Abimin Sevgilisi -MinSung-

Bölüm 29 - Kırık kalpler

Kelime sayımız: 999 

Yazar POV

Ortalık aydınlanırken perdenin yeterli gelmediği kısımdan gelen ışık Jisung'un göz kapaklarına vuruyordu. Gözlerini yavaşça açtığında görüşü bulanıktı. 

Elini gözlerine siper edip yan tarafına baktığında orada barış içinde uyuyan çocuğu gördü ve gülümsedi, elini uzatıp yumuşak saçlarını yüzünden çekti. 

Jisung'un kalbi bu basit görüntü ile bile hızla atmaya başlamıştı, eğilerek sevdiceğinin burnuna ufak bir öpücük bıraktı. 

Onu uyandırmamak için sessizce yataktan çıktı ve banyoya gidip aynanın karşısına geçti ''Onu seviyorum, onu seviyorum, onu seviyorum'' diye tekrarladı mutluluk içinde zıplayıp dans ederek.

''Birileri hoş bir zaman geçiriyor galiba?'' diye güldü Minho, kapıya dayanmıştı ve konuştuğunda Jisung'la göz göze geldi.

''Hayır ben sadece- mutluyum!'' dedi Jisung kızarmış yanaklarını elleriyle tutup kıkırdayarak. 

Minho başını sallayarak ona yaklaştı ve belinden tutup göğsüne yanaştırdı ''Dans edeceksen benimle et'' diyerek sırıttı ve genci kaldırdı.

''Neden bu kadar tatlısın?'' dedi Jisung gülümseyip kollarını Minho'nun boynuna, bacaklarını da beline dolayarak.

''Asıl sen neden bu kadar tatlısın Ji?'' dedi Minho burnunu Jisung'unkine sürtüp gülerek. 

Sonrasında sincabı tekrar yatağa götürdü ve onu yatırıp üstüne çıktı ''Elini göster bana'' dedi altında yatan Jisung'a bakarak. 

Jisung parmağında yüzük olan elini yavaşça kaldırdı. Minho da kendi elini kaldırıp parmaklarını yeni sevgilisinin parmaklarına geçirdi.

''Seni seviyorum Jisung'' dedi gencin elini sıkıca tutarak.

''Ben de seni seviyorum Minho'' Jisung gülümseyerek Minho'nun yüzünü tuttu ve onu yumuşak bir öpücüğe çekti, bir süre sonra da öpücük hararetlenmeye başladı. 

Minho Jisung'un boynunu öpmeye geçtiğinde gencin teni izlerle dolmuştu.

''Minho, çok güzelsin'' dedi Jisung gözlerini yumarak.

''Jisung, sen daha da güzelsin'' diye karşılık verdi Minho hala gencin boynuna gömülüyken, Jisung hassas boynundan aldığı titreşimlerden dolayı hafifçe inlemeye başlamıştı bile. 

Kısa süre sonra Minho oturdu ve Jisung'u da kucağına çekti, ikisi de odanın ısısının arttığının farkındaydı. 

Minho'nun eli gencin tişörtünün altına kaydı, parmakları yavaşça göğsüne sürtüyordu.

''Minho~'' Jisung daha fazlasını istediği için inlemeye başladı. 

Minho sırıtarak Jisung'u tekrar öpmeye başladı ve onu iterek yeniden yatırdı. Altındaki omuzlarını tutup daha fazlası için inlerken, Minho bütün vücudunu öpmeye başladı. 

Daha fazlası olamadan kapı gürültülü bir şekilde çalmaya başladı, bu olay iki erkeği de bir anlığına yerlerine mühürledi. 

Minho derin nefesler alırken alnını Jisung'un alnına dayadı ve ona gülümsedi ''Hemen dönerim, beni burada bekle'' diyerek somurttu.

''Tabii tatlım'' diye gülümsedi Jisung Minho'nun burnundan öperek. 

Minho yataktan inip koşarak kapıya gitti. 

Kapıyı açtığında yüzünde bir gülümseme vardı, ama karşısında terli ve solgun bir Chan görünce gülümsemesi yok oldu.

''Selam Min, rahatsız ettiğim için üzgünüm ama Jisung burada mı?'' diye sordu Chan içeri girerek.