Louis ön kapıdan anahtarla içeri girer girmez hemen alarm sistemine yürüdü. Alarm, kapı kilitle açıldığı için ötmeye başlamamıştı. Eve giren kişinin, ev sahibi olduğunu belirtecek şifreyi girmesi için otuz saniyesi ve üç hakkı vardı. Louis tuşlara yönelmeden hızlıca duvara monte edilmiş cihazın kablolarına ulaşmaya çalıştı.
Zayn, kapıyı sessizce kapatıp içeri girdi. Hiç ses çıkarmadan ve ışığı açmadan evin içine doğru yürüdü. Telefonun, çok parlak olmayan ekran ışığını evde gezdirdi. Dışardan bir ışık görünmesini istemiyorlardı.
Zayn, Louis'in hata yapmayacağından emin bir şekilde evin ortasına geçti. Solunda oturma alanı ve şömine, sağında merdivenler vardı. Saatine baktı. Kapıyı açmalarından itibaren yirmi beş saniye geçmişti. Omuzun üstünden Louis'e döndü.
Onun, öne çektiği cihazı geri duvara monte ederken gördü. Yüzünde arsız bir sırıtış vardı. Aynı gülüş Zayn'in yüzünde de belirdi.
"Nereye?"dedi, munzur bir sesle.
Louis derin bir nefes aldı.
"Sen yukarı, yatak odasına bak. Ben de aşağıya. Çekmeceleri karıştır. Tek bir dekorasyon süsü bile bizim için bir servet. Özellikle küçük olanlara bak. Büyük olanlardan daha kârlı oluyorlar- Ve! Ve sakın ışığı açma."
Zayn gözlerini devirdi. Hızlıca yukarı çıktı. Louis de alt katta hızlı bir araştırma yapmaya başladı. Eliyle yoklaya yoklaya yarım yamalak gördüğü evde değerli bir şey bulmaya çalışıyordu.
Louis'in sikimsonik olarak adlandırdığı boş beleş yarışmalardan aldığı ödüllerin yanına koyduğu bir kaç süs eşyasını, hemen yanında getirdiği sırt çantasına attı.
Küllükleri, bibloları, gümüş takımları, şöminenin üstündeki tam anlamlandıramadığı sarı geoit cismi...
Zayn arada bir gelip bulduğu şeyi sessizce havada sallayıp dans edip geri dönüyordu. Onun buldukları, Louis'in bulduklarından çok daha değerliydi. Bolca keş para, takı, aksesuar ve koleksiyonlarını toplamıştı.
İyice arka odalara girdi. Her yere bakmaya çalışıyordu. Işığın aydınlattığı her şey saçma ama pahalıydı. Louis'in gözü artık devasa tabloları bile kesmeye başlarken Zayn, zıplayarak merdivenlerden indi.
"İnanamayacaksın!"dedi, dişlerini sıka sıka. "Yukarıda kasetler var! Kaset-LER!"
"Ne kasedi?"
Zayn kollarını iki yana açtı. Louis hiç zaman kaybetmeden onunla beraber yukarı koştu. Merdivenleri üçer üçer atlayıp bu göt lalesine verilecek en güzel dersi çalmaya doğru ilerledi.
Zayn, Xander'in yatağının önüne kurulu televizyona bağlı DVD oynatıcısına taktığı kaseti oynat tuşuna bastı.
Kırmızı ışık altında Xander ve tanımadığı bir çocuğun, kameraya oynaya oynaya çektiği bir sex kaydıydı. Louis, sırt çantasını kucağına alıp yatağa oturdu. Ağzı kocaman açılan Zayn ise diğer kasetleri inceliyordu.
"Bunların üstünde isimler var!"
Louis, çekilen kaydı izliyordu. Seks oyuncakları ve tuhaf pozisyonlar ile doluydu. İzlerken Zayn kadar eğlenmemişti çünkü Xander'in sedyeye bağlamış olduğu çocuğun yaptığı hareketler, çıkardığı sesler, kurduğu cümleler, hepsi tanıdık geliyordu. Harry'nin tüm cinsel hayatı, bu sadist adamın arzularına göre şekillenmişti.
Harry, düşündüğünden de çok uzun süre başkalarının arzusuna göre yaşamıştı.
Öne doğru atılıp kaseti çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Swagmaster From Doncaster // Larry
FanficLouis, küçük çetesi ile Doncaster'ın içinden geçen, azgın, çapulçu, başıboş bir çocuktur. Hem aralarına yeni gelecek parlak bukleli Harry'i kabullenmesi zaman alacaktı hem de ona duyduğu hisleri.