Isabelle Black ⚡

Su Yüzüne Çıkan Gizemler-2

Voldemort'un planlarına göre Dumbledore, ikinci görevden önce Hogsmeade'e uğrayacaktı. Barty Crouch Jr., Jessica ve Mary Lily'i Hogwarts'da gözetleyecekti. Ve eğer şanslılarsa -herkes plana uygun davranırsa- üçüncü görevin sonunda Voldemort, Harry Potter'ı görmüş olacak, sonunda eski bedenine dönecekti. O'nu yenecekti.

***

-"Beni niye buraya çağırdın, Granger?"

-"Seninle önemli bir konu hakkında konuşmak istedim, Malfoy."

Hermione sinirle bunu söylerken aynı zamanda sesinin kısık çıkmasına da özen gösteriyordu.

Ortak Slyhterin-Gryffindor ortak dersinden sonra kaş göz yaparak Draco'yu çağırmıştı. Şimdi de karagölün oradaki ağaçlardan birinin altında -aralarına uzun bir mesafe bırakıp- oturmuş konuşuyorlardı.

Draco, Hermione'nin dediğini kafasında tartmaya başladı. Neden çağırmış olabilirdi? Bunu düşünürken sessiz sessiz yere bakıyordu ve saçları bir tutam alnına düşmüştü. Sonra Hermione tekrardan konuşmaya başladığından kıza bakmak için kafasını kaldırdı.

-"Biliyorsun. Isabelle bu sıralar biraz durgun gibi, sanırsam sen de fark etmişsindir. Bunun ona gelen notlar hakkında olduğunu düşünüyorum. Şimdi Krum bilmeceyi çözdüğü için Isabelle biraz-"

-"Biraz, ne?" diye sordu Draco.

-"Bilirsin işte. Kendini suçlu hissediyor. Tüm olanlar onun yzündenmiş gibi. Bunu bana gelip direkt söylemedi ama gözlerinden anlaşılıyor. Ayrıca Daisy de ondan farksız olduğu için seninle bir anlaşma yapmak istedim." dedi Hermione.

Bu, Malfoy ile üç buçuk yıldır yaptığı en uzun konuşma olmuştu ve ilk defa aynı tarafta oldukları için-ikisi de kızları düşündüğü için- birbirlerine sataşmıyorlardı.

Draco başını çevirip kısa bir süre gölü izledi. Sonra Hermione'ye dönüp sordu.

-"Ne tür bir anlaşmadan bahsediyorsun, Granger?"

Hermione bunun üzerine derin bir nefes çekti. Bunu söylemek onun için çok zordu ama Isabelle ve Daisy için buna da dayanabilirdi.

-"Şimdi... Bildiğin üzere kızlardan dolayı hep beraber takılıyoruz."

Draco, kızı onaylarcasına başını salladı.

-"Bu yüzden, onları üzmemek için bir süre onlar adına daha fazla sorun çıkartmayalım, diyorum." dedi Hermione.

-"Bir çeşit barış anlaşması mı bu, Granger?" diye sordu Draco anlamazca.

-"Sayılır, Malfoy. Sayılır." dedi Hermione ve sonra da devam etti.

-"Ama sırf onlar için katlanıyorum, haberin olsun." dedi.

Draco bunun üzerine hafifçe gülümsedi.

-"Ben de sana çok meraklı değilim, Granger. Bahse girerim, bu Potter'la Vızvız'ın aklından çıkmıştır. Kendileri böyle bir şey diyemeyecekleri için seni göndermişlerdir." dedi.

-"Hayır, MALFOY." diye bağırdı Hermione.

Kızın yüzü sinirden kırmızıya dönerken Draco kızı sinirlendirmekten zevk alıyor gibi duruyordu.

-"Peki, o zaman. Siz bozmazsanız ben de bozmam. Bu arada Granger-" dedi Draco ama Isabelle ve Daisy'i görünce susmaya karar verdi. Kızlar daha çok uzaktaydılar ama o ikisini birlikte göremezlerdi.

-"Bu sefer ne var, Malfoy?"dedi Hermione.

-"Çok da önemli değildi, Granger. Ama onlar bu tarafa geliyor haberin olsun." dedi ve ağaçların arkasından geçerek kızlara görünmeden şatonun içine girdi.