Tehlike Çanları

22 1 0
                                    

13K olduk. Okuyan herkese çok teşekkürler. Bu da 13K'ya özel diğerlerinden uzun bir bölüm. Hepinize iyi okumalar!

-"Sizin için bir teklifim var." diye söze başladı Dumbledore. Devamını getirecekken Isabelle konuşmasını böldü.

-"Ne yani barışmamız için falan bizimle konuşmayacak mıydınız?"

Dumbledore kızın açıksözlülüğü karşısında hafifçe gülümsedi ve devam etti.

-"Hayır, Isabelle. Çok farklı bir konu üzerinde konuşacağız."

***

-"Siz şimdi bana bu kızla zamanda yolculuk yapacaksın mı diyorsunuz profesör?" diye hafif bağırarak sordu Sophia.

Isabelle'in incelediği kadarıyla Sophia son zamanlarda daha da garip davranmaya başlamıştı. Daha saldırgan ve fevri davranıyordu. Harry'e , altın üçlüye Daisy ve Isabelle'e ara ara laf atıyor, ağza alınmayacak sözler söylüyordu. Isabelle bunun biraz saçma olduğunu düşünüyordu. Başta Sophia, tüm okulun gözünde nahif, tatlı bir kız gibi gözüküyordu. Ne olduysa son zamanlarda olmuştu. Üçüncü görev yaklaşıyordu ama ondan önce balo vardı. O yüzden Sophia'yı çok da kafasına takmamaya karar verdi.

-"Eğer iki kişiye yardımcı olup hayatlarını kurtaracaksam bana uygundur profesör." dedi Isabelle sakince.

Sophia'dan pek haz almıyordu ve kızın ondan tiksinerek Dumbledore'a çıkışması ise iyice sinirini bozmuştu. Bu yüzden 'büyüklük bende kalsın' diye düşünerek Dumbledore'a açıklamasını yaptığında rahatlamıştı. Bu teklifi onaylamıştı. Isabelle de Sophia yerine arkadaşlarından herhangi birini tercih ederdi ama Dumbledore bunun kan bağıyla bir ilgisi olduğunu söyleyerek açıklama yapmıştı. Isabelle bunun Sophia ile ilgili olduğunu düşündü. Eğer bu yolculuktan sonra sağ salim kendi zamanına geri dönerse bunu da araştıracağını kendine tembihledi.

Sophia, Isabelle'in cevabıyla bu sefer kıza iğrenerek baktığında burnundan soluyarak Dumbledore'a döndü.

-"Peki benim bundan ne çıkarım olacak, profesör?"

Dumbledore kızın bu tavırlarına biraz şaşırmıştı. Özellikle geçenlerde öğrendiği bilgi Sophia'ya bakışını tamamen değiştirmişken kız bu iyi niyetini suistimal etmekten kaçınmıyordu. Eğer Sophia kendisi ile ilgili gerçeği bilseydi, belki.... diye düşünüyordu Dumbledore. Ya da o bilseydi?

Ellerini masada birleştirip konuşan kıza döndü ve cevapladı.

-"Bence, Sophia; sen bunun cevabını çok iyi biliyorsun. Ayrıca Bayan Black ile bu sıralar iyi geçinmeni öneririm çünkü tahmin edersiniz ki bir süre sadece birbirinizle konuşabileceksiniz, tabi teklifi kabul edersen."

Sophia bu sözlerin üzerine omuzlarını düşürüp yere bakıp ofladı. Dumbledore'un ilk cümlesinde neyi kastettiğini çok iyi biliyordu. Bu Sophia'nın Riddle Malikanesinde Barty dışındaki tek dayanağıydı. Kısa bir süre gözlerini odada gezdirirken en son Dumbledore'a döndü.

-"Peki, profesör. Kabul ediyorum ama sadece onun için."

Dumbledore anlayışla gözlerini kırptı ve gülümsedi.

-"Teklifi kabul ettiğinize göre şunları belirteyim. Baloya gidebileceksiniz ama ertesi gün eşyalarınız toplanmış olacak. Kızların sağlığı için daha fazla vakit kaybedemeyiz. Zaman döndürücü ayarlı olacağından tam gittiğiniz saatten bir dakika ilerisine dönmüş olacaksınız. Ayrıca bu hafta gerçekleşecek Hogsmeade gezisinde keyfinize bakın çocuklar. Biraz dinlenin."

Isabelle Black ⚡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin