Bölüm 20 - Kontrolü eline al

2.2K 267 89
                                    

Kelime sayımız: 544 

Jisung POV 

''Üflesene hadi'' dedi Minho başını kaldırıp benimle göz teması kurarak, ama ben tam üfleyecekken eliyle ağzımı kapattı ''Dilek tutmayacak mısın?'' diye sordu elini çekerek. 

''Çoktan gitmiş olan bir şey için dilek tutamam ki'' derken hafifçe gülümsedim ve mumları üfledim.  

Işıkları açtıktan sonra Minho pastayı dilimlemeye başladı. 

Bu sırada ben de salona dönüp yeniden koltuğa oturmuştum ''Bugünün doğum günüm olduğunu nereden biliyor? Chan mı söyledi acaba?'' diye sordum kendi kendime Minho elinde iki tabak pastayla salona gelirken.  

Tabağın birini önüme bıraktıktan sonra karşıma oturdu, ikimiz de pastalara dokunmadığımız ve konuşmadığımız için oldukça gergin bir ortamdı.  

''Eee, nasıl gidiyor bakalım?'' diye sordu sessizliği bozarak. 

''İyiyim işte'' dedim, yine parmaklarımla oynamaya başlamıştım. 

Onunla göz göze gelmemek için Minho dışında her yere bakıyordum, sonrasında ona bir bakış attığımda koltuğuna yaslanmış omzunu tuttuğunu gördüm.  

''İyi misin?'' diye sordum boynunu ovmaya başladığını fark edince. 

''İyiyim, yeni işim biraz stresli sadece'' dedi başını arkaya yaslayıp gözlerini yumarak. 

''Anladım'' dedim önümdeki tabağa bakarak ''Çileğe bayılırım'' diyerek gülümsedim ve pastanın üstünden bir tanesini alıp ağzıma attım.  

''Evet bayılırsın'' derken gözlerini açtı ve kendi tabağındaki çileği çatalına geçirip bana doğru tuttu.  

Bir süre kararsız kaldıktan sonra bana uzatılan çileği yedim. Krema bulaştığı için de dudaklarımı yalamaya başladım.  

Minho kıkırdamaya başlayınca ona doğru döndüm ''Ne var?'' diye mırıldandım ağzımda hala çilek varken. 

''Krema bulaşmış'' diyerek bana doğru eğildi ve parmağıyla dudağımdaki kremayı sildi, yeniden arkasına yaslandığında parmağına bakmaya başladı. 

''Ah, sana bir peçete getireyim'' diyerek ayağa kalkmıştım ki gözlerim büyüdü, Minho parmağındaki kremayı yalamıştı.  

Ağzım açık kalmıştı ve kalbim hızla atmaya başlamıştı, o kadar güçlü ve sesli atıyordu ki sesinin odada yankılanabileceğini düşündüm.  

''B-bunu neden yaptın?'' diye sordum Minho yerinden kalkarken. 

''Bilmem ki'' diye mırıldandı utanç içinde yere bakarken, ikimiz de kızardığımız için birbirimize bakamıyorduk ''Neyse, ben artık gitsem iyi olacak'' dedi gergince gülerek.  

Ceketini alıp kapıya doğru giderken çantasını unuttuğunu fark ettim, onu kaparak hızlıca kapıya koştum. 

''Minho-'' kapıyı yeniden açarken durdum ''çantanı unuttun'' diye gülümsedim. 

''Çanta için gelmedim ki'' diyerek çenemi tuttu ve dudaklarıma yapıştı.  

Bir eli yanağımda, diğeri de belimdeydi, dudakları o kadar yumuşaktı ki.  

Ben evin içine doğru gerilerken kapı arkamızdan kapandı ve sırtım kapanan kapıya dayandı.  

''Minho- yapamam'' diye mırıldandım öpücükten nefes almak için ayrılınca.  

Minho başını omzuma dayadı ''Düşünebildiğim tek şey sensin'' dedi başını kaldırıp bana gülümseyerek ''Artık kendimi tutamıyorum, seni bırakıp gidemeyecek kadar çok seviyorum Jisung'' dedi saçlarımı yüzümden çekerek. 

''Ama Chan'' dedim başımı çevirerek, ama Minho ona bakmam için başımı yeniden kendine çevirdi. 

''Ondan ayrılacağım, seni kaybetmek istemiyorum'' derken sesi çatlamıştı ve gözleri dolmaya başladı, ona gülümsedikten sonra dudağından hafifçe öptüm. 

''Ben de seni kaybetmek istemiyorum'' önceki duygularım daha güçlü şekilde geri dönünce bu kez ben onun dudaklarına yapıştım.  

Öpücük hararetlenirken beni kollarına aldı. Kendi kollarımı boynuna, bacaklarımı da beline doladım.  

Dillerimiz kontrolü almak için savaşırken Minho kapıyı kilitledi ve beni mutfağa taşıyıp tezgaha yatırdı.  

Boynumdan öpmeye başladığında kıkırdadım ve başımı yana çevirdim ''Minho, durma lütfen'' diye hafifçe inlediğimde Minho'nun boynuma gülümsediğini hissettim. 

''Bu şekilde inlersen nasıl durabilirim ki?'' diye sırıttı öpücükleri gittikçe aşağılara inerken.  

Başımı geriye attığımda camdan çoktan gece olduğunu gördüm, yağmur da başlamıştı. Minho'nun kontrolü eline almasına izin verirken gözlerimi kapattım. 

Kalbimin beni yönlendirmesine izin verirken Hyunjin'in bana söylediği her şeyi unutmuştum.  

Şu anda kendimi tamamen Minho'nun dokunuşuna bırakmıştım. 

Abimin Sevgilisi -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin