Merhaba...
Keyifli okumalar. 💐
...........................................................................&&&
5. BÖLÜM
&
" Tuğrul?"
Mirza'nın üzerine doğru yürüyen Jilet'in, hamlesini göremeden aşinası olduğum sese döndüm.
" Tuğrul. Haydi."
Sedat'a dönüp onu takip ederken Kurt diye tezahüratları duysam da bakmadım. Bir söz vermiştim. Ve yapmam gereken ilk şey Ufuk'u kurtarmaktı.
" Takip et. Hızlı olmalıyız." seri ve koşar adımlarla Ufuk'un tutulduğu odanın önüne geldiğimizde, kapıdaki iki koruma geri çekildi.
Siyah kapı, gıcırdayarak açıldığında Sedat'ı takip ettim.
" S.ktir! İyi misin lan!" dediğinde Sedat'ın arkasından çekildim, gözlerim Ufuk'u buldu.
Beyaz gömleği boydan boya kandı. Sol gözü şişmiş kapanmıştı. Burnu, kaşı, şakakları akmış kurumuş kan lekeleriyle çevriliydi.
" Ufuk!" deyip yanına diz çöktüğümde gözlerini aralayıp bana baktı.
Boştu bakışları, burada değil gibiydi. İçime oturan korkunun beni esir almasına izin veremezdim .
" Sedat? Yardım et." dediğimde ikimiz de kollarının altından girip beline destek verdik. Kolay olmadı ayağa kalkışımız.
Şuurunu kaybetmeye çok yakındı. Olabildiğince hızlı adımlarla çıkarken asansörün önünde bastonuyla sırıtan Sadullah'ı buldum.
" Olması gerektiği gibi buldunuz." dedi. gözleri Ufuk'un üstünde " Bundan sonrası ona kalmış." deyip kapıdan çekildi.
Asansöre adımladığımda sesini duydum.
" Bir gün seni de o kapana alacağım, küçük Kurt." sözleri bedenimde şok etkisi yaratsa da duymazlıktan geldim. Önceliğim Ufuk'tu.
Sedat - 1 'e bastı. Galiba başka bir yerden çıkacaktık dışarıya. Burayı iyi bildiği için ses etmedim.
Kapı kapandığında Sedat, " Bir daha bu sokağın köşesinden dahi geçmeyeceksin!" dedi.
Elbette geçmeyecektim!
" Tuğrul! Sadullah'ın radarına girme! Kurtulamazsın."
Sözlerine karşılık vermek üzereyken Ufuk inleyip öksürmeye başladı. " Ufuk?" korkuyla seslendim. Ağzından kan gelmeye başladığında, kapı açıldı. Bedeni titremeye başlayan Ufuk'a korkuyla bakıyordum.
Ali ile bekleyen sağlık görevlileri, hızla Ufuk'u alıp sedyeye yatırdı. " Haydi, çıkalım buradan. " deyip sol tarafta duran tahta kapıya ilerledik.
Dışarı çıktığımızda Kasım ayının soğuğu yüzüme tokat gibi çarptı. " Ambulansa alıyoruz." deyip aracın kapılarını açtılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ KADIN BİR ADAM & KELEBEĞİN AŞKI
General FictionBahar ŞEN & Tuğrul Akif TANDOĞAN & Nil ZEYBEK İKİ KADIN BİR ADAM &&& " Tuğrul? " Gözlerimi, sevdiğim adamın kolundaki sarışın kadına çevirdim. Eğreti bir gülümseme sundum. İçimin yangınını göstermek mi? Asla! Tuğrul'u...