Arda temsili :') Sadece sırtı dönükmüş gibi düşünün işte dfsjdlfsjdksl
Hayatım boyunca içime kapanık birisi değildim tabii ki, ailemi kaybettikten sonra o eski popüler halimden eser kalmamıştı. Arkadaşlarım hep yanımda olsa bile onlarla ilişkimi kesmiş ve herkese sırt çevirmiştim.
O zamanlar yalnız kalmanın bana iyi geldiğini düşünüyordum. Git gide insanlarla iletişimi sıfırladığım için çok konuşmuyor, karşıma birisi çıktığında bile genelde susan taraf olmayı seçiyordum.
İnanır mısınız bilmem ama artık ne konuşabileceğimi bile bilmiyordum.
Yine de geçen gün alfa tarafından reddedilmenin bir getirisi mi bilmediğim bir şekilde evime ilk arkadaşımı çağırmıştım. Bugün Arda gelecekti ve ben sabahtan beri yerimde duramıyor, sürekli etrafı kurcalayıp duruyordum.
Ellinci kez düzenlediğim atari oyunlarından en son kendi elime vurarak uzaklaştığımda koltuğa gömülerek derince bir iç çekmiştim.
"Zor değil Kaan. Sadece... sadece biraz sosyalleşecek ve insanlarla konuşacaksın."
Elimi kalbime koyarak kendi kendime konuşmamla apartmanda bağrışlar olurken hızla ayağa kalkarak kapıya koşmuştum.
Kulağıma Arda'nın sesi dolarken apartmanda yaşayan alfaları hatırlayarak hızla kapımı açtığımda tam da kapınım önünde kafası kavranmış ve duvara doğru bastırılmış bir Arda ile karşılamıştım.
"Sen...Sen hayvanın tekisin! Bırak diyorum sana, bırak!"
Arda her ne kadar bağırıyor olsa da gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüğüm için onu tutan alfaya gözlerimi çevirdiğimde yine benliğimi ele geçiren heyecanı buram buram hissetmiştim.
"Ne yapıyorsun sen?! Bırak onu!"
Ellerimi ellerinin üzerine kapatarak arkadaşımdan ayırmaya çalıştığımda siyah gözleri gözlerime değerek sinirle bakmıştı.
"Arkadaşın üzerime tükürüp hakaretler etmişken mi?"
Sesi alaycı çıksa da sinirini etrafa fazlaca yayarken gözlerimi şaşkınlıkla açıp Arda'ya bakmıştım.
"Kendini bir şey sanan alfadan başka bir şey değilsin çünkü! Alfalardan nefret ediyorum anladın mı nefret! Keşke hepiniz öl-"
"Sakın. O . cümleni. Tamamlama."
Bir anda sesi fazlasıyla ciddileşirken Arda'nın kafasını daha çok duvara gömmüştü. Aralarına girmem gerekiyordu, bir şeyler yapmalıydım.
"Lütfen, Arda'dan uzaklaş."
Gözlerinin içine bakarak rica etmemle derin derin nefesler aldığında yakınlığımızdan kaynaklı kokumu da içine çektiğinin farkındaydım. O an Arda benim için daha önemli olurken arka tarafta merdivenlerden inerek yanımıza gelen ve abisinin kolundan tuttuğu gibi Arda'dan ayıran komşum olmasa sanırım biz öylece bakışmaya devam edecektik.
"Barın! Kendine gel."
Barın.
İsmini böylesine bir olayda öğreneceğimi sanmazken yanımda öksürerek ensesini ovalayan Arda olmasa daha fazla düşüncelere dalabilirdim belki. Fakat ilgimi direkt olarak Arda'ya vermiş ve elimi omzuna koyarak hafifçe okşamıştım.
"İyi misin Arda?"
Sesim fazlasıyla yumuşak çıkarken nedensizce ona karşı mahcubiyet hissediyordum. Sonuçta apartmanımda bir saldırıya uğramıştı.
Her ne kadar Barın'ı kızdıran o olsa da kendince bunda haklı sebepleri vardı.
Alfalardan tiksinen tanıdığım tek omega olabilirdi mesela. Nedenini hiçbir zaman bizimle paylaşmamış olsa da isimlerini söylememiz bile onu rahatsız ederdi.
"İyiyim, içeriye geçelim hadi."
Arkamızda hararetli bir konuşmaya girişmiş olan kardeşlere kötü kötü bakarak daha fazla bir şey demeden içeriye girdiğinde kapımın önünde durmaya devam etmiştim.
"Kaan, arkadaşını uyarsan iyi olur. Bir daha böyle bir şey yaşanması sizin açınızdan hoş olmaz."
Adını hâlâ bilmediğim komşumun uyarısıyla sinirle Barın'a baktığımda onun da bana aynı şekilde baktığını görmüştüm.
"Alfa olabilirsiniz, her işten sıyrılıyor da olabilirsiniz ama burası benim de evim. Arkadaşlarımın rahat ve özgür olmasını isterim. Dolayısıyla her gördüğünüz omegaya saldırmak yerine kendinizi tutabilirsiniz."
İlk saldıranın Arda olduğunu bilsem de karşılarında kuyruğumu kıstırıp 'Tamam.' Dememek için yükselmiştim.
"Arkadaşın ilk saldırandı ufaklık. Ayrıca gördüğümüz ilk omegaya saldırıyor olsaydık şu an boynunda tasman yokken-"
"Barın."
Barın her ne söylüyorsa kardeşinin uyarısıyla sustuğunda kendine gelmiş gibi gözlerini kırpıştırıp kafasını iki yana sallamıştı. Hissettiğim heyecana bakılırsa onun bir anlık ruh eşi efsanesine kapıldığını anlarken dişlerini sıkarak gözlerini benden kaçırmıştı.
"Feromon salgılıyorsun."
Sert ve boğuk çıkan sesi kendime gelmem için yeterli olurken elimde olmadan salgıladığım feromon yüzünden hızla karşımda derin derin nefesler almaya çalışan Barın'a korkuyla bakıyordum.
En sonunda kendime gelerek hızla evime girip kapıyı ardımdan kapattığımda elimi hızlı hızlı atan kalbimin üzerine koymuştum.
Son günlerde yaşadığım şeyler arasında feromon sayesinde alfa azdırmadığım kalmıştı. Onu da artık yapmış bulunuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader (Bxb)/ Mpreg-Omegaverse
Teen Fiction-TAMAMLANDI- Kaan ruh eşini bulmuştu fakat Barın bu olayın bir saçmalık olduğuna inanıyordu. Eşcinsel konulu bir hikayedir ve bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içerikler, smut ve şidde...