Herkese merhaba,🙋🏻♀️
Yazdıkça kısa da olsa bölüm eklemeye devam edeceğim.🥀
Yavaş yavaş finali gidiyoruz, diye düşünüyorum. 🦉Sığınak
🥀
Silah sesleri ard arda gelmeye başladığında korkum daha da arttı. Karnım gerilmiş, sertleşmişti. Bebeğimi de korkutuyordum.
" Bahar Hanım, başınızı olabildiğince Eğin."
Göz ucuyla arkanı döndüğümde arabaların bize yetiştiğini görmemle nefesim kesildi." Çok yakınlar."
" Merak etmeyin, az kaldı."
Başını bana kararsızlıkla çevirip " Direksiyonu tutmanızı istesem yapabilir misiniz? " diye sorduğunda," Ya-yaparım. " dedim.
Camını indirip belindeki silahı çıkardığında direksiyonu tuttum. Ceylan bedenini çevirip aramızdaki araçlara ateş açarken gözlerim yoldaydı. Ara ara bakışlarım ona kayıyordu.
" Siktir. "
Öfkeyle mermileri savururken " Tamam. Ben de." deyip yerine geçtiğinde elinden süzülen kanı gördüm. Vurulmuştu.
" Vurulmuşsun."
" Sıyırdı sadece. Merak etmeyin." dediği anda arka cam patlayarak kırıklar etrafa saçıldı.
" Eğilin." deyip ensemi aşağı itmeye çalıştığında " Hamileyim." dedim, sanki bilmiyormuş gibi. Karnım burnumdaydı ve eğilmem imkansızdı.
Gözleri karnım ile buluştu. Hırıltılı bir nefes çıktı dudaklarından. Alnını ovalayıp kanlı elindeki silahı arka cama çevirip öfkeyle bir kaç el sıktı. Aynı karşılığı onlar verdiğinde iki ateş arasında kalmıştık.
Korktuğum tek şey vardı o da Müjde'mi kaybetmek.
Allah'ı benim ömrümü al, kızıma ver. Lütfen, ona bir şey olmasın. Sana emanet.
Kulağımın dibinden geçen merminin sesini duymamla Ceykan'ın beni kendisine çekmesi aynı anda oldu.
Nefesim kesildi biranda. Omzum ya da kolum... Korkuyla acıyan bedenime baktım. Gömleğimi parçalamış mermi kolumu sıyırmıştı.
" İyi misiniz?"
Sol elimi sağ koluma uzattığımda elime bulaşan kanla midem bulandı, gözlerim karardı.
" Kanıyorum." dediğimde öfkeyle bağırıp arkamızdaki araca sayısız mermi sıktı. Kulaklarımı kapatıp hiç bir sesi duymak istemesem de ellerimi bebeğimi korumak ister gibi karnıma sardım.
Allahım yardım et, yalvarırım yardım et. Ceykan, direksiyona döndüğünde aynı anda arkadaki araçtan sesler gelmeyi bıraktı.
" Korkma, bu onları oyalar." başımı arkaya çevirdiğimde yolun ortasında kalmış arabayla gülümsedim.
Tekerleri indirmişti. Aracı hızlandırıp sağa saptığımızda bir süre sonra aracı durdu.
" Neden durduk."
" İniyoruz."
Acele hareketleri karşısında ben de onu taklit ettim.
" Burada, şurada bir baraka var."Başımı karanlık tarlaya çevirdim.
" Oraya gidin." telefonunu bana verip " Ertan abiyi ara. Ben diğerlerini Sizden uzaklaştıracağım. Acele edin. " dediğinde, araca binmeye yeltendi. " Teşekkür ederim."Tek bir kelime etmeyip saygıyla başını eğip araca bindi. Başka araç sesleri duyduğumda mısır tarlasına girdim. Eğilip bedenimi sakladım, önce. Araç son hızla yoku terk ettiğinde ben de ayağa kalktım. Mısır tarlasının sonuna doğru ilerlemeye başladım. Bacaklarım titriyordu. Gözlerimin önüne gelen tuhaf cisimler, karartılar, saframın ağzıma doğru yükselmesi endişelenmeme neden oluyordu.
Başımı silkeleyip birkaç sefer gözlerimi açıp kapattım. " Yardım et, Allahım." başımı kaldırdığımda gördüm. Küçük bir klube vardı. Kapıya ulaştığımda içeride biri var mı diye sessizce bekledim. Sürgüyü itip kapıyı açtım, karanlıktı. Bir divan, küçük bir masa, masanın üstünde gaz lambası vardı. İçeriye adımlayıp divanın üzerine oturdum.
" Ahh. Bebeğim sakin, anneciğim."
Derin bir nefes aldım önce tek seferde verdim." İyiyim. İyiyim. Kurtuldum."
Alnımdaki teri sildim. Ne yapacağımı bilemez gibiyim. Aklıma gelen şeyle hareketlendim. Telefondan Ceykan'ın dediği adamı buldum.Bir kaç çalıştan sonra" Bekliyoruz, koçum. " dediğinde" Benim. Bahar. " dedim.
" Siz. Neredesiniz? Ceykan nerede? "
" Bilmiyorum. Bir kulübe var, burada. O, burada beklememi sizi aramamı söyledi. "
" Tamam. Sakin olun. Mısır tarlasının içindeki baraka mı? " dediğinde beni görüyormuş gibi kafamı salladım. Hemen ardından " Evet. " dedim.
" Bahar Hanım, şimdi sizden istediğim şeyi yapabilir misiniz. "
Kararsızlıkla" Yaparım. " dedim.
" Yerde, kilim görünümlü bir kapı var, altında bir sığınak var. Onu açıp oraya girmenizi istiyorum. Biz gelene kadar kim gelirse gelsin ses vermeyin. "
" Tamam. "
" Dikkatli olun. " deyip telefonu kapattığında önce kapıyı kapattım.
Ardından divana yakın duran kilimi fark ettim. Dizlerimin üzerine eğildim. Ağır olacağını düşünmüştüm ama rahatlıkla açtım. İçerisini aydınlatan cılız bir ışık vardı.
Dikkatli bir şekilde adım atıp ikinci basamakta kapıyı üzerime çekip kapattım. Son iki basamağı da inip dar koridor şeklindeki odada gözlerimi gezdirdim. Kapı açıldığında ilk bakışta gözükmeyecek bir yer aradım. Geniş kolonu fark ettiğimde adımlayarak ilerledim. Öyle yorgundum ki. Kolonu arkasına eğilip sırtını yasladım.
Bir süre sonra gözlerim ağırlaşmaya başlamıştı." Uyumamalıyım."
" Uyuma, Bahar."
Engel olamıyordum. Kolum hissizleşmiş, Müjde'mi artık hissedemiyorum. Baygınlık ve uyku halim birbirine karışıyor, etrafımdaki her şey silikleşiyordu.
En son gördüğüm şey duvarda siyah bir tabloya işlenmiş Allah yazısıydı...
Allahım koru bebeğimi...
🥀
31.10.2021
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ KADIN BİR ADAM & KELEBEĞİN AŞKI
General FictionBahar ŞEN & Tuğrul Akif TANDOĞAN & Nil ZEYBEK İKİ KADIN BİR ADAM &&& " Tuğrul? " Gözlerimi, sevdiğim adamın kolundaki sarışın kadına çevirdim. Eğreti bir gülümseme sundum. İçimin yangınını göstermek mi? Asla! Tuğrul'u...