Yetimhanede yaşayan iki arkadaşın cadı olduklarını öğrenmeleri ve kendilerini Harry Potter evreninde bulmalarına dayanan macera dolu bir hikaye.
Gizemleri ve bulmacaları çözerken karakterlere eşlik etmek için tek yapmanız gereken hikayeyi okumaya ba...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Harry, Dumbledore'a yaklaşırken Dumbledore konuşmaya devam ediyordu.
Bu bir düşünseli. Benim gibi çok gergin olduğunu hissettiğin zamanlarda çok yararlı oluyor."
Bu sözün üzerine Harry, Barty Crouch Jr.'ı rüyasında gördüğünü hatırlamıştı. Dumbledore Harry'e bu rüyayı pek kafasına takmamsını söyleyip onu geçiştirmişti fakat ancak şimdi bazı şeyler yerine oturmaya başlamıştı.
***
-"Isabelle. Elbisem güzeldi değil mi? Saçımı da düzleştiririm diye düşünüyorum. Hafif de makyaj yaparım, ayy çok güzel olacak."
-"Evet Daisy, evet."
Dakikalar önce Cedric Diggory, Daisy'e balo partneri olmasını teklif etmişti. Daisy hemen kabul edip etrafa gülücükler saçmaya ve havalara uçmaya başlamıştı. Bunun üzerine Isabelle hemen Harry'nin masadan kalkıp Ravenclaw masasına doğru gittiğini gördü.
Büyük salonda yemek yerken Isabelle ve Daisy Logan'ı masalarına oturtmuş; altın üçlü ve Draco'yu çağırmıştı. Sonrasında da hepsini teker teker Logan ile tanıştırmışlardı. Garip bir şekilde hepsinin sorularına yetişmeye çalışan Logan hafif endişeli surat ifadesiyle oldukça tatlı duruyordu.
Isabelle düşündüklerini fark edince sanki kafasından atmasını sağlayacakmış gibi başını iki yana salladı. Gözleri masadaki pudinge dalınca aklında balo hayalleri canlanmaya başlamıştı.
***
Hogwarts'ın kapıları üç büyücü okulunun da öğrencilerine sonuna kadar açılmıştı.
Arkada şimdilik hafif bir caz şarkısı çalarken öğrenciler de kıyafetlerini giymiş, baloya hazır bir şekilde etrafta dolanıyorlardı. Yukarıya doğru uzyaıp giden duvarlar yılbaşına uygun bir şekilde çalılarla süslenmişti.
Büyük salon ise bambaşkaydı. Isabelle, salona adımını attığı an büyülenmiş gibi donakaldı. Salon on iki tane noel ağacı, tavandan sarkan yüzlerce buz saçakları ve öten altın baykuşlarla doluydu. Tavandan kar yağıyordu ve adımını attığı her bir yer bembeyazdı. Büyü muhteşem bir şeydi.
Hogwarts koridorlarının aksine büyük salonda zarif bir klasik müzik eşliğinde öğrenciler sohbet ediyordu. Kız kendini bir masalın içindeymiş gibi hissetti. Burası filmlerde gördüğü ya da kitaplarda okuduğundan o kadar farklıydı ki ne kadar incelerse incelesin gözüne sürekli daha önce görmediği bir şeyler çarpıyordu.
Salonun girişinde beklemeyi bırakıp içeri bir adım attığında farklı bir evrene girmiş gibi içinden bir ürperti geçti. Böyle anların büyüsü sadece yaşayınca gelen adrenalinin etkisi geçince hissediliyordu. Beraber geldiği Daisy, Cedric'in yanına gidip konuşmaya başlamıştı. Harry ve Ron'un da Parvati ve Padma Patil ile karşılaştığını gördü. Kısa bir süre daha etrafı inceledikten sonra Logan'ın da gelmiş olduğunu gördü.
