Bölüm 28 - Bana aitsin (+18)

2.5K 235 139
                                    

Kelime sayımız: 1020

Jisung POV

''Neden senden nefret edeyim ki?'' diye sordum göz yaşlarını silerken.

''Chan'ı üzmek istemediğini söylediğini biliyorum, ama sen de beni üzüyorsun Jisung. Neler hissettiğimden haberin var mı? Kollarımda olmanı özledim, ama sen bana doğru bakmıyorsun bile'' dedi ellerimi yüzünden iterek.

''Minho ben- Ben üzgünüm...'' dedim dudağımı hafifçe ısırarak.

''Önemli değil, seni buraya çağırmamın sebebi bunu vermekti. Geldiğin için teşekkür ederim'' derken bana bir zarf uzattı, açıp içindeki kağıdı çıkardım.

''Sana bunu parkta buluştuğumuz gece verecektim ama olaylar umduğum gibi gitmedi'' diyerek yere baktı, ben de kağıttakileri okumaya başladım.

Sevgili Jisung,

Duygularımı mektup halinde yazıya dökmemin klişe bir hareket olduğunu biliyorum, ama belki anlamışsındır, duygularımı yüz yüze belli etmekte pek iyi değilim. İlk olarak söylemem gereken şey sana parkta tanıştığımız gün aşık olmuş olmam. Seni suya düşürdüğüm için tekrar özür dilerim bu arada. Ama seni yeniden görmek beni çok şaşırttı, tek bir problem vardı tabii, sen Chan'ın kardeşiydin. Sana olan duygularımı bastırmak için çok uğraştım, ama seni tanıdıkça ve ne kadar inanılmaz bir insan olduğunu gördükçe onları daha fazla dizginleyemedim. Sana şunu açıkça söyleyeyim, sana aşık olduğum için Chan'dan ayrılıyorum. Umarım sen de aynı hissediyorsundur ve eşi bende olan zarfın içindeki yüzüğü takarsın.

Seni seviyorum,

Minho

Gözlerimden yaşlar akarken gülümsüyordum, Minho'ya baktığımda o sadece yere bakıyordu.

''Şimdi bazı şeylerin değiştiğini biliyorum, ama yine de sana vermek istedim. Bu yazıyı haftalar önce yazmıştım'' Minho cümlesini bitirir bitirmez koşup ona sıkıca sarıldım.

''Teşekkür ederim Minho, beni sevdiğin için teşekkür ederim'' ben ona sarılırken Minho'nun kolları da beni sarmaya başlamıştı.

Daha fazla dayanamazdım.

Chan'ı çok seviyordum ama artık kalbimi dinlemenin zamanı gelmişti ve o da şu an Minho'yu istiyordu.

Sarılmayı bırakıp dudaklarına yapıştığımda bana karşılık verdi, bir süre sonra da öpmeyi bırakıp bana baktı.

''Bu düşündüğüm anlama mı geliyor?'' diye sordu başını eğerek.

Onu onaylamak için başımı sallarken kocaman gülümsedim, gözlerim yine dolmuştu.

Bu kez Minho çenemden tutup beni öpmeye başladı, aceleci bir öpüş değildi, tadını çıkarıyordu.

İkimiz de mutluluktan gülümserken oturdu ve beni kucağına çekti. Alnımdan öptükten sonra zarfın içindeki yüzüğü alıp parmağıma geçirdi.

''Seni seviyorum Han Jisung'' diyerek kıkırdadı ve beni bir kez daha öpmeye başladı.

Kollarımı boynuna dolayarak öpücüğü derinleştirdim, nefes alış verişlerimiz ağırlaşmıştı.

''Seni istiyorum Minho'' dedim alnımı onunkine dayayarak, ikimiz de nefeslerimizi kontrol etmeye çalışıyorduk ve kalplerimiz yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

''Artık seninim'' diye sırıttıktan sonra beni kaldırdı ve yatak odasına götürdü, beni yatağa bıraktı ve üstündeki gömleği çıkarıp bir kenara attı.

Abimin Sevgilisi -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin