Bölüm 8 - Piyano

2.4K 296 103
                                    

Kelime sayımız: 614 

Jisung POV 

Hafifçe açılmış olan penceremden yüzüme vuran güneşe uyandım, ışığa alışmak için gözlerim kısık kalmıştı. Yavaşça dik oturarak gözlerimi ovuşturdum.  

''Hassiktir Minji'yi tamamen unuttum!'' diye haykırarak yatağımdan fırladım ve kardeşimin odasına gittim ''Kalk haydi, seni okula yetiştirmemiz lazım!'' dedim ama odasına baktığımda yatağı çoktan yapılmıştı ve kardeşim ortalıkta görünmüyordu. 

Dış kapının açıldığını duyunca hemen aşağı koştum ve Minho'yu kapıdan girerken gördüm, ceketini çıkarıp kapıyı kapattı.  

Minji'nin onun yanında olup olmadığına baktım ''Minji nerede?'' diye sordum kardeşimi göremeyince. 

''Onu okula bıraktım'' dedi Minho beni geçip mutfağa giderek. 

''Üzgünüm, bunu ben yapacaktım ama uyuyakalmışım'' dedim utanç içinde elimi enseme atarak. 

''Sorun yok, çünkü alarmını kapatan bendim. Çok yorgun gibiydin, ben de seni rahatsız etmek istemedim'' derken salona dönüp koltuğa yerleşti ve dizüstü bilgisayarını açıp sehpaya koydu.  

Ben de başka bir şey söylemeden kendime bir bardak su almaya mutfağa gittim. 

''Eee, bugün okul yok mu?'' dedi salondan.  

''Hayır, okul havamda değilim. Senin?'' diye sormak için yanına döndüm. 

''Şu anda online dersimdeyim'' dedi bilgisayarına dönerek. 

''Kolay gelsin'' dedikten sonra konuşma daha ileriye gitmeyeceği için orada öyle dikilmek istemedim, su bardağımı da alıp odama çıktım ve kapımı ardımdan kapattım.  

Minho'yu görmek istemediğim için de bir süre odamda saklandım diyebiliriz. 

*-*-*  

Kendimi odama kapatalı 2 saat kadar olmuştu ki karnım guruldamaya başladı. Aşağı inip kendime yiyecek bir şeyler almaya karar verdiğimde merdivenlerden inerken başka bir şey dikkatimi çekti. 

''Ne yapıyorsun?'' diye sordum Minho'yu piyanomun başında oturmuş görünce. 

''Ah kusura bakma, eskiden çalardım da'' dedi ve 'Until I found you' şarkısını çalmaya başladı. 

''Eskiden mi çalardın? Baya iyisin bence'' dedim yanına oturup gülümseyerek. 

''Duyduğuma göre sen de çalıyormuşsun, neden bu şarkıda bana eşlik etmiyorsun?'' diye sordu elimi alıp tuşların üstüne koyarak. 

Elimi hızlıca çektim ve aşağı baktım ''Çalmayı unuttum ben'' dedim ve yerimden kalktım.  

Tam ben gidecekken çalmayı bıraktı ve elimden tuttu ''Sana yeniden çalmayı öğretirim''  

Ellerimize baktığımda kalp atışlarım hızlandı.  

''Hadi ama, bunu sen de istiyorsun, itiraf et'' dediğinde göz devirdim, ama yeniden yanına oturdum. 

''Tamam, ama sadece 1 şarkı'' dedim hafifçe gülümseyerek.  

Minho yeniden çalmaya başladı ve katılmam için bana doğru baktı, ben de ona katıldım. Şarkıyı 4 elden birlikte çalmaya başladık. 

Ellerimiz çok yakındı ve ara sıra hafifçe birbirilerine sürtünüyorlardı. Ellerim kontrolü ele alırken eskisi gibi hızlı ve kendime güvenle çalmaya başladım. 

''Gördün mü Jisung? Harikasın!'' dedi Minho, sonra da şarkıyı söylemeye başladı.  

Ona bakmaktan kendimi alamadım.  

'Neden bana karşı bu kadar nazik olmak zorundasın ki?' diye düşündüm. 

Şarkı bittiğinde birbirimize bakıp gülümsedik. Minho'nun gözlerinin dudaklarıma kaydığını fark edince kalbim yerinden fırlayacak gibi oldu. 

''Vay be, uzun zamandır çalmamıştım'' dedim yeniden yere doğru bakarak. 

''Gerçekten mi? Neden?'' diye sordu onu görebilmem için başını bana doğru eğerek. 

''Bazı sebepler işte'' dediğimde Minho konu hakkında konuşmak istemediğimi anladı ve onaylarcasına başını salladı.  

Bu sırada birbirimize ne kadar yaklaştığımızı fark etmemiştim bile, dudaklarımız sadece birkaç milim uzaktaydı.  

Aniden telefonumdaki alarm çalınca birbirimizden hemen uzaklaştık. 

''Gidip Minji'yi okuldan almam lazım... Piyano dersi için teşekkürler!'' dedikten sonra onunla göz göze gelmeyecek şekilde yerimden fırladım ve hazırlanmak için odama koştum. 

*-*-* 

Minho POV 

Jisung'un hazırlanmak için apar topar odasına gidişini izledikten sonra hafifçe alt dudağıma dokundum ''Öpüşmek üzereydik'' dedim kendi kendime.  

Kalbim göğsümden çıkıp gidecek gibiydi. Utandığım için böyle hissettiğimi düşündüm, ama olay bu değildi, bu başka bir duyguydu.  

Jisung odasından çıkıp bana doğru baktığında ağzımı elimle kapattım. 

''Hemen dönerim'' diyerek gülümsedi ve dış kapıyı açıp gitti. 

''Yakından ne kadar da güzel görünüyordu'' dedim bir kez daha kendi kendime.  

Az önce olanları gözümün önüne getirince kızarmaya başladım. Hemen sonrasında da kafama vurup ''Saçma sapan şeyler düşünmeyi bırakmalıyım'' dedim ''Sadece Chan'ı özlüyor olmalıyım... evet evet sorun bu olmalı'' yerimden kalkıp yüzüme su çarpmak için banyoya gittim.  

Ama yüzümü yıkayıp aynaya baktığımda onu aklımdan çıkaramadığımı fark ettim. 

''Bana ne yapıyorsun Han Jisung?'' 

Abimin Sevgilisi -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin