BÖLÜM 24

1.9K 233 468
                                    

İthaf edildi: noramevo

Söyleye söyleye adımı yazar chan yaptığınız için çok hoşuma gitti ve tam adımı değiştim. Bundan sonra gerçekten yazar chan'ım. Aslında kendinden küçük kişilere hitap ederken kullanılan bir ekmiş ama ben böyle kalsın istiyorum valla. O yüzden vatana ve özellikle animeci tayfaya hayırlı olsun.

'Burada kırmızı kurdale kesiyoz.'

Düzenlenmedi!


Babamın girdiği şok sayesinde kurtardığın elimi öksürmekten ağrıyan boğazıma dayayadım. Hafif eğik bedenimi daha fazla öksürmemek için sıkarak diklendim ve kızaran gözlerimle babama bakıp yutkundum. Levi'ın arkasındaki bir noktaya dalıp giden gözleri yavaş yavaş kendine gelmesiyle bana dönerken kendimden emin davranmaya çalıştım. Levi'a güveniyordum, bunu itiraf etmekten nefret ediyorum ama ona herkesten çok güveniyordum.

"Sana ondan uzak durmanı söylediğim halde bunu yaptın mı cidden? Karşı çıktın mı sözlerime Beril?" Hayal kırıklığı dolu bakışları Levi'a dönerken çatılan kaşlarından ortamın karışacağına emindim. "Hele sen, canına mı susadın sen? Uyardığımı sanmıştım, sana kendine bu kadar güvenme derken ciddiydim. Arkadaşlarını öldürmekle tehdit ettiğimdede ciddiydim. Emir verseydim sende biliyordun ki Marley'den buraya hiç bir arkadaşın canlı dönemezdi. Beni çok hafife aldın Levi kaptan. Şu saatten sonra şunu aklına iyi kazı, iki elim yakanda olacak. Ayrıca ben senin savaştığın titanlara benzemem bunu da unutma."

Babam konuştukça Hange tarafından bir iki kez sarsılmıştım ama onun yüzüne bakacak yüzüm yoktu. Benim yüzümden başlarına gelen gelmişti zaten. Bu saatten sonra tüm duygularımı bir kenara atıp çocukluğu bırakacaktım. Ben belkide kaşla göz arasında çocuk sahibi olacak bir kadındım artık. Her ne kadar kadın kız muhabbeti ayrımcılıklarından nefret etsemde karnımdaki bücür için bunu yapacaktım.

Levi'ın cevap vermesini beklemeden ve hiç bir atakta bulunmadan söyleyeceğini söyleyip giden adamın arkasından bakmakla yetindim. İşte bu kötüydü, bu çok kötüydü. Babam bu işi sessiz sakin halletmeye karar vermişse çok, çok, çok kötüydü. Onun gibi bir strateji adamından kolay kolay kurtulamazdım artık kurtulamazdık. Biz...

"Levi, ne ima etti o adam?" Hange söylene söylene konuşurken önümde sırtı dönük bir şekilde babamın arkasından bakan adamın önüne geçti. "Oi, beni dinliyor musun sen?"

"Anlatacak bir şey yok, o an mecbur kalmıştım."

"Levi sen öylece alıkonulacak bir adam değilsin. Beni mi yiyorsun? Buraya döndüğümüzdede ortadan kayboldun. Ne geldi başına adam akıllı anlat? Şuan istesende başından savamayacaksın beni."

Levi bıkkın nefesini bırakıp oflarken "Kötü bir şey olacak, konuşmaya zaman yok." diye söylenmiş ve Hange'yi hiç bir şekilde takmadan atına doğru seri adımlar atmıştı.

Levi'ın gidişiyle Hange'yle kısa bir süre bakıştık. "Konuşalım mı Beril?"

Evet onunla konuşmamız lazımdı, hemde çok acil. Bir şeyler bildiği belliydi ve o her neyse söyleyecekti.
Başımla onayladım. "Konuşalım." İkimiz birlikte ilerlemeye başlarken ablamın arkada kaldığını farketmemle dönüp ne olduğunu anlamak için çatık bir bakış attım. Yüzünde mahcup ve acı çeken bir ifade vardı.

"Ben, ben onun adına..."

"Abla kes sesini ve bizimle gel. Babam hep böyleydi, o hiç bir zaman normal bir baba olmadı. Her seferinde onun için özür dilemeyi bırak. Bu işleri daha beter yapıyor." Diyip karşı çıktım verdiği saçma tepkilerine. Koskoca Defne hanımımızın yapacağı şeyler değil bunlar artık kendine gel.

DADDY İSSUES - LEVİ ACKERMAN +18 |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin