İKİ KADIN BİR ADAM & KELEBEĞİN AŞKI

Kelebek

Merhaba, kısa ama yeni bir bölüm ile geldim.🥰

Oy ve yorum lütfen., 🙏

Keyifli okumalar. 🌬️

...........................................................................

31. BÖLÜM

🍷🍷🍷

🍷🍷

🍷
Tuğrul ile beraber aşağı inmiş, hep beraber kahvaltı masasına oturmuştuk. Ela'nın çekingen halleri, Balım'ın bıcır bıcır konuşması ile bir nebze de olsa dağılıyordu. Mirza'nın ikizime sert bakışları dikkatimden kaçmamıştı, yine kavga etmişlerdi anlaşılan. Serra ile göz göze geldiğimde Mirza'yı işaret ettim, boş ver gibisinden gözlerini açıp kapattı.

Telefonumun zil sesi, gözlerin bana çevrilmesine neden oldu.

Ela ise " Tekin ağabeyim mi?" diye sordu.

Ceketimin cebinden çıkardım telefonu, ekrandaki isimle Ela'ya gülümsedim. Ve cevap verdim.

" Tekin."

" Rahatsız etmiyorumdur, umarım."

" Hayır. Nasılsın? Kolun nasıl?"

Sert sesi ulaştı kulağıma. " İyiyim. Ela? Yanında mı?" sıkıntılı sesine anlam veremedim ama hemen cevap verdim.

" Benimle."

" Seninle. Neredesiniz?"

Tuğrul'a çevirdim başımı, uzun uzun yüzüme baktı.

" Tuğrul ile. "

Sessizlik oldu.

" Anladım. " dedi.

Birkaç saniye sonra " Ela ile konuşmak istiyorum." dedi.

Ela'ya telefonu uzattığımda sabahtan beri yüzünde gördüğüm hüznün yerini neşe aldı. Tekin'in sesini duymasam da Ela'nın verdiği cevaplardan az çok anlıyordum sorularını.

" Tekin agabey."

"..."

"İyiyim."

"..."

" İyi misin? Senin için çok korktum. " gözleri doldu hemen.

"..."

" Bahar ablam beni buraya getirdi. Hı hı." gözlerini masada MİRZA ile Tuğrul üzerinde gezdirdi.

" Ederim, seni görecek miyim?" diye  sorduğunda, Tekin ne söylediyse" Çok isterim, Ağabey. " deyip gülümsemesine devam etti.

Gözleri hemen ardından beni buldu.
" İyi. O da iyi. Tamam, Ağabey. " deyip telefonu kapattı. Bana uzattı.

Tuğrul ise homurdanıp masadan kalktı. Mirza da peşi sıra kalktı, Tuğrul'un takip etti.

Serra ile yalnız kaldığımızda imalı imalı yüzüme bakıyordu.

" Ne var? Niye öyle bakıyorsun?"