Bölüm 33 - Terk edilmiş

1.4K 196 111
                                    

Kelime sayımız: 710 

Yazar POV 

''Evde olmak güzel'' dedi Minho eski evine girip valizlerini bırakırken. 

''Cidden öyle'' dedi Jisung kendini koltuğa atıp gülerek. 

Minho da gülüp Jisung'un yanına uzandı ve ona sıkıca sarıldı, bir süre sonra Jisung neredeyse kapanmak üzere olan gözlerle sevgilisine baktı ''Bunca zamandır birlikte olduğumuzu bilmek beni çok mutlu ediyor'' dedikten sonra ona iyice sokuldu ve uykuya daldı. 

Bir saat kadar sonra uyandığında mutfaktan gelen güzel kokuları alınca gülümsedi.

''Aç mısın?'' diye sordu Minho ona doğru gelen Jisung'a bakarak. 

Gözleri yarı açık olan sevgilisi onu onaylamak için hafifçe başını sallayınca da gülümsedi ''Neden bu kadar tatlısın ki'' derken küçüğüne doğru gitti ve dağınık saçlarını okşadı.

''Bilmem, sanırım ailemizin kanında var'' dedi Jisung gülerek. 

Minho da gülerek göz devirdi ve onu belinden tutup hafifçe öptü. Öpüşme devam ederken Jisung'un telefonu çalmaya başladı.

''Açma'' diye sızlandı Minho Jisung'un boynunu öpmeye başlarken.

''Açmalıyım, arayan Minji'' dedikten sonra Minho'yu bir kez daha öptü ve mutfaktan çıkıp yatak odasına gitti Jisung.

''Efendim Minji?''

''Geldiniz mi? Burada mısınız?!'' diye sordu Minji heyecan içinde.

''Evet'' derken güldü ortanca abisi.

''Seni görmek için sabırsızlanıyorum! 5 yıl Ji, ben seni göreli tam 5 yıl oluyor!''

''Biliyorum ve üzgünüm, ama artık buradayım'' 

''Beni almaya kaçta geleceksin?''

''Şimdi çıkacağım, Minho sana en sevdiğin yemekleri yapıyor''

Jisung telefonu kapattıktan sonra Minho'nun kazaklarından birini üstüne geçirdi ve anahtarlarını aldı ''Hemen döneceğim, Minji'yi almaya gidiyorum!'' dedikten sonra da evden çıktı. 

Kalbi patlayacak gibi olmuştu, arabayla oldukça kısa olan bu yolculuk ona yıllar gibi gelmişti. Bu sokaklara girince bütün çocukluk anıları gözünün önünden geçti. 

Arabayı eski evinin önüne park ettikten sonra derince bir nefes aldı. 

Minji'yi defalarca çaldırmıştı ama açan olmamıştı ''Hadi ama Minji'' dedi gıcık olmuş bir sesle. 

Hal böyle olunca arabadan indi ve evin kapısına yürüdü ''Bunu yapabilirim, bunu yapabilirim'' diye tekrarladı kendi kendine kapıyı çalmaya hazırlanırken. 

Çalmak için elini kaldırınca ise donakaldı ''Bunu yapamam'' diyerek yere baktı. 

Kapı aniden açıldığında ise çok şaşırdı.

''Jisung'' Yumuşak bir ses ona seslenince bu tanıdıklığa başını kaldırıp bakmak istedi.

''Jisung!'' Karşısındaki ona sıkıca sarılınca Jisung ağlamamak için kendini zor tuttu. 

''Sen ne zaman bu kadar büyüdün?'' diyerek artık çok da küçük olmayan kardeşine sarıldı.

''Yani, 5 yıl oldu sonuçta'' diyerek güldü Minji ''Jisung, biriyle tanışmanı istiyorum!'' 

İçeriden bir çocuk kapıya yaklaştı ''Merhaba, ben Jeongin. Minji'nin erkek arkadaşıyım'' 

''Erkek arkadaşı mı?'' diye sordu Jisung ''Ah, tanıştığıma memnun oldum'' dedi gergince.

''Gidelim o zaman'' Minji erkek arkadaşının elini tutup Jisung'u geçti ve arabaya doğru gitti.

''Chan nerede?'' diye sordu Jisung onları takip ederken, hala abisini görmek için bir umudu vardı.

''Her zamanki gibi çalışıyor, zaten sizin geldiğinizi duyar duymaz evden gitti. Onun için klasik bir hareket'' dedi Minji gözlerini devirerek. 

*-*-* 

Minho'nun evine vardıklarında yemekler soğumasın diye hemen masaya geçtiler. 

''Vay be, ne kadar da büyümüş'' diyerek güldü Minho, ama Jisung devamlı olarak yere bakıyordu. 

''İyi misin?'' diye sordu Minho sevgilisinin elini hafifçe tutarak.

''Ne? Ha, tabii, iyiyim'' dedi Jisung sahtece gülümseyerek.

Minho gülümsemenin sahte olduğunu biliyordu, ama şu anda Jisung'u zorlamanın bir anlamı olmadığı için bir iç çekti ve masadaki gençlere döndü ''Eee Minji, abin nasıl? İyi mi?'' diye sordu ona ve Jeongin'e yemeklerini servis ederken. 

''Evet iyi... Yakında evleniyor'' 

Masa birkaç dakikalığına ölüm sessizliğine büründü. 

''Evleniyor mu?'' diye sordu Jisung somurtarak ''Beni hala affetmedi desenize''

''Onunla konuşmalısın Jisung'' diye gülümsedi Minji ''Onun da seni özlediğini biliyorum'' 

''O kadar basit değil. Sen anlayamazsın, daha çok gençsin''

''Çok mu gencim?! Asıl siz ikiniz çocuk gibi davranıyorsunuz!'' dedi Minji ayağa kalkıp Jeongin'in elini tutarak ''Biliyor musun, senin buradan gitmene sebep olduğu için Chan'dan nefret ettim, ama anlamalısın Jisung, onun da kalbi kırılmıştı'' genç kızın gözleri dolmuştu ''Sen beni de bırakıp gittin Jisung.... Beni burada tek başıma bıraktın''

''Minji ben.. Ben üzgünüm'' dedi Jisung yere bakarak.

''Gerçekten üzgün olsan beni bırakıp gitmezdin. Hadi Jeongin gidelim, gelip bizi alması için Chan'ı arayacağım. Yemek için teşekkürler Minho'' dedikten sonra Minho'yu yanağından öptü ve sevgilisiyle birlikte kapıdan çıkıp gitti Minji.

''Jisung...'' Minho tabakları toplayan sevgilisine baktı. 

''Şimdi değil Minho'' dedi Jisung kırık bir sesle, masadan ayrılıp mutfağa gitti ve bulaşıkları yıkamaya başladı. 

İşi bitince de direk yatağa gitti ve öylece uzandı. 

Minho sevgilisinin arkasından odaya girdi ve yanına yattı ''Üzgünüm Jisung'' diye mırıldandıktan sonra Jisung'un yanağından öptü, tam o sırada ise telefonu titredi. 

Minho telefonunu çıkarıp gelen mesaja baktı.

Chan
Duyduğuma göre şehre dönmüşsünüz, buluşalım. Jisung'a söyleme. 

Abimin Sevgilisi -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin