Merhaba🦉
Sizi bölümle baş başa bırakıyorum. 🌻
🥀🥀🥀
34. BÖLÜM
🌻🌻🌻
Bağ evinden döneli üç gün olmuştu. Her şey normaldi. Meliha anne Nida'lara geçmiş. Bizim evlilik haberimizi alınca memlekete dönmekten vazgeçmişti. Tuğrul ile bir sıkıntı çıkmazsa pazar günü aile arasında bir nikah yapacaktık.
Hiç kimseye dini nikahtan bahsetmemiştik. Daha doğrusu ben istememiştim. Fakat artık Tuğrul'u benden uzak tutamıyordum. Artık karımsın deyip benimle uyuyordu, annesinin ise bizi keyifle izlediğini gördükçe başımı sokacak yer arıyordum. Şule hanım iyiydi ama sonuçta bir kayın valideydi." Aşık oldum." korkuyla yerimde sıçradım, ne ara gelmişti ki...
Yanımdaki koltuğa çöken Canan'a şokla baktım.
" Ne ara? Ayrıca kime?"
" Aslında biraz karışık."
Merakla ne anlatacağını bekliyordum. " İngiltereden buraya gelmeden önce biriyle tanıştım. Yaklaşık bir ay kadar takılmıştık."
" Kız ağabeylerin duysa, şunun surata bak. Şapşal şapşal bakma."
" Off yengoş, anlatıyorum işte. "
" Hey yarabbim ya. Ee? " dedim, biran önce sadete gelsin diye.
" İsmi cismi var mı bu delikanlının? "
Hülyalı hülyalı" Serkan. " dedi.
" Uzun boylu, mavi gözlü, hafif uzun kahve-sarı saçları var. Çok yakışıklı, yengoş. " göz devirdim.
" İngiltere 'de bir Türk mü buldun? "
" Imm. Şey aslında orası da biraz karışık. O beni buldu, desek daha iyi. "
Şüpheyle, " O ne demek? " diye sordum.
" Kıbrıs' a gittiğimde bir gece kulübünde tanışmışız aslında, o gün bu gündür de beni arıyormuş. Bir şekilde buldu işte beni. "
İçime sıkıntı çöktü, istemsizce.
" Sen yine de ağırdan al, Canan. Lütfen bak durumlar zaten karışık. Etrafımızda kim dost kim düşman bilmiyoruz. "
" Serkan iyi biri. " dedi, hemen. Daha yeni tanıştığı birini mi savunuyordu.
Allahım!
Sessiz kaldım.
" Kimseye bir şey söylemek yok, yengoş. Valla anneme hergece ağabeyimin odasına girdiğini söylerim. " dediğinde şokla ona baktım.Terbiyesiz kız!
Yanımdan uzaklaşırken telefonu kulağına götürüp" Serkan. Ne zaman geleceksin? " diye soruyordu.
Kimdi bu Serkan, Allah aşkına!
***
Akşam üstü hep beraber oturup kahvemizi yudumlarken telefonu çaldı, Tuğrul'un. Kaşları çatıldı.
" Söyle, Nihan. " dedi.
Annesi de ayağa kalkıp telaşlı telaşlı nefret ettiğim kadının ismini söyledi.
" Nil'e bir şey mi olmuş, oğlum."
Tuğrul sesini dahi çıkarmadan karşıdaki kişiyi dinleyip " Geliyorum." dedi.
Başımı çevirip göz göze geldik, " Nil ilaç içmiş, bir avuç dolusu." dediğinde şokla açıldı gözlerim.
" Ah oğlum, o kız bize emanet. İyi miymiş?" diye sorduğunda yumruklarımı sıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ KADIN BİR ADAM & KELEBEĞİN AŞKI
General FictionBahar ŞEN & Tuğrul Akif TANDOĞAN & Nil ZEYBEK İKİ KADIN BİR ADAM &&& " Tuğrul? " Gözlerimi, sevdiğim adamın kolundaki sarışın kadına çevirdim. Eğreti bir gülümseme sundum. İçimin yangınını göstermek mi? Asla! Tuğrul'u...