Bölüm 1 - Sessiz kal

4.8K 457 272
                                    

(Evettt duyduk duymadık demeyin sevgili Havariler, Abimin Sevgilisi sonunda yeniden yayında! Şu anda devam eden kitaplarıma bölüm yazamadığım zamanlarda düzenledikçe burayı güncellerim diye düşünüyorum. Şimdiden iyi okumalar!~~)

Kelime sayımız: 817

''Hala uyuyor mu?''

''Evet, gidip uyandırmamı ister misin?''

''Yaaaani istersen gidip uyandır, benim çıkmam lazım, akşam görüşürüz Minji''

''Tamam Channie, güle güle'' dedi küçük kız abisine sarılarak.

Büyük abisini dışarı uğurladıktan sonra da diğer abisinin odasına doğru gitti ''Jisung, hayatta mısın?'' diye sordu yüzündeki dergiyi alırken.

''Mmm''

''Yaşasın! Hayattasın!!'' diye çığırdı Minji ''Chan işe gitti, senin de okula gitmek için kalkman lazım artık''

''Çekil üstümden Minji'' dedi sincap yavaşça gözlerini açmaya çalışarak.

''Hayır, sen tamamen ayılana kadar olmaz''

Bunun üzerine Jisung bir iç geçirdi, kalkana kadar kız kardeşinin ona rahat vermeyeceğini biliyordu.

''Tamam tamam kalktım işte'' diyerek doğruldu ve kardeşini yere bıraktı.

Yatağından kalkıp yüzünü yıkamak için banyoya gittiğinde ise Minji abisinin yatağına tekrar çıkıp üstünde zıplamaya başladı ''Chan bugün bizi erkek arkadaşıyla tanıştıracak, unutma sakın'' diye bağırdı.

''Hay sikeyim, o bugün müydü?''

''Jisung! Kelimelerine dikkat et! Ve evet bugün. Beni okuldan erkenden almayı unutma, eve gelip ona güzel görünmek için süslenmem gerek'' dedi Minji hafifçe kızararak.

''Üzgünüm, ve neden gay bir adam için güzel görünmek isteyesin ki?'' diye sordu Jisung banyodan çıkıp kravatını takarak.

Minji bıkmış bir ses tonuyla konuştu ''Beni sevmesini istiyorum çünkü, sen istemiyor musun??''

Jisung omuzlarını silkti ''Yoo, umurumda da değil'' dedi basitçe.

''Neyse ne, hazırlanmaya gidiyorum ben de'' dedi Minji abisinin yatağından inip kendi odasına doğru sekerek.

Jisung göz devirdi ''Aman be, beni sevip sevmediği neden umurumda olsun ki? Sanki benim erkek arkadaşım'' derken de okul ceketini üstüne geçirdi ''Gitmeye hazır mısın Minji?''

''Evetttt'' diye çıkageldi Minji, okul kıyafetinin üstüne de pembe simli ve süslüce bir ceket giymişti.

''Çok saçma görünüyorsun.''

''Chan bana yakıştığını söylemişti ama'' dedi Minji somurtarak.

Jisung güldü ''Evet yakışmış, ama Chan bir aptal. Hadi gidelim.''

*-*-*

Jisung kardeşini okula bıraktıktan sonra kendi okuluna doğru yöneldi, binadan içeri girerken kulaklıklarını da çoktan takmıştı.

'Okuldan cidden nefret ediyorum' diye geçirdi içinden.

Sabahki dersleri bir şekilde atlattıktan sonra halinden memnun şekilde kantine damlamıştı bile.

'Matematik sıkıcıydı, İngilizce sıkıcıydı... Sonunda en sevdiğim zaman geldi, öğle yemeği!' diye düşündü karnını doyurabilecek ne varsa tepsisine alarak. Sonrasında da boş bir masaya oturdu.

''Buraya otursak olur mu?''

Jisung kafasını kaldırdığında ellerinde tepsilerle dikilen 3 çocuk gördü ''Tabii ki, buyurun''

Hepsi oturduktan sonra uzun boylu olan çocuk konuştu ''Ben Hyunjin, bunlar da Felix ve Changbin''

Bahsi geçen çocuklar Jisung'a el salladı.

''Memnun oldum'' dedi sincap ağzını yemekle doldurarak.

