2.5K 197 401
                                    

Louis sabah uyandığında tekrar aynı şeyleri yaptı. Sınavları olmuşlardı ve Louis günlerdir sınıfta kalmamak için dua ediyordu. Bu kadar zor olacağını düşünmemişti. Matematik bile onu zorlamıştı ve diğer derslerde sınav kağıdını neredeyse boş vermişti
Bu sefer Harry gerçekten zorlamıştı. Bunu Louis bile kabul ediyordu.

Kulaklıklarını takıp evden çıktı ve okula doğru yürümeye başladı. Sabahları yürümek onu rahatlatıyordu. Bütün her şeyden kopuyordu. Sadece o ve müzik oluyordu.

Okula gelip sınıfa girdiğinde Niall'ı gördü. Dünyanın sonu mu gelmişti?

"Bu saatte ne işin var burada?" diye sordu Louis.

"Öğrenciyim ya hani."

"Ve bu 12 yıl sonra mı aklına geliyor?" dedi gülerek. Niall mahcup bir şekilde başını salladı.

"Umarım Bay Styles sonuçları açıklar. Çok merak ediyorum o kadar çalıştım."

"Evet bir hafta falan."

"Yeterince çok." dedi Niall kesin bir şekilde.

Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlıyordu. Harry de birazdan gelirdi. Matematik notundan çok korkmuyordu. Düşük alsa bile çok düşük almazdı. Ki önceki sınav notları da onu kurtarırdı. Başarısız aşk hikayesinin yanında çalışmak işe yaramıştı.

Bay Styles sınıfa girdiğinde sınıfta sessizlik oluştu. Sınavları okuduğuna dair bir şeyler söyledi ve açıklamaya başladı. Diğerlerinin notları çok çok kötüydü. Gerçekten. Louis bu notu matematikten alsa oturup ağlardı.

Sıra kendisine geldiğinde dikkatle dinledi. "A+" A++ değil? Yine de Louis üzülmedi. Böyle bekliyordu.

"Neden böyle Louis?"

Louis duraksadı. "Şey.. Bildiğiniz gibi son zamanlarda özel hayatımda birkaç sorun yaşıyorum. Çok çalışamadım bu yüzden."

Harry kısaca "Anladım." dedi. Herkesin önünde böyle demesine gerek yoktu. Hepsi bir avuç ergen sürüsüydü ve böyle yapması kendisiyle dalga geçilmesine sebep olabilirdi.

Gerçi Louis pek umursuyor gibi durmuyordu. Kendisi yüzüne açık açık blowjob vermek istediğini söylemişti. Bir insan daha ne kadar umursamaz olabilirdi ki? Harry istese onu okuldan attırabilirdi.

Ama bunu yapamıyordu. O odada ona o sözleri söyledikten sonra Harry kendini düşünmekten alıkoyamıyordu. O bütün bunları söylerken Harry yanlışlıkla onu hayal etmişti ve bu doğru değildi.

Ama yine de kendisini onun pembe deliğinin içinde hissetmek, ya da küçük dudaklarını çevresinde hissetmeyi düşünmeden duramıyordu. Tam olarak onun da dediği gibi: kapıya doğru, masaya doğru, duvara doğru. Her yere doğru. Sürekli ve durmadan. Ağzından çıkan küçük inlemeleri duyarken.

Saçlarından tutmayı, poposunu şaplaklamayı ve hızlı gitgelleri.

Ama bunu yapamazdı, değil mi? O da isterse yapabilirdi. Ve o bunu çok istiyordu. Yine de Harry buna cesaret edemezdi. Öğrenilirse her şeyini kaybedilirdi. İşini, ailesini, saygıyı. Çalıştığı her şey boşa giderdi.

Harry tehlikeli sularda yüzüyordu. Ama bütün bunları o başlatmıştı. Eğer o bunları söylemeseydi Harry'nin aklına bunlar hiç gelmezdi. Böylece mutlu yaşamına devam edebilirdi.

Harry sınavları okumaya devam etti. Louis ise defterine bir şeyler karalamakla meşguldü. Harry arada sırada göz ucuyla ona bakıyordu. Ama Louis o odadan çıktığından beri ant içmiş gibi ısrarla ona bakmıyordu. Eğer baksaydı, belki, ona olan arzusunu görebilirdi ve eski özgüvenini kazanırdı. Böylelikle adım atabilirdi. Belki de adım atması gereken kendisiydi.

FearlessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin