Bölüm 30 - Kalıcı olmayan sevgi

1.7K 202 255
                                    

Kelime sayımız: 835  

Yazar POV 

Çift Chan'ın evi yerine Jackson'a gitmeyi tercih etmişti, şu anda salondaki koltukta birbirilerine sarılmış uzanıyorlardı. 

Jackson Chan'ın saçlarını okşarken bütün hikayeyi dinlemişti. 

''Sonra da ona ondan nefret ettiğimi söyledim'' diye bitirdi Chan sevgilisinin tişörtüne ağlayarak.

''Buraya gel'' dedi Jackson Chan'ın ona iyice sokulmasına izin vererek ''Kızgın olman normal Channie, ama Jisung'a bunu neden yaptığını sordun mu?'' diye sordu sevgilisinin göz yaşlarını silerken.

''O an çok sinirli olduğum için sormak aklıma bile gelmedi, ama şimdi bir şey söylemek için çok geç zaten. Şu anda büyük ihtimalle o salakla birlikte uyuyordur'' dedi Chan somurtarak. 

Jackson ise tatlılığına dayanamayıp gülerek onu hafifçe dudağından öptü ''Çok tatlısın biliyorsun değil mi?'' dedi ve parmaklarını Chan'ın parmaklarına geçirdi ''Sadece gidip Jisung'la konuşman gerek. Bu olanların aranızdaki ilişkiyi mahvetmesine izin vermemelisin''

''İşte bu yüzden seni seviyorum'' Chan kocaman gülümseyerek sevgilisine iyice sokuldu ve yavaşça uykuya daldı.

*-*-* 

Felix apar topar odasına girdi, Hyunjin yanaklarından tutuyordu ve küçüğün nefes bile almasına izin vermeden onu öpüyordu. 

''Lix~'' diye inledi Hyunjin öpücüğün arasında, sonrasında da Felix'in baldırlarını tutup onu kaldırdı. 

Felix kollarını Hyunjin'in boynuna, bacaklarını da beline doladı ''Hyun~ bu kötü bir fikir'' diyerek onu öpmeyi bıraktı ve gözleri yarı kapalı olan büyüğüne baktı ''Üzgünüm'' dedikten sonra da dudağını ısırıp Hyunjin'in kucağından indi.

''Sorun ne? Yanlış bir şey mi yaptım?'' diye sordu Hyunjin yatağına oturmaya giden Felix'e bakarak.

''Sana o gözle bakmıyorum Hyun, üzgünüm'' derken yere baktı çilli çocuk. 

Hyunjin bir iç çekti ve yatakta onun yanına oturdu ''O zaman parktayken beni neden öptün?''

''Üzgünüm, sen bana olanları ve Jisung için ne kadar üzgün olduğunu anlatınca seni daha iyi hissettirmeye çalışmıştım. Ama şimdi anlıyorum ki bu iş yürümez'' dedi Felix de bir iç çekerek.

''Sorun değil'' Hyunjin sonunda konuşana kadar odada ölüm sessizliği vardı ''Eee, nasıl gidiyor bakalım? Changbin'le seni bir süredir görmedim'' diye sordu.

''Şey~ pek bir şey olmadı'' derken kızardı Felix. 

Hyunjin buna hafifçe güldü ''Neden bu kadar kızardın?'' diye sordu gencin yanaklarını tutup onu kendine çevirerek.

''Changbin'den azıcık hoşlanıyor olabilirim, ama ona gidip söylersen seni öldürürüm'' derken hafifçe gülümsedi Felix.

''Şimdi anlaşıldı'' diyerek gülümsedi ve ayağa kalktı Hyunjin.

''Nereye gidiyorsun?'' diye sordu Felix onunla birlikte kalkarak.

''Bugün 11de işte olmam lazım, sonra görüşürüz'' dedi Hyunjin kapıdan çıkıp gitmeden hemen önce.

''Aptal mıyım neyim? Felix'ten hoşlanmıyorum bile, ama parkta onu görünce Jisung'u tamamen unuttum. Yani evet şıpsevdi bir orospu olduğumu biliyorum, ama sanki Felix'i öptüğümde bir şeyler daha gerçek gibiydi, sonuçta buraya transfer olduğunda ilk arkadaşı bendim'' diye düşünürken bir iç çekti ve çalıştığı kahve dükkanına girip tezgahın arkasına geçti.

*-*-* 

''İyi günler, şekersiz sade bir bardak kahve alabilir miyim?''

''Hemen geliyor'' dedi Hyunjin müşterinin yüzüne bile bakmadan. 

Karşısındaki siyah saçlı genç çocuk beklemek için bir masaya geçip oturduğunda kapıdan başka bir müşteri girdi.

''Hoş geldiniz, size nasıl yardımcı-'' Hyunjin kafasını kaldırıp baktığında karşısında gülümseyen Jisung'u görünce gözleri büyüdü.

''Selam, yalnızca bir uğrayıp sana teşekkür etmek istedim'' dedi Jisung, gözleri dolmuştu.

''Jisung?'' karşısındakini ağlamak üzere görünce Hyunjin'in de gözleri doldu.

''Ailemi yıktığın için teşekkür ederim, kendi bencilliğinden dolayı duygularımla oynadığın için teşekkür ederim, son olarak da tanıdığım en berbat arkadaş olduğun için teşekkür ederim'' göz yaşlarını silerek kapıya doğru döndü Jisung.

''Hey, ellerini Minho'nun organından çekememiş olman benim suçum değil! Bu yüzden bana gelip her şeyi mahvettiğimi söyleme!'' dedi Hyunjin kırık bir sesle, o da ağlamaya başlamıştı.

Jisung son bir kez dönüp Hyunjin'in gözlerine baktı ''Cehenneme git.'' dedikten sonra da kapıdan çıkıp gitti.

''Neden öyle dedim ki?! Hay sikeyim!'' diye haykırarak önlüğünü çıkarıp yere attı Hyunjin.

''Şey, pardon?''

''Ne var?!'' diye çıkıştı Hyunjin kahvesini bekleyen çocuğa patlayarak.

''Bana bir garip hissettiriyorsun'' dedi çocuk yere bakarak.

''Ne hissettiriyorum? Rahatsız mı? Evet, çünkü ne hissettiğin sikimde değil!'' 

''Hayır!'' dedi çocuk dudağını ısırarak ''Adım Seungmin, seninle aynı okuldayım ve bu akşam sana açılmak için buraya gelmiştim- ama sanırım şimdi iyi bir zaman değil'' 

''Bir ilan-ı aşk daha mı?'' dedi Hyunjin başını eğip gülümseyerek ''Seni daha önce okulda neden görmedim?''

''Çünkü ben seni hep uzaktan izledim, biliyorum garip, ama benden korkma lütfen-'' Seungmin daha cümlesini bitiremeden Hyunjin kalpsiz bir şekilde sırıttı ve gencin ellerini tuttu.

''Kahven bir süre daha hazır olamayacak'' diyerek Seungmin'in belinden tuttuğunda genç buna kızardı ''Neden sana kahvende istemediğin şu şekeri arka odada vermiyorum?''

*-*-* 

Kar yağarken Jisung kahve dükkanından çıktı ve şapkasını başına geçirdi.

''Ona söylemek istediğin her şeyi söyledin mi?'' diye sordu Minho Jisung'un elini tutup eve doğru yürümeye başlarken.

''Evet, ama şimdi de kendimi bok gibi hissediyorum'' diyerek dudağını büzdü Jisung, Minho ise gülerek bir kolunu gencin boynuna doladı.

''Öyle hissetme, gerçek arkadaşlar birbirilerine böyle piçlikler yapmaz'' dedi Minho gülümseyip yeniden Jisung'un elini tutarak. 

Telefonu titrediğinde Minho diğer eliyle onu cebinden çıkardı ve ekrana baktı, Chan ona mesaj atmıştı.

Chan

Chan
Jisung'u seviyor musun?

Minho
Ne? Tabii ki seviyorum

Chan
O zaman lütfen ona iyi bak
Ve kalbini kırma

Minho
Chan... Olanlar için üzgünüm

Chan
Bunu şimdi konuşmayalım
Sadece ben olanları unutana kadar ona iyi bak tamam mı?

Minho
Tamam Chan
-Görüldü

''O kimdi?'' diye sordu Jisung Minho'ya bakarak.

''Şu an önemli olan bir konu değil, merak etme'' diye gülümseyerek Jisung'un alnından öptü Minho ''Hadi eve gidelim artık'' 

Abimin Sevgilisi -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin