Kardeşini çok güzel bir şekilde karşılamıştı Harry .Artık herkes rahattı.Sıra Isabelle'e geldi.Kızın saçları bebeğe yaklaştıkça açık mavi oluyordu.İşte herkes o an anladı.Isabelle daha annesinin karnında bir nokta kadarken bile bebeğin varlığının hissetmişti ,bu yüzden heyecanlanıyordu.
Büyük bir gülümseme ile bebeğe yaklaştı.
Kızın gülümsemesi bebeğe yaklaştıkça büyüyordu ve James'in kollarında yük ise azalıyordu.Isabelle bebeği havaya kaldırıyordu.En sonunda bebek Isabelle'in kucağında durdu.Herkes bu olanları şaşkınca izliyordu.Isabelle yaşıtlarından bile daha küçük gözüküyordu.Bu küçük cüssesine rağmen bebeği kaldırıyordu.Bebek ise Isabelle'in kucağına geldiğinden gülümsemeye başladı,o gülümsemeler yerini kahkahaya bırakıyordu.Herkes çok mutluydu.
Her geçen gün ebeveynler biraz daha rahatsız oluyordu.
Üzerlerindeki baskı artıyordu.Eskiden en azından evin arka bahçesine çıkabiliyorlardı.Şimdi ise ev in perdeleri sürekli çekik halde oturuyor ve hayatlarını devam ettiriyorlardı.Hepsi aynı şeyi diliyordu.Rahat ve huzurlu bir yaşam sürebilmek.Zümrüdüanka Yoldaşlığı toplantıları bu evde gerçekleşiyordu.Onlar dışarı çıkamadığı için diğerleri onların ayağına geliyordu.
Her şey giderek zorlaşıyordu.
Bir gün yaklaşık 100 tane ölümyiyen ve Voldemort eve baskın yapmışlardı.Sirius,Lily ve James Gryffindor'daydı.Jessica ise Slytherin'de. Slytherin kurnazlığı ve Gryffindor cesareti birleşince ortaya çok işe yarar bir plan çıkıyordu.İçeride Ölümyiyenler gelince evin tüm ışıkları sönüyor ve perdeler arkalarından biri bakıyormuşcasına hareket ediyorlardı.
Jessica ve Lily aylardır bu plan üzerine çalışıyorlardı.Kalan tüm işler de Sirius ve James'indi.
Evin içi binlerce iksir ve denek böceklerle doluydu.En az 10 kavanoz böcek vardı .Jessica ve Lily muggle teknolojisiyle büyüyü birleştirmişti. İnsan robotları büyüyle geliştirip kendi hallerine sokuyorlardı. Tıpatıp onlar gibi gözüküyor ve savunma büyüleri yapabiliyorlardı. Eh bunlar da idare ederdi. Voldemort'un ajanları olduğu gibi iyi tarafın da ajanı vardı: Severus Snape. Ölümyiyenlerin o gün evlerine saldıracaklarını haber vermişti.
İşte o gün herkes saç, göz rengi değiştirdi.Muggle gibi giyindiler. Şimdilik bir muggle otelinde kalmalıydılar. En azından daha rahat olacaklardı. Voldemort baskını yaptığında her şey yolunda gidiyordu. Ebeveynleri adamlarına bırakmıştı.O ise bebekleri öldürecekti.Fakat bebeklerin odasına girdiğinde içeride kimsenin olmadığını fark etti. Aşağı kata indiğinde en sadık yardımcılarından biri olan Bellatrix Lestrange yanına geldi
-'Lord'um ,tuzağa düştük 'dedi.Voldemort siniri ile düello eden Sirius Black'e bir kedavra laneti gönderdi.Black yere yığıldı. Fakat sonra kimsenin beklemediği bir şey oldu.Yaklaşık beş dakika sonra Sirius ayğa kalktı ve düelloya devam etti.İşte her şey apaçık ortadaydı.Voldemort onların üstüne bir kaç büyü daha attıktan sonra :
-Bunlar sadece KUKLAAAA!diye bağırdı.Sesi gittikçe artıyordu.Sinirinden evi yakıp yıkıyordu.Kızından da bu beklenirdi.Bir Slytherin gibi kurnazdı ama Gryffindor cesareti de vardı.
Küçükken anlamıştı.Her şeye aptal gibi atlıyordu.Tabi bunun cezasını da çekmişti.
Bellatrix:
-'Lord'um bunlar sadece savunma büyüsü yapıyor, kedavra laneti atsak da 5 dakikaya yeniden canlanıyorlar'dedi. Sanki lordu bilmiyormuş gibi söyledi bunu. Voldemort ise
-Hemen burayı terk edin, hepiniz! diye bağırdı endişeyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Isabelle Black ⚡
FanfictionYetimhanede yaşayan iki arkadaşın cadı olduklarını öğrenmeleri ve kendilerini Harry Potter evreninde bulmalarına dayanan macera dolu bir hikaye. Gizemleri ve bulmacaları çözerken karakterlere eşlik etmek için tek yapmanız gereken hikayeyi okumaya ba...