** Küçük bir mastürbasyon olayı var ama uyarı koymuyorum. Çok da ciddi bir şey değil çünkü. keyifli okumalar!**
Sabah uyanmamla hissettiğim duyguları anlamlandırdığımda sıçtığımızı anlamıştım.
Kızgınlık dönemim başlamıştı.
Hislerimi en uç noktada yaşarken ruh eşimin olmasının verdiği duygularla daha farklı bir dönemden geçiyormuş gibi hissederken hemen yan odada uyuyan Barın'ın üzerine atlamak gibi hislerim fazlasıyla vardı.
"Sakın. Bana. Döneminin. Başladığını. Söyleme."
Kapının hemen arkasından gelen zorlukla çıkan sesten sonra yatakta küçüldüğümde kapıya doğru "Tamam, söylemem!" diye bağırmıştım.
Sözlerimin ardından kapının arkasından resmen bir hırıltı dökülürken onun aurasını hissediyor olmamla yatağımdan kalkıp kapıya doğru ilerlemiştim.
"Kaan. Pişman olacağın şeyler yapma."
Fazlasıyla boğuklaşmış sesini duymamla adımlarımı durdururken "Dışarda olacağım." Sesinin ardından hızlı koşma seslerini duymuştum. Saniyeler sonra evde yalnız kaldığımı anlarken Barın'ın kendisini tutma konusunda sandığımdan çok çok daha iyi olduğuna emin olmuştum.
İkinci hatta apartmandaki olayı da sayarsak üçüncü kez onu etkilememe rağmen kendisine engel olabilmişti.
Hoş gerçi daha gün uzundu ve neler olacağını asla bilemezdik.
***
Öğlen saatlerine ulaşmamızla girdiğim duştan çıkarken kendimi çekmiş olduğum için bir tık daha rahattım ama içimde bir kısım hâlâ delirmişçesine Barın'ı istiyordu.
Bu hissi ilk defa yaşadığım için üstesinden gelip gelmemek konusunda kendime hiç güvenmezken Barın'a bir miktar acıyordum.
Biliyordum ki işler alfalar için çok daha zordu. Ve o bu zorluğun içinde kendisini tutmak için evden bile gitmişken ne halde olduğunu tahmin edebiliyordum.
Benim pişman olmamdan korktuğunu –bir nevi yani- dile getirmesi bir anlık beni düşündüğünü hissettirirken sonrasında aramızdaki bağ yüzünden böyle davranıyor olabileceğini düşünmüştüm.
İstese de istemese de şu an duyduğu his bir takıntı değil aşka doğru giden sevgiydi.
O her ne adar bunu aşabileceğimizi savunsa da aşamazdık. Ben erkenden kabullenmiş biri olarak rahatken o nedense inat ediyordu.
Gerçi son birkaç gündür inadı kırılıyor gibi olmuştu, aynı evde yaşamanın duygularını yumuşattığını hissediyordum ve bu açıkçası hoşuma gidiyordu.
Şimdi ise kızışma dönemimdi ve onunla birlikte olacak mıyım sorusu beynimde dönüp duruyordu.
Olası bi birleşme için kendimi hazırlamıştım.
Çıkan ufak tefek kıllarımı almış, kendimi tamamen hazır hale getirmiştim. Onunla sevişsek bile beni ısırmasını istemiyor-Ne diyordum?! Adam benimle birlikte olmamak için zaten evi bile terk etmişti ve ben gelmiş onunla sevişirsek olacakları planlıyordum.
Kafamı iki yana sallayıp derin bir nefes alarak televizyonun karşısına oturduğumda açtığım diziye gram odaklanamıyordum. Tutku sandığımdan çok daha fazlaydı.
Ne olduğunu anlamadan adımlarım beni onun kaldığı odaya yönlendirirken yatağının yanına gelip yastığını ellerimin arasına almıştım.
Suratıma basmamla kokusu içime dolarken kalbim farklı bir hız kazanmış ve resmen içim açılmış gibi hissetmiştim.
Gün geçtikçe bu hislere dur demek zorlaşıyordu.
Onun gelmeyeceğini bilmenin verdiği hem hoşnutluk hem de hoşnutsuzluğun yarattığı ikilemle bacaklarımı yatağının üzerine koyduğumda diğer ikinci yastığı bacaklarımın arasına koymuş ve elimdeki yastığı yüzüme basmaya devam etmiştim.
Ne yaptığım konusunda hiçbir fikrim yoktu, sadece duygularımla hareket ediyordum.
Duştan sonra altıma sadece baksır giymiş sonra da uzun bir tişörtle evde dolaşmaya başlamıştım. Bu yüzden bacaklarımın arasındaki yastığa sanki Barın'mış gibi sürtünmeye başladığımda burnumdan ciğerlerime ulaşan kokuyla gözlerimi kapatmış ve derince inlemiştim.
Ne yaptığımı bilmeden hafızamda altımda yatan ve belimden tutarak zevkle inleyen bir Barın düşünürken yastığa biraz daha sert yüklenmemle kafamı geriye attığımda elimdeki yastığı sıkıca kavrayıp yüksekçe inlemiş ve hatta hafifçe hırlamıştım bile.
Gözlerimin sapsarı olduğuna emin olurken hayalimdeki Barın'ın kırmızı gözlerini düşünüp kendimi bacaklarımın arasındaki yastığa bastırmamla "Barın!" diye bağırarak kendimi bıraktığımda gözlerimi açmıştım ki pencereden onu görmüştüm.
Benden uzakta olsa da beni duyduğunda emindim. Alfa kulaklarının ne kadar keskin olduğunu biliyordum. Tıpkı gözleri gibi.
Şimdi ise onun adını haykırıp kokusunu içime çekerek kendimi getirttiğimi bilen bir alfam varken öylece uzakta durup bana mı bakacak yoksa buraya gelip içime mi girecekti bunu bekleyecektim.
***
Burada kesiyorum çünkü olası bir seks sahnesi yazmak için şu an vaktim yok. İyi geceler dilerim herkese.
Happy Pride Month!
2.6.21
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader (Bxb)/ Mpreg-Omegaverse
Teen Fiction-TAMAMLANDI- Kaan ruh eşini bulmuştu fakat Barın bu olayın bir saçmalık olduğuna inanıyordu. Eşcinsel konulu bir hikayedir ve bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içerikler, smut ve şidde...