Kendimi tatmin etmemin üzerinden saatler geçmişti ve kendimi çok daha iyi hissediyordum.
Koltukta oturmuş kucağıma çektiğim dondurmamı yiyip ekranda dönen çizgi filme bakarken kapının açılıp kapanmasını duymamla kafamı çevirip içeriye giren Barın'a bakmıştım.
Yorgun dururken gözleri üzerimde gezinmiş ve ardından hafifçe tebessüm edip "Selam." Demişti.
Kaşığımı dondurma kasemin içine bırakıp elimi sallayarak "Selam." Dediğimde ise eliyle banyonun olduğu tarafı işaret etmişti.
"Duşa girmem lazım. Ardından da bir şeyler yer uyurum. Sen yedin mi?"
Sanki sabah hiç yaşanmamış gibi davranması üzerine şaşırsam da ona ayak uydururken hafifçe kafamı sallamıştım.
"B-ben bekledim ama geç olmuştu."
Bir an onu beklemediğim için nedensiz bir suçluluk duyduğumda Barın sakince gülümsemiş ve "İyi yapmışsın." Diyerek banyoya girmişti.
Ardından şaşkın ve anlamsız bakışlar atarken kısa süre içinde su sesi kulaklarıma dolduğunda derince iç çekmiştim.
Bu saate kadar neredeydi ki? İyi gözüküyordu ama iyi miydi?
İçimde bir anda yeşeren merak taneleri sinirimi bozarken kızgınlık dönemi ile birleşen ruh eşi olayının daha da derinleştiğini hissediyordum ve bu ne kadar doğru emin olamıyordum.
Saate bakmamla gerçekten geç olmaya başladığını görmemle adımlarımı mutfağa ilerletip dolaptan sandviç için malzemeleri çıkarttığımda ona iki gündür sandviç yedirdiğimin farkındaydım ama elimden başka bir şey gelmiyordu.
Bu saatte hazır pizza yerse hazımsızlık çekebilirdi ve diğer şeyleri de yapmakta pek usta sayılmazdım.
Sandviçi hazırlamamla Barın mutfağa girdiğinde gözleri bende en son da elimdeki sandviçte gezinirken, ben onun ıslak saçlarına vücudundaki sulardan kaynaklı nemlenen tişörtüne ve altındaki şorta bakıp sakince yutkunmuştum.
"Kaan, başlama."
Sesindeki tınıyla yine feromon olayına gönderme yaptığını anlamamla hızlı hızlı başımı salladığımda ağzımdan minik bir "Üzgünüm." Çıkmıştı.
Bilerek yapmıyordum...
"Bu senin için, afiyet olsun."
Kendime Barın kendisini tutabildiği için teşekkür etme yöntemim ona sandviç hazırlamak olduğunu söyleyip rahatlamaya çalışsam da Barın'ın gülümseyip elimdeki ekmeği almasıyla dikkatimi yine kendisine çekmişti.
"Teşekkür ederim ve korkma, istemediğin hiçbir şeyi üzerinde yapmayacağım."
Geçirdiğimiz iki buçuk günde asabi hallerini atlatan Barın beni şaşırtmıyordu. Aynı evdeydik ve aramızda aşk bağı vardı. İstese de istemese de buna ayak uyduracak ve hislerinin kölesi olacaktı zaten.
Bu yüzden hafifçe hızlanan kalbime eşlik eden kafamla onu onaylayıp yanından geçerek salona girmiştim.
Bitmiş olan dondurma kasemi olduğu gibi bırakıp ekrandaki bitmek üzere olan çizgi ilmi de kapattığımda esneyerek mutfağa doğru ilerlemiş ve son kez masaya oturup yemeğini büyük bir iştahla yiyen Barın'a bakmıştım.
"İyi geceler, umarım güzel uyursun."
"İyi geceler Kaan." Ağzındaki lokmayı bitirdikten sonra cevap veren bedenle arkamı dönüp odama girdiğimde kulağımda hâlâ onun sevecen ve sıcak bir şekilde iyi geceler deyişi vardı.
Sanırım biz bu bağı fazla hafife alıyorduk. İki günde bizi muma çevirmişti çünkü.
8.6.21
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader (Bxb)/ Mpreg-Omegaverse
Teen Fiction-TAMAMLANDI- Kaan ruh eşini bulmuştu fakat Barın bu olayın bir saçmalık olduğuna inanıyordu. Eşcinsel konulu bir hikayedir ve bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içerikler, smut ve şidde...