Yaz tatili bitmiş, okullar açılmıştı. Hogwarts yeni öğrencilere sevinçle kucak açarken seçim töreninde uzun boylu bir kız dikkat çekiyordu. Birinci sınıflardan seçildikten sonra Dumbledore'un 'yeni kızın' seçiminin yapılacağı ile ilgili bir şeyler gevelerken Isabelle'in tek umursadığı kızın farklı olmasıydı.
Isabelle, kızı incelemeye başladı. Kızın bakışları ve yürüyüşü resmen Slytherin olduğunu haykırıyordu. Tabi bir de sarı saçındaki küçük bir tutam yeşillik. Tıpkı Isabelle gibi büyük salondaki öğrencilerin yarısından fazlası yeni kızın Slytherin olacağını düşünüyordu. Kız yavaş adımların sonunda önündeki tabureye oturdu.
Seçmen Şapka konuşmaya başladı.
"Sen düşündüğüm gibi biri kesinlikle değilsin. Yeteneklerini çok küçük yaşta kullanmaya başlamışsın ve oldukça farklısın, çok farklı. Zaman geçtikçe ruhunun derinlerinde yatan kişi haline geleceksin. Emin ol aradığın şeyi bulacaksın."
Şapka bunları söyledikten sonra biraz bekledi ve tekrardan bağırdı.
"Hufflepuff"
Öğrencilerin büyük bir bölümü şaşırmıştı, sonrasında başta Hufflepuff olmak üzere alkışlamaya başladı.
Kız hiç yabancılık çekmeden binasının masasına oturdu ve insanlarla tanışmaya başladı.
Isabelle, Daisy'nin kolunu dürttüğünü anca biraz zaman geçtikten sonra fark etti.
-"Belle, sence de biraz garip değil mi? Yani bizim gelmemiz bir istisnaydı ama kızın okula bu yıl gelmesi fazla ilginç"
Isabelle gözlerini kızdan ayırmadan konuştu.
-"Belki o da bizim gibi bir istisnadır, Daisy."
Isabelle düşünmeye başladı. Aklı hala seçmen şapkanın dediklerindeydi. Kızın binasını seçmiyor da öğüt veriyor ve geleceği görüyor gibiydi.
Yarısını bitirdiği tabağına baktı ve sonra dönüp kıza gözlerini tekrardan dikti. Kız hakkında yeni teoriler üretirken birden başına inanılmaz derecede bir ağrı girdi. Kızın gözünün önüne görüntüler doluyordu. Bu görülerinden biri olmalıydı.
Isabelle, kafası karışık bir şekilde koridorda yürürken oldukça acı çekiyor gibi gözüküyordu. Yüzünü buruşturması, elleriyle başını tutması, gözlerini sıkması ve ağlaması bayağı gerçek duruyordu. En sonunda acıya dayanamamış olmalı ki sırtını duvara vererek yere oturuyordu. Tam başını iki kolunun arasına gömdüğünde yanına biri oturuyordu. Tek görebildiği sarı saçlardı.
Isabelle görüden sonra düşünürken bir yandan yemeğine devam etti. Görüden önce başına giren ağrı şu an bir sızı kadar kalmıştı. Görü hangi gün olabilirdi ki? Baş ağrısı geçiyordu, o zaman bugün olamazdı. Okulda sarı saçlı ve Isabelle ile konuşacak kimler vardı? Aklına sadece Daisy ve Draco geliyordu. Tanıdığı tek açık sarı saçlı kişiler onlardı.
Bunu düşünmemeye çalışarak etrafına bakındı. Herkes tatlılara geçmişti. Isabella tam bir tatlı tabağına uzanmıştı ki tabağın altındaki kağıt parçasının kenarını gördü. Tabağın altından çıkan kağıt serçe parmağının tırnağı kadar bir büyüklükteydi. Kağıdın ucunu tutarken dökülmemesi için tabağı da tutuyordu. En sonunda kağıdı çıkardı ve açmaya başladı. Kağıdı tamamen açtığında birkaç kişi kıza bakmaya başlamıştı. Kağıdın üstünde şu yazıyordu.
"Mugglelar birçok şeyi icat etti. Birer birer keşifler yaptılar. Acımadan bizim de yaşadığımız dünyaya zarar verdiler.Öldürülecek bir sürü cadı ve büyücü var, ifşa olan. Ve öldürülmüş olan.Bunu öğrenenler kendine, etrafına zarar verecek. Yapanlar ya da yapmayanlar diye ayrım yapılmadan büyüsüz ruhları ele geçirilecek. Sen, bunu okuyan. Ve tanımadığın soyun. Yeni akrabalarını bulurken, hayal kırıklığına uğrayacaksın.Arkadaşın sana yardım edemeyecek.Olacaksınız, deneyeceksiniz ve öğreneceksiniz.Kendini asla küçümseme, dedektifi oyna ve diğer kağıdı bul."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Isabelle Black ⚡
FanfictionYetimhanede yaşayan iki arkadaşın cadı olduklarını öğrenmeleri ve kendilerini Harry Potter evreninde bulmalarına dayanan macera dolu bir hikaye. Gizemleri ve bulmacaları çözerken karakterlere eşlik etmek için tek yapmanız gereken hikayeyi okumaya ba...