Merhabalar...
Bölümü bitirince hemen paylaşmak istedim.
Acaba okuyan arkadaşlar neden yıldıza basıp beğenmiyor.
Rica ederim, oy ve yorumsuz bırakmayın.Keyifli okumalar. 💃
.......................................................................
&&&
18. Bölüm
&
Nil denen kadının koşuşturarak gözden kaybolmasının ardından Tuğrul, " Hadi, güzelim." deyip binaya adımlamamı sağladı. İster istemez bu durum kafamı karıştırmıştı.
" O! Eski sev-"
Başını eğip kahvelerini kıstı. " Sadece arkadaşım." dedi asansöre binerken.
Sıkıntılı nefes verdiğimde, " Canını sıkacak bir durum yok, güzelim." dedi.
Başımı öpüp çenemi tuttu, göz göze gelmemizi sağladığında, " Sana aşık!" dedim." Umrumda mı! "
" Yine de can sıkıyor!"
Uzun uzun bakıp tam bir şey söyleyecekken asansör sesi duyuldu ve kapı açıldı. Peşi sıra çıkarken koridorun sonunda isminin yazılı olduğu kapının önünde durdu. Solda kalan küçük kutunun sürgüsünü itip cebinden çıkan kartı okuttu, kapı zil sesi ile açıldı.
" Gir bakalım."
Tereddütle adım attım. Arkamdan kapıyı kapattığında ışıkları açıp ayakkabılarını çıkardı, dolaptan terlik alıp bana uzattı, kendisi ise yalın ayak İçeriye adımladı. Sarı ışığın aydınlattığı salonda gri tonları hakimdi. Mutfak ile birdi salonu.
Mutfaktan daha çok mini bir bar vardı karşımda.
Ceketini koltuğun üzerine bırakıp belime sarıldı. Sıcaklığı ile gevşedi bedenim." Sen üzerini değiş, ben de bir şeyler hazırlayayım."
" Olur." dediğimde boynumu öptü. Mırıltım hoşuna gitmiş olacak ki bir kez daha öptü aynı yeri.
Kollarından çıktığım gibi karşılıklı duran iki odanın önünde durdum. Emin olmayarak sağdaki odaya girdim. Duvarda elimi gezdirip ışığı açtım. Odada geniş bir yatak, dolap, cama yakın tek kişilik koltuk, yatağın karşında adeta duvara gömülmüş büyükçe bir televizyon vardı. Terlikleri kenara bıraktığımda Tuğrul'un neden yalın ayak gezdiğini anlamış oldum. Zemin sıcacıktı. Üzerimdeki elbiseden kurtulmak rahat bir şeyler giymek istiyordum. Dolabı açtığımda gömleklerin, pantolonların düzenli asılmış olduğunu gördüm. Titiz biriydi anlaşılan.
Benim aksime!
Gri bir eşortman takımını alıp giyindim. Eşyalarımı tekli koltuğa bıraktım. Tuğrul'un yanına gitmek için odadan çıktım.
Bu gün olanlar birer birer hafızama üşüştüler, ailemin, herkesten benden bile sır gibi sakladığı bu durumun tekrar gündeme gelmesi canımı sıkmaktan çok yakmıştı. Biliyordum, onların öz çocukları değildim, yine de bunu kimsenin bilmesine gerek yoktu. Hele ki tanımadığım birilerinin!
" Yine ne düşünüyorsun?"
Karşımda kaşları çatılı Tuğrul'u buldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ KADIN BİR ADAM & KELEBEĞİN AŞKI
Ficção GeralBahar ŞEN & Tuğrul Akif TANDOĞAN & Nil ZEYBEK İKİ KADIN BİR ADAM &&& " Tuğrul? " Gözlerimi, sevdiğim adamın kolundaki sarışın kadına çevirdim. Eğreti bir gülümseme sundum. İçimin yangınını göstermek mi? Asla! Tuğrul'u...