Sonsuz Şöhret

54 3 0
                                    

Sophia işini bitirince aceleyle kapıya doğru ilerledi. Tam o sırada ise Isabelle'e çarptı.

-Isabelle?

İşte şimdi Isabelle'in yaptığı tüm planlar suya batmıştı.

-Sophia? 

***

Sophia, Isabelle'e yakalanmanın verdiği endişeyle önce etrafını kontrol etti sonra da konuşmaya başladı.

-"Burada ne yapıyorsun?"

-"Asıl sen burada ne yapıyorsun?" dedi Isabelle.

-"Ben kendi araştırmam için gerekli malzemeleri almaya geldim. "

Sophia elinde tuttuğu karton poşeti göstererek yanıt verdi.

-"Tatil zamanları hariç okuldan çıkmamız yasak sanıyordum." dedi Isabelle sorarak. 

-"Evet, yasak ama ben profesörden izin alarak geldim. Peki sen buraya ne için ve nasıl geldin?"

Sophia merakla ve şüpheyle kıza bakmaya devam etti. Isabelle ise inandırıcı bir yalan arıyordu.

-"Söylemek isterdim ama üzgünüm. Bir profesör tarafından görevlendirildim ve yarışmayla ilgili. O yüzden kimsenin bilmemesi gerekiyormuş. " dedi Isabelle. 

Çok iyi bir yalan değildi ama o kadar kötü de değildi, galiba

Sophia kıza tam inanmasa da başını salladı ve konuşmaya başladı.

-"Peki o zaman. Ben geri dönüyorum. Yarın derste görüşürüz."

-"Görüşürüz." 

Isabelle, içinde bulunduğu bu zor durumdan kıl payı kurtulmuştu. Yakalanmamak için biraz oyalandıktan sonra o da Hogwarts'a geri döndü.

***

-"Eminim Hermione. O kızı ilk gördüğüm an bile gözüm tutmamıştı." dedi sarı saçlarını toplarken Daisy.  

Isabelle, Sophia'yı takip etmeye gittikten sonra Daisy ve  Altın Üçlü konuşmak için ortak salona gitmişti. Daisy, Isabelle'in söylediği ve yaptığı her şeyi kelimesi kelimesine anlatmıştı, tıpkı Isabelle'in söylediği gibi. 

-"Ayrıca şu profesör moody'e de güvenmeyin. Nedense o adam çok korkutucu geliyor." 

Daisy, bildiği şeyleri söyleseydi tüm evrenin ve zamanın akışını bozabilirdi. Bu herkes tarafından bilinen bir gerçekti. Zaten Profesör Moody'nin üç affedilmez laneti, zavallı hayvanın üzerinde uyguladığı dersten sonra tüm öğrenciler topal adamdan tırsmaya başlamıştı. Ne kadar herkese en başta komik bir şaka gibi gelse de o dersin sonunda herkes sınıftan koşturarak çıkmıştı. 

-"Profesör Dumbledore o adamı neden çağırdı hala anlamış değilim." dedi Hermione.

-"Biliyorsun Hermione, o adam çok güçlü ve başarılı bir seherbaz. " dedi Ron.

Sonra devam etti.

-"Ama bu korkutucu ve acımasız olduğu gerçeğini değiştirmez."

Harry konuşmayı dinlerken uzaklara dalmıştı. Bu Sophia denen kız kimdi ve neden bu kadar garip davranıyordu? 

-"Peki şimdi ne yapacağız?" diye sordu Harry.

-"Hiçbir şey. Sadece bir şey bilmiyormuş gibi davranacağız. Bu kadar."

Daisy'nin bunu söylemesinin ardından Gryffindor ortak salonunun kapısında nefes nefese kalmış Isabelle gözüktü. 

Karnını tutarak ve nefes almaya çalışarak içeri giren Isabelle arkadaşlarının yanına gidince hemen kendini koltuğa attı. 

Isabelle Black ⚡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin