Isabelle Black ⚡

Bulmaca

Yazmak için çok çabaladığım iki bölümün silinmesinin ardından tekrar buradayım.

Sabah kalktığında oldukça enerjik hissediyordu Isabelle. İster çok ister az uyusun yine de yorgun kalkardı.Bu sabah ise bir istisnaydı.

Yaz tatili başladığından beri yapmak isteyip zaman bulamadığı çoğu şeyi halletmişti. Black malikanesinde küçük bir gizli geçit bulmuş, Kreacher ile aile büyüklerinin dedikodusunu yapmış, Sirius ile yakınlaşmış, birkaç kez Potterlar'la görüşmüş ve büyü pratiği yapmıştı.

Bugün ise okuldan arkadaşlarıyla buluşacağı bir gündü.Onları çok özlemişti. Mektuplarında herkesi özlediğini ve buluşmalarının iyi olacağını belirtmişti.

Herkes kabul edince de bir gün ayarlamışlardı, Diagon Sokağı'nda, gezip bir şeyler yiyeceklerdi.

Kız tamamen hazırlanınca Sirius'un yanına indi ve gitmeleri gereken yere cisimlendiler.

***

Altın üçlü ve Draco ile Daisy oradaydı. Draco altın üçlüyle bakışıyor, Daisy ise onları umursamadan etrafına bakıyordu.

-"Biraz daha öyle bakarsan, onları gözlerinle onları delmenden korkuyorum." dedi Isabelle Draco'ya.

-"Isabelle, gelmişsin.Beş dakika daha geç kalsan kavga başlayacaktı." diye fısıldadı Daisy.

-"Eee, nereye gitmek istersiniz?" diye bir soru attı ortaya kız.

-"Bence ilk olarak Flourish & Blotts'a uğramalıyız."

Hermione'nin hemen ardından,

-"Bİz Harry ile şekerleme almaya gidecektik." dedi Ron.

Draco, Daisy'nin kulağına bir şeyler fısıldarken Isabelle, Hermione'nin onlara kısık gözlerle baktığını gördü.

-"Bizim Draco ile Knockturn Yolu'na gitmemiz lazım" dedi Daisy.

Hermione gözlerini biraz daha kısıp kaşlarını çatınca Draco ona bağırdı.

-"Ne oldu Granger, kitap okuya okuya gözlerini mi bozdun?" dedi.

-"Hayır Malfoy, sadece gözlerimi kısarsam o iğrenç suratının yok olacağını ummuştum."

-"Seni pis bulanık sen kim-"

-"Hayır Draco, o buna değmez." dedi Daisy, onu kollarından tuttu ve uzaklaştılar.

Bunun üzerine herkes gitmek istediği yerlere dağıldı. 

Ne yapacağını bilemeyen Isabelle de listesindekileri almak için kazan dükkanınagitti.

***

Kazan satılan yerin önü diğer dükkanlara göre daha kalabalıktı. Isabelle bunun önceki yıl Fred ve George'un kendilerinden küçük öğrencilerin kazanlarına timsah kalbi atmasından sonra bazı iksirlerde tepkimeye girip patlama çıkarmasına bağladı. O patlamadan sonra ortalığı toplamak ve iksir malzemeleri stoğunu yenilemek için dersler kısa bir süreliğine iptal edilmişti.

İçeri girdiğinde sıra beklemek zorunda kalmıştı. Etrafına bakınmaya başladı çünkü bir dakika bile yıllar gibi geçiyordu. Bu düşüncelerini bölen şey ise bir insanın omzuna sertçe çarpıp geçmesiydi. 

Omzuna çarpan kişinin yüzünü görememişti çünkü kapüşonunu kafasına geçirmişti ama şunu anlamıştı ki kendinden başka kişilere de çarpmıştı ve acelesi varmış gibi gözüküyordu. Kafasına pek takmadı, sıranın kendisine geldiğini gördü, ihtiyacı olan şeyleri aldı ve gezintiye çıktı.