Ağlayan Lina sayesinde gözlerimizi açtığımızda Barın yataktan kalkacaktı ki bebek telsizinden tıkırtılar gelmiş ardından da Arda'nın sesi duyulmuştu.
"Dayısının balı... güzeli... uyumalısın ki büyü, anneyle babayı da dinlenmesi için arada yalnız bırakmalısın."
Gibi cümlelerle konuşan aptal arkadaşımı duymamla gülümsediğimde etrafıma sarılan kollar sayesinde sıcaklığa geri dönmüştüm.
"Acıktıysa nasılsa Arda bize getirir, onun dışında gayet ikna edici bence."
Diyerek boğuk ve uykulu biçimde konuşan Barın'a doğru kendimi kaydırıp sokulduğumda derin bir nefes alarak omzunu öpmüştüm.
Lina beş aylık olmuş ve bu arada da gerek Baran gerekse Arda bizleri asla yalnız bırakmamıştı.
Sürekli bizde kalmaya gelerek Lina ile zaman geçiriyor, bizim minik kızımızın ikisine de aşık bakışları altında eriyip gidiyorlardı.
Gece uyanmaları eskisi kadar olmasa da hâlâ devam ederken arada bizimkilere karşı çirkefliğimi kullanıyordum.
Bebek karnımdayken sürekli gelip seviyor, çoğu zaman da beni darlıyorlardı. Aynı davranışları hatta daha fazlasını doğumdan sonra uygulasalar da onlara işkence etmek hoşuma gidiyordu.
Mesela Arda, gerçekten de doğumdan sonra dediği ne varsa yapmıştı. Lina için elbiseler, tulumlar almış geceleri en az bizim kadar başında beklemişti.
Baran da Arda'yı aratmayacak şekilde davranırken hepimizin üzerine defalarca kusmuş olan bebeğimizi çok ama çok seviyorduk. Sonraki gün gözlerimi açtığım anda yanımda yatan Barın ve Lina ikilisine güldüğümde mutluluğu derince hissediyordum.
Barın uyandığımı görerek beni öptükten sonra kucağına yatırmış olduğu bebeğimizi kaldırıp bana uzattığında Lina hızla bana sokulmuş ve elleriyle boynumu oynamaya başlamıştı.
Bu hareketi emzirme döneminde öğrenmiş ve ne zaman kucağıma gelse sürekli elleriyle boynumla oynar olmuştu.
Bu sevimli hali Barın ve benim hoşumuza giderken siyah badem gözleri, hafif çıkmış olan saçları ve tombbul yanaklarıyla peri gibiydi.
Ya da bize öyle geliyordu.
"Cadı! Babalarının yanına kaçmış hemen."
Odanın dışından gelen Arda'nın bağırtısı ile güldüğüm anda Lina da anlamadan bana ayak uydurduğunda Barın derin bir nefes almıştı.
"Kızıma biraz daha cadı derse boğarım onu."
Hafif sinirli bir şekilde konuşması ile gözlerimi ona çevirerek "Yok artık." Dediğimde çocuklar gibi omuz silken sevgilime şaşkınca bakıyordum.
"Arda sadece Lina'yı seviyor sevgilim."
Bildiği şeyleri yine de dillendirmem onda pek etki yaratmazken kucağımda yeniden uykuya dalmış olan bebeğimi yatağa yavaşça yatırarak üzerini örtmüş ardından da bacaklarımı iki yana açarak sevgilim kucağına oturmuştum.
Doğumdan sonra kaldığı yerden ateşli bir şekilde devam eden cinsel hayatımız yüzünden genelde sıkıntısız geçen kızışmalarımız olsa da arada kızışma zamanları dışında da fazlasıyla istekli olabiliyorduk.
Barın'ın elleri hızla kalçamın iki yanına konuşlanarak hafifçe sıkıp bıraktığında belimi kırıp kendimi yavaşça ona sürtüyordum.
"Arda da Baran gibi. Birisi amca diğeri ise dayı."
Burnumu Barın'ın burnunun ucuna sürterek kısık bir sesle konuştuğumda Barın'ın gözlerini kapatıp kafasını sallamasıyla gülümsemiştim.
Dudaklarımı dudaklarına bastırarak derin ve sıkı bir öpücük verdikten sonra kucağından kalktığımda Barın ters bir bakış atsa da gözlerimle Lina'yı göstermiştim.
Lina söz konusu olduğu anda ikimizin de geri adım atıyor olmamız beni en çok büyüleyen şeyken tuvalete girip rutin işlerimi halletmiş ardından da salona geçerek topluluğa katılmıştım.
Zorla uyandırdığında emin olduğum Arda, Lİna'yı kucağına almış 'Uçtu-tuttu' oyunu oynarken havaya atlan bebeğim zarar görecek diye hop oturup hop kalkıyordum.
"O çocuğu düşürürsen seni öldürürüm Arda."
Sert bir şekilde konuşsam da sürekli kahkaha atan Lina sözlerimin umursanmamasını sağlarken etrafıma sarılan iri kollar ve önüme koyulan yağlı ballı ekmek, süt ve muzla gülümsemiştim.
Günlük kahvaltım neredeyse bu olmuştu, canım başka bir şey istemiyordu ve hamilelikten kalma alışkanlıkla muzu deli gibi tüketiyordum.
Kabız olacağımı inatla söyleyen sevgilime ise bal yiyerek cevap veriyor onun bu işin 'hackini' bulduğumu söyleyen alaylı sözlerini ise duymazlıktan geliyordum.
"Biraz da ben seveyim, amanda aman amcası!"
Arda'nın yanına gelerek Lina'yı ondan alan Baran ile iki adam minicik çocukla oynamaya başladığında geriye yaslanarak Barın'a sokulmuştum.
Okulumun bitmesi benim için birçok boş zaman yaratmıştı. Ben de Barın'ın şirketinde boş olan bir konuş için işe girmiştim. Daha hemen başlamayacak olsam da öyle aman aman bir zamanım da yoktu.
Artık hem mutlu bir ailem vardı hem de iş sahibiydim.
Bir yıl gibi bir sürede hayatımın bu denli değişime uğraması beni çok şaşırtıyordu.
Ne bileyim, her sabah kalkarak alfalara lanet ettiğim zamanlar daha dün gibi aklımdayken şimdi evimde iki buçuk adet (Lina daha kesin değildi.) alfa vardı ve ben huzurla etrafa gülücükler saçıyordum.
Üstelik sıfır arkadaş konumundan çocuğuma dayılık yapacak kadar yakın olduğum bir arkadaş konumuna yükselmiştim de.
Hayatın bizlere neler getireceğini bilemezken konumumdan mutluydum.
İyi ki o gün kapıda Barın ile karşılaşmış ve iyi ki onunla bağlanmıştım.
*****
Uzatmadım. Bebekli bölümler yazmak başta istesem de şu an yazmayı istemedim. Hafif dokundum işte. 🐏
Kısaca Kaan minnoşumuz da mutlu mesut bir yuva kurdu, kaosları atlattı ve sonunda huzurlu.
Bu hikayede benimle, bizimle birlikte olduğunuz için çok teşekkür ederim.
İyi ki varsınız!❤🌸
Lovendwrite.🌠
11.2.22
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader (Bxb)/ Mpreg-Omegaverse
Teen Fiction-TAMAMLANDI- Kaan ruh eşini bulmuştu fakat Barın bu olayın bir saçmalık olduğuna inanıyordu. Eşcinsel konulu bir hikayedir ve bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içerikler, smut ve şidde...