BÖLÜM 31

1.5K 182 522
                                    


İthaf edildi: jenniekimmhop Levismylifes malamasalak

Yine düzenlemedim tabii ki de.


Onun önünde sudan çıkmak istemediğim için öylece kaldım ve duşunu alıp gitmesini bekledim. Bana bir şeyler sormuş olsada kafamın içinde zonk zonk zonklayan şeyler yüzünden bir türlü dediği şeyleri anlayamamıştım. O da gelip sormamıştı zaten.

İçimdeki onca kırıklıkla ne kadar süre geçtiğini bile bilemezken kaldırdığım kafamla içerde kimsenin kalmadığını içinde olduğum suyun bile sıcağını yitirdiğini farkettim. Bıkkın adımlarla kalktım ve kenardaki içinde sıcak su olduğunu bildiğim kaba uzandım. İçindeki suyun soğuk olduğuna adım kadar emin olsamda hiç bir şey o kadar umrumda değildi ki. Direk alıp kafamdan aşağı akıttım tüm suyu. Soğuktan titreyen bedenim uyuşurken tabanı suyla şişen ayaklarım kapıya ilerledi. Arkasındaki bornaza sarınan bedenim biraz da olsa ısınırken kafam bunu bile farkedemeyecek kadar dağınıktı. Adımımı odaya atar atmaz merdivenlerden elinde bir tepsiyle gelen adama kaydı gözlerim. Bakışlarım üzerinde oyalanmazken adımlarımda aynı şekilde durmadı ve yatağıma ilerledim direk. Hayatımda ilk kez yatağa insanlar gibi girerken bakışlarım donuk ve bunun farkına varamayacak kadar uyuşuktu.

"Oi Beril. Duyuyor musun sen beni?"

Yanımda bitip hafifçe üzerime eğilen adamla baktım sakın bir şekilde. "Ah, dalmışım." Dedim sakin bir tonda.

"Çay yaptım."

"İçmeyeceğim."

"Sana içip içmeyeceğini sormadım, istemesende içeceksin. Yüzün mosmor olmuş soğuktan. Bok vardı banyoda, hemen çık diye kırk kere söyledim sana oysa."

Durgun bakışlarım sakince yüzüne tırmandı. "Levi." Duraksayıp gözlerine odaklandım. "Uyuyacağım, çıkar mısın?"

Kaşları anında çatılırken bir süre etrafına bakındı sakince, ardındansa geri döndü odadan çıkmak adına. Vazgeçmesi çok uzun sürmezken tekrardan ne oldu der gibi soran yüzüme döndü. "Ne diye dinliyorum ki seni? Bugüne kadar bir sözüme uymayan bir kızsın sen. Şimdi gelip sırf istedin diye gidecek miyim?" Yanıma gelip çay bardağını elime uzattı. "İç bunu." Boş boş bakmaya devam ettim. "Beril, içersen gideceğim. Bari şunu içte hasta olacaksın diye endişe etmeyeyim."

Hiç bir şey söylemeden elindeki bardağı alıp dudaklarıma götürdüm. Sıcak olduğu için üfleye üfleye içmek zorunda kalsamda sorun değildi. Her ne kadar ona git desemde şimdi yanıma olduğu için mutlu oluyordum. Tabi bundan ne kadar nefret etsem azdı ama mutluydum işte. İnsan duygularını en fazla saklayabiliyordu, üzerini örtebilse zaten duygu diye bir şey olmazdı.

Elimde ki çayın dibinde az kalmışken kısa bir an kaldırdım başımı. Bakışlarını böyle görmeyi hiç beklemezken içimden bir yerlerde intihar sebebi olmuştu o griler. Gözlerini karnımdan hiç çekmezken söylendi öylece kendi kendine gibi. "Orada bir şey olduğuna hala inanamıyorum. Aklım almıyor hatta bazen."

Benden habersiz dudaklarımdan dökülen kelimelere lanet ettim ama aynı zamanda mutluydumda. "İstersen dokunabilirsin. Yavaş yavaş büyümeye başlıyor bizim oğlan."

Suratımdaki sırıtış silinmezken yüzüme çıkan bakışları son cümlemle sertleşti. "Oi, oğlan deme şuna. Belki kız olacak nereden biliyorsun?"

Gülümsememin büyümesini engelleyemezken bakışlarım parmaklarima indi. "Neden doğruyu söyleyip kız olmasını istiyorum demiyorsun?"

Kafasını başka yine çevirdiğini hissedebiliyordum. "Ondan değil, sağlıklı olması daha önemli tabi ama, sürekli oğlum deyip durursan doğduğunda kız olduğunu öğrenince bir nevi kendi çocuğunu tanıyamamış bir anne olacaksın. Öyle her yerde söyleme bunu, dalga geçereler." Dedi ve ona çevirdiğim gülümseyen bakışlarıma çekti bakışlarını. "Ne gülüyorsun?"

DADDY İSSUES - LEVİ ACKERMAN +18 |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin