Bipolar | JJK

3.Bölüm

Aria tepside olan yemekleri dökmemeye özen göstererek yavaşça odaya girdi. Jungkook'un masada çok sesi olmayan müzikle resim çizdiğini gördüğünde yüzünde minik bir tebessüm oluşmuştu. Onu uzun süredir böyle görmemişti. Ve şimdi yeniden böyle görmesi onu mutlu etmişti. Tabi Jungkook'un hangi ruh halinde olduğuda merak konusuydu. Sinirli olma ihtimali yüksekti ve Aria bunu istemiyordu. Ancak bu ne onun ne de Jungkook'un elindeydi. Bunu ikiside biliyordu.

- Jeon?

Jungkook'un kafasındaki sesler anında uyanırken Jungkook bunu başına giren keskin bir ağrıyla hissetmişti. Anında gözlerini sıkıca yumup, geçmesini bekledi. Yavaş yavaş azalan ağrıyla derin bir nefes vermişti.

- Ne var?

Aria yutkunarak yanına yaklaştı. Tepsiyi yandaki beşli çekmecenin üzerine koyup, bedenini Jungkook'a çevirdi. Bakışları çizdiği resme kaydırdığında kesinlikle kendini görmeyi beklemiyordu.

- Y..yemek hazırladım. Bir şeyler yemen gerek.

Jungkook göz ucuyla hem Aria'ya hem de tepsiye bakmış, tekrar resmine dönmüştü. İçinde yavaşça dolmaya hazırlanan sinir yanak içini ısırmasına neden olmuştu.

- İstemiyorum.

Aria oflamak istesede onu sinirlendirmemek için derin bir nefes vermekle yetindi. Jungkook ise çoktan içine dolan sinirle başa çıkmak için savaş vermeye başlamıştı.

- Jungkook, hiçbir şey yemedin iki gündür. İlaçlarını alman gerek. Hiç olmazsa şu çorbayı iç.

Jungkook kalemi sertçe bırakıp, ayağa kalktığında Aria bir adım gerilemişti. Jungkook şu sıralar çok çok daha hızlı sinirlenebiliyordu. Bu onu korkutmaya yetiyordu ki, hele son olaydan sonra...

Aria'nın çenesini kavrayan eli acıtacak şekilde sıkmıyor, hafifçe ona bakması için öylece duruyordu sadece...

- İstemiyorum dediysem, istemiyorumdur güzelim. Şimdi şu aptal tepsiyi al ve odadan çık.

Aria'nın dolan gözlerini gördüğünde bakışları yumuşamış, iki eli anında yanaklarını kavramıştı. Aria bu hızlı ruh hali değişimi karşısında şaşkın bir şekilde ona bakmıştı.

- Aman Tanrım! Aria! İyi misin? Gözlerin neden doldu? Birisi bir şey mi yaptı?

Aria şaşkınca başını iki yana salladığında Jungkook yutkunarak ellerini çekti. Sadece on saniye içinde yaptığını ve söylediklerini unutabilecek boyuta gelmişti bu hastalığı.

- Y..yemek yemeyecek misin? İlaçlarını içmen gerek.

Jungkook kaşlarını kaldırarak, Aria'ya baktı. Ardından çekmecelerin üzerindeki yemeği görünce anladığını belli eden mırıltılar çıkarmıştı.

- Ah. Aç değilim. Ama çorbayı içerim. Teşekkürler sevgilim!

Aria başını sallayıp, çorbasını içmesini izlemiş, ilaçlarını içmesine yardımcı olup, hızlıca tepsiyi alarak aşağı inmişti. Tepsiyi hızlıca mutfağa bırakıp, Amber ile film izleyen Yoongi'nin yanına koşmuştu.

- Yoongi!

Yoongi korkuyla yerinde sıçrayarak içeri giren Aria'ya baktı. Derin bir nefes verip, saçlarını geriye attı.

- Ne?!

Aria onun bu kibarlığına(!) saniyelik bir zoraki tebessüm etmiş ardından oflamıştı. Jungkook'un hastalığının bipolarında dışına çıkmaya başladığını hissediyordu.

- Jungkook. Sadece bir dakika içinde üç farklı duygu değişimi yaşadı. Onun için endişeleniyorum. Lütfen bir şey olmayacağını söyle.