Felix Jisung'un kulaklıklarını işaret etti ''Sanırım insanlarla konuşmaktan pek hoşlanmıyorsun''

Jisung kulaklıklarını çıkardı ''Yok hayır, sadece müzik dinlemeyi tercih ediyorum''

Felix güldü ''Tamam, ben de öyle dedim''

''Ah evet kusura bakma, sadece insanlarla konuşmakta pek iyi değilim'' diye düzeltti kendini Jisung.

Changbin hafifçe Felix'in koluna vurarak Jisung'a döndü ''Onun kusuruna bakma, eskiden ben de senin gibiydim, ama merak etme bundan kurtulman konusunda yardım ederiz sana da''

''Nasıl?'' diye sordu Jisung merakla.

''Arkadaşların olarak tabii ki'' diye gülümsedi Changbin.

''Teklif için teşekkürler, ama ben böyle iyiyim'' dedi Jisung yerinden kalkıp çıkış kapısına doğru yürüyerek.

''Tamam, sorun değil. Yarın yine konuşuruz!!'' diye seslendi Hyunjin görüşlerinden yavaşça çıkan Jisung'un arkasından bakarak.

*-*-*

Jisung okuldan erken ayrılmaya ve parkta biraz hava almaya karar verdi, en çok orada rahat ediyordu.

''Merhaba ördekcikler'' diyerek ördeklerin kafasına büyük büyük ekmek parçaları attı.

''Onları beslemek istiyorsan nazikçe tutmalısın, ekmekleri suratlarına atmazsın''

''Ha?'' Jisung sesin geldiği tarafa döndüğünde ona gülen bir adamla göz göze geldi.

Adamı iyice süzerken ''Amacım o değildi'' dedi, ama içten içe oldukça yakışıklı göründüğünü de kabul etmişti.

''Buradan bakınca amacın oymuş gibi görünüyor da'' dedi adam kıkırdayarak.

''Neyse ne, al o zaman sen besle'' dedi Jisung elindeki ekmeği adama uzatarak.

''Bekle bekle, amacım seni üzmek değildi'' dedi adam bir yandan Jisung'un kolundan çekiştirirken.

Ama Jisung'un ayağı bu ani hareketten dolayı kaydığında ikisi de suya düştü.

''Yok artık ne yaptın yaa!'' diye bağırdı Jisung ıslak saçlarını yüzünden çekmeye çalışırken.

''Üzgünüm, istemeden oldu. Bırak sana yardım edeyim'' dedi adam gergin şekilde elini Jisung'a uzatarak.

''Hayır gerek yok!'' diye bağırdı Jisung sudan çıkarak ''Güle güle durduk yere benimle konuşmaya gelen garip adam'' diyerek oradan uzaklaşırken ayakkabıları ördeklerinkine benzer sesler çıkarıyordu.

Adam Jisung'un gidişini izlerken gülümsedi ve kendi kendine konuştu ''Cidden yabancılarla konuşmayı bırakmalıyım''

*-*-*

Jisung kız kardeşini okuldan alıp eve geldiğinde dışarıdan yemek söylemişti.

''Jisung, Chan'ı arayıp sevgilisini ne zaman getireceğini sorar mısın?'' diye sızlandı Minji.

''Çoktan aradım, 5te geleceklermiş'' dedi Jisung basitçe.

''Olamaz! Saat 4.50!!'' Minji en güzel elbisesini giymek için odasına koştu.

Jisung kız kardeşinin arkasından güldü. Çok geçmeden de kapının çaldığını duydu.

Derin bir nefes alıp kapıya doğru gitti, üzerinde hala nemli kıyafetleri vardı ama umurunda değildi, değiştirmek için fazla üşengeçti.

Kapıyı açtı ve gelenlere gülümsedi ''Eve hoş geld-'' ama daha cümlesini bitiremeden abisinin yanındaki adamla göz göze geldi.

'Yok artık ya' diye düşündü kendi kendine, ağzı da bir karış açık kalmıştı.

Kapıda abisinin yanında dikilen adam parkta birlikte suya düştüğü kişiydi.

''Jisung, erkek arkadaşım Minho'yla tanış'' diye gülümsedi Chan Minho'nun elinden tutarak.

Abimin Sevgilisi -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin