Kelime sayımız: 745
Yazar POV
''Jisung, uyan'' dedi Minho sevgilisinin yanağına yumuşak bir öpücük kondurarak.
Yatağın hemen yanında elinde kahvaltı tepsisiyle dikiliyordu, Jisung gözlerini açtığında gülümseyen bir melekle karşılaştı.
''Günaydın'' Jisung gülümsedi ve Minho kucağına tepsiyi bırakırken yatakta dik oturdu.
Minho sevgilisinin ağzını pankekle dolduruşunu izlerken gülümseyerek yatağa oturdu ''Bunlar çok lezzetli olmuş Minho!''
''Gerçekten mi?'' Minho'nun gülümsemesi büyürken başını Jisung'un omzuna dayadı.
Hemen sonrasında Jisung tepsiyi yatağın yanındaki komidine bıraktı ve Minho'ya sıkıca sarıldı.
''Evet gerçekten!'' diyerek eğildi ve büyüğün dudaklarından hafifçe öptü.
''Sana bu yüzden aşığım işte'' dedi Minho öpücüğün arasında Jisung'u kollarıyla sararken ''Çok tatlısın'' öpüşmeyi bırakınca gencin saçlarıyla oynamaya başlamıştı.
''Evet biliyorum'' diyerek pişkin pişkin sırıttı Jisung.
''Demek biliyorsun?'' diye güldükten sonra Jisung'u yatırdı ve parmaklarını onunkilere geçirdi Minho ''Güzel'' dedikten sonra da gülümseyerek gencin boynunu öpmeye başladı, tam o sırada da telefonu titremeye başladı.
''Minho- telefon'' dedi Jisung, gözleri yarı kapalıydı.
''Boş ver'' diye cevap verdikten sonra Minho gencin boynuna geri döndü, ama telefon devamlı olarak titriyordu ''Tamam be anladık!'' diyerek Jisung'un üstünden kalktı ve telefonunu çıkardı, Jisung ise bu olanlara kıkırdıyordu.
''Efendim?''
''Minho, ben Chan'' Minho sırıtmakta olan Jisung'a baktı, yavaşça kucağına oturmaya başlayan gence sadece onun duyabileceği şekilde 'yapma' dedi.
''Evet, ne oldu?'' diye sordu Minho gözlerini kapatarak, Jisung şu anda kulağını hafifçe ısırıyordu.
''Jisung'u eve geri getirebilir misin diye soracaktım, ikinizle de konuşmak istediğim bir şey var''
''Tabii- tabii getiririm-'' Jisung elini Minho'nun bacak arasına atınca Minho cümlesini çok kısa tuttu.
''Peki, o zaman sonra görüşürüz, ve Minho... Jisung'a onu sevdiğimi söyle''
''Söylerim'' derken gülümsedi Minho, telefonu kapattıktan sonra da Jisung'un baldırlarını tuttu.
''O kimdi?'' diye sordu Jisung masumca gülümseyerek.
''Şöyle gülümseme bana''
''Üzgünüm~ '' diye güldü ve kollarını büyüğün boynuna doladı Jisung.
''Ama telefondaki abindi'' derken elini Jisung'un sırtına götürdü Minho.
''Abim mi?!'' diye yükseldi Jisung ''Mod kırıcı'' derken somurttu ve Minho'nun kucağından indi ''Ne istiyormuş?''
''Bizi eve çağırıyor, ikimizle de konuşmak için'' dedi Minho, bu sırada da Jisung'u yeniden kendine doğru çekmeye çalışıyordu.
''Gerçekten mi?!'' diye haykırdı Jisung gülümseyerek ''O zaman hazırlanmalıyım!'' dedi heyecan içinde yataktan inip dolaba giderek ''Önce duşa gireceğim''
''Ama Jisung~ '' Banyonun kapısı kapanırken Minho somurttu.
''Minho?'' banyo kapısı açılınca sırıtan bir Jisung görüldü ''Bana katılmak ister misin?''
Minho mutlulukla aniden yataktan kalkınca tökezledi ve yere düştü.
Jisung buna gülerken Minho kalkıp toparlandı ve hemen banyoya koştu.
*-*-*
''Chan, Jisung bugün eve dönecek mi?'' diye sordu Minji ortanca abisini görme umuduyla camdan dışarı bakarak.
''Yakında burada olur'' dedi Chan kendini kötü hissederek.
Hemen sonrasında kapı çalınca Minji heyecanla yerinden fırladı ve koşarak kapıyı açmaya gitti.
''Jisung!- Ne?'' Minji kapıda abisi yerine gergince gülümseyen Jackson'u görünce başını eğdi.
''Sen Minji olmalısın''
Minji aniden kapıyı kapatıp pencerenin önündeki yerine döndü.
''Merhaba?'' diyerek içeri girdi Jackson.
Minji kapıyı kapatmak istediğinde ayağını eşiğe koymuştu, eve girdiğinde mutfağa geçip orada yemek hazırlayan Chan'ı gördü ''Kardeşin beni sevmedi galiba bebeğim'' dedi hafifçe gülerek.
''Yalnızca Jisung konusunda üzgün'' diyerek somurttu Chan.
Jackson ona arkasından sarıldı ve başını omzuna gömdü ''Sorun değil tatlım, bugün onunla konuşacaksın'' diye gülümsedi erkek arkadaşını biraz olsun neşelendirme amacıyla.
''Minho'ya da gelmesini söyledim'' dedi Chan Jackson'a dönerek.
''Ben gideyim mi?''
''HAYIR! Yani... Onlarla yalnız olmak istemiyorum, zaten senin kim olduğunu da bilmiyorlar'' diyerek Jackson'a sıkıca sarıldı Chan ''Beni bırakma'' dediğinde sevgilisi de ona sarıldı.
''Bırakmayacağım, her şey yoluna girecek'' dedikten sonra Jackson sarılmayı bıraktı ve küçüğünün dudaklarına hafif bir öpücük kondurdu.
''Ne?'' diye mırıldandı Minji göz ucuyla mutfağa bakınca ''Abim Minho'yla birlikte sanıyordum?'' dedi kendi kendine, sonra da merdivenleri hızla çıkıp kendini odasına kapattı.
''Hazır mısın?'' diye sordu Minho, Jisung'la birlikte Chan'ın kapısının önünde duruyorlardı.
Jisung derince bir nefes aldıktan sonra Minho'nun elini sıkıca tuttu ve onu onaylamak için başını salladı.
Minho Jisung'a son bir kez baktıktan sonra kapıyı çaldı.
Chan kapıyı açtığında yüzünde hafif bir gülümseme vardı, ama karşısında duran çiftin el ele olduğunu görünce gülümsemesi düştü.
Onları içeri aldı ''Minji odasında'' dedi Jisung'un yüzüne bile bakmadan koltuğa oturup derin bir iç çekerek.
Minho Jisung kardeşini görebilsin diye elini bırakırken Jackson'u gördü ve tek kaşını kaldırıp ona baktı.
Jisung ise şimdilik yabancıyı görmezden gelip yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Minji'nin odasına girdi.
Ama girer girmez bir şeylerin ters gittiğini anladı, çünkü Minji ağlıyordu.
''Jisung!'' diye haykırarak abisine sıkıca sarılmak için yerinden fırladı küçük kız ''Seni çok özledim!'' dediğinde daha da güçlü ağlamaya başladı.
''Ağlama tatlım, artık buradayım'' dedi Jisung kardeşine sarılarak.
''Jisung, ben Chan'la yaşamak istemiyorum''
''Ne? Neden?'' diye sordu Jisung Minji'nin yüzüne bakarak.
''Onu başka bir erkeği öperken gördüm''
''Başka bir erkeği mi?'' Jisung salonda duran yabancıyı hatırlayınca gözleri büyüdü ''Hassiktir''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abimin Sevgilisi -MinSung-
Fanfiction-Tamamlandı- ''Ama sen abimle birliktesin!'' ''Biliyorum, ama nedense seninle olmak istiyorum.'' ⚠Bu kitap, ağır dil ve +18 sahneler içermektedir⚠ En iyi sıralama: #1 minsung #1 hanjisung #1 turkce #1 seungjin #1 jackson #1 jacksonwang