Yaktığı ikinci sigarayı ağzına götürdü. Girdiği dar sokağı baştan sona duman altı hâline getirmişlerdi Zayn ve o. İkisi de aşık suratları ve kamburları ile sokağın duvar diplerinde, karşı karşıya oturmuştu. Sessizce, her zaman olduğu gibi iletişim kuruyorlardı.
Zayn serçe parmağından daha kısa kalan sigarayı ayağının altına alıp yavaş yavaş söndürdü. Ateşinin karanlık sokağın içinde sönmesini izleyip ikincisini çıkardı. Louis'inkine uzatıp yaktı ve dudaklarının arasına koydu.
İkisi de gece yarısına kadar sessizce o sokakta oturup hiç konuşmadan yüklerini paylaştılar.
Eve geri dönerken ikisi de neden burada olduklarını sorguluyordu. Özellikle Zayn. Liam bir kere olsun onu insan yerine koyup konuşmamıştı. Sürekli tersliyor ve onu kendinden uzaklaştırıyordu. Eskiden daha iyiydiler. Biraz da olsa tahammülü vardı Zayn'e. Hatta ikinci büyük kavgalarından sonra bile. Ama Londra'ya geldikten sonra iyice uzak duruyordu ondan. Daha iyiye gitmesini beklerken daha kötüye gitmişti.
"Çok zenginler."dedi Louis, dalgın bir sesle. Eve yaklaşmışlardı.
"Onların parası değil ki. Kadın kapağı zengin kocaya atmış."
"Sonuçta bu varlığın içine doğmuş zamanında. Yakışıyor buraya. Sırıtmıyor."
"Benim de zengin kocam olsa ben de sırıtmam."
Louis istemsizce kahkaha patlattı. Yanında yürüyen Zayn'in omzuna bir yumruk atıp yerinde durdu.
"Senin babanın durumu yine iyi. Bir de bana bak. Sıfır bile değilim."
"Baba olarak kıyas yapacaksan senin baba kontenjanında boşluk var. Bizi birbirimiz ile kıyaslıyorsan sen benden daha çok kazanıyordun ayda. Yok ben delirdim, kendimi bu zengin veletle kıyaslıyorum diyorsan, geçmiş olsun kardeşim. Kendini yeni sıçılmış sıcacak taptaze bir bok olarak hissedebilirsin."
"Yok be, kıyaslama değil. Sadece, dengi değilim gibi. Şu çocuk, Xander midir nedir, o onun dengi mesela. Onunla arkadaşlık ediyor."
Zayn ellerini cebine koyup gözlerini kısarak Louis'e baktı. İki dudağı arasında kıstırdığı sigarayı düşürmeden;
"Açık konuşmak istersen, sen ve Harry yakışmıyorsunuz."dedi.
Louis'in bu konuyu ilk kez biri ile konuştuğu için kalbi sıkıştı. Biri anlarsa diye ödü koparken şimdi rahat rahat birine anlatacak olmak garip hissettiriyordu. Üstelik bu Zayn olacağı için. Ne zaman anlamıştı, neden bir şey söylememişti bilmiyordu. Ama tahminen o nasıl Liam ve onu anladığı zamanda olaya çakmış ise o da aynı onun sebebi ile ortak nedenden söylemeye çekinmişti.
"Öyle mi diyorsun?"
"Yani.."dedi Zayn, açık açık saatlerce birbirlerine hoşlandığı gerçeğini itiraf etmek yerine bu konuyu artık birbirleri ile konuşacak olgunluğa eriştiklerini anlamaları daha mantıklıydı.
"Sence o seni seviyor mu?"
"Sence?"
"Etrafında geldiğimizden beri fır dönüyor. Ama konu o değil. Uzun süreli bir ilişkiniz olmaz. Sence de öyle değil mi?"
"Bilmem. Benim fikrini sorma. Bana kalsa bi yarın nikah kıyıyorduk. Ama bi ortaya çıktı ki çocuk sadece benle sikişmek istiyor."
Zayn duraksadı.
"Bunu açıkça mı söyledi?"
"Evet."
"Nasıl, ne dedi?"
"Sevişmek istiyorum."
"Sen ne dedin?"
"Hayır dedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Swagmaster From Doncaster // Larry
FanficLouis, küçük çetesi ile Doncaster'ın içinden geçen, azgın, çapulçu, başıboş bir çocuktur. Hem aralarına yeni gelecek parlak bukleli Harry'i kabullenmesi zaman alacaktı hem de ona duyduğu hisleri